Paris Üniversitesi Diplomatik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Kültürel Diplomasi Kürsü Başkanı Doç. Dr. Naciye Selin Şenocak Trend Haber Ajansı'na Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Avrupa ordusu kurulsun” sözlerine ilişkin özel açıklama yaptı.
İşte , Doç. Dr. Naciye Selin Şenocak’ın açıklaması
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya tehlikesine dikkati çekerek ABD'ye bağımlı olmayan, egemen bir Avrupa Birliği (AB) ordusu kurmadıkça Avrupalıların güvende olamayacağı ifadeleriyle Avrupa ülkelerinin güvenliğinin tehdit altında olduğu uyarısında bulundu.
Buna benzer açıklamayı geçen hafta Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Avrupa'nın Geleceği adlı konuşma yapan Almanya Başbakanı da yaptı ve bir adım ileri giderek ‘sadece daha güçlü bir Avrupa, Avrupa'yı savunacak’ diyerek bir Avrupa Güvenlik Konseyi’nin kurulmasını istedi.
Fransa ve Almanya’nın bu konudaki fikir birliği AB içerisinde karşıt fikirleri de beraberinde getirdi, Hollanda Savunma Bakanı Ank Bijleveld bunun ‘çok uçuk bir fikir’ olduğunu söyleyerek tepkisini açıkça belirterek ulusal ordularına ve NATO’ya olan bağlılıklarının altını çizdi.
AB son yıllarda maruz kaldığı çokuluslu terör saldırıları, organize suç teşkilatlarıyla mücadelesi, bölgesel çatışmalar ve savaşlar sonucu oluşan mülteci krizi, siber saldırılar, karşısında yaşadığı güvenlik zafiyeti yeni stratejiler geliştirmesine neden olmaktadır.
Fransa ve Almanya’nın yaptıkları açıklamaları ve verilen mesajları derinden analiz edersek Avrupa Ordusu fikrinin özünde AB’yi savunma sanayinde ABD’ye olan bağımlılığından kurtarmak olduğunun ve olası bir tehdit karşısında NATO’nun AB güvenliğini temin edecek gücü ve etkinliğinin olmadığının altı çiziliyor. NATO’nun varoluş nedeni ortadan kalkınca etkinliği yeni diplomatik konjonktürde sorgulanmaya başlandı. Rusya her ne kadar bazı AB ülkeleri tarafından tehdit olarak algılansa da Fransa gibi ülkeler Rusya ile yeni stratejik işbirliği geliştirmek için önemli adımlar da atmaktadır.
Son aylarda AB ve ABD karşılıklı gümrük vergilerinin artırılmasıyla, ABD’nin İran’a yaptırım uygulaması karşısında AB’nin kayıtsız kalması ve İran’la ticareti devam ettirecekleri yönündeki kararı, ABD ve AB arasında ticaret savaşının alevlenmesine ve karşılıklı güvenin sarsılmasına neden oldu.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un kurulmasını teklif ettiği Avrupa Ordusu BM benzeri ‘mavi bereli’ diye adlandırılan askeri birliklerinden ziyade Avrupa ülkelerinin savunma sanayi teknolojilerinin, AR-GE çalışmalarının ve hibrit saldırılar/savaşlar karşısında NATO’dan bağımsız ama paralelinde kendine özgür ortak askeri operasyon stratejileri geliştirmesidir. Bunun dışında elbette AB ülkelerinin özellikle Fransa ve Almanya’nın geliştirdiği savunma sanayi ekipman ve silahlarının AB ülkeleri tarafından satın alınmasına teşvik etmek de hedefleniyor. ABD Başkanı Trump’ın bu konuda gösterdiği tepki de zaten bu durumu işaret ediyor.
Avrupa Ordusu fikri AB bünyesinde siyasi bir birlik olmadıkça ve her ülke kendi ulusal çıkarları doğrultusunda hareket ettiği sürece bu aşamada gerçekleşmesi mümkün gözükmüyor. Örneğin Hollanda ile aynı siyaseti izleyen AB’nin kalbi Belçika, Fransa’nın kendisine daha uygun fiyata sunduğu ‘Rafale’ adlı savaş uçaklarını almak yerine 3,6 milyar Euro değerinde ABD’ye ait 34 adet F-35 savaş uçağı almayı tercih etmesi, başta Fransa olmak üzere AB ülkeleri tarafından Avrupa’ya ihanet olarak algılandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, AB içerisindeki bu kopukluğu aşmak ve Avrupa Ordusu konseptini oluşturmak için askeri danışman ve yetkililerle çalışmaları başlattı. AB bünyesinde her ülke kendine özgü milli kültürü, savunma ve askeri stratejileri var AB’nin bunları aşıp ortak hedef oluşturmaları uzun soluklu bir çalışma gerektiriyor.