Suriye Dışişleri Bakanı Muallim, İdlib anlaşmasının Suriye devletinin topraklarındaki egemenliğini güçlendireceğini belirtti. ABD'nin IŞİD'i ve YPG'nin çatı örgütü SDG'yi destekleyerek gayrımeşru işler yaptığını belirten Muallim, SDG'nin bedel ödeyeceğini belirtti.
Tesnim Haber Ajansı - Rusya Today kanalına konuşan Suriye Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid Muallim, Tanf'ta bulunan Amerikalıların IŞİD artıklarını bölgeye getirdiğini ve bunları Suriye’deki krizi İsrail çıkarına uzatmak için Suriye Ordusuna karşı eğittiğini belirtti.
Suriye-İran ilişkilerinin pazarlık konusu olmadığını vurgulayan Muallim, İranlı müsteşarların Suriye’de bulunmalarının Suriye’ye saldırı mahiyetinde olan ve çıkacak olan Amerikan varlığının aksine, meşru olduğunu, Suriye devletinin isteği üzerine bulunduklarını açıkladı.
İDLİB ANLAŞMASINA DESTEK
Suriye haber ajansı SANA'nın aktardığıan göre Muallim, İdlib ittifakının Suriye devletinin bütün toprakları üzerindeki egemenliğini yaymak için olumlu bir adım sayıldığını dile getirerek, ittifakın İdlib’teki şartları, bir çok bölgede başarısını gösteren uzlaşmalar kanalıyla, barışçıl çözüme hazırladığını ve bütün toprak üzerinde otoriteyi yeniden sağlamak için diğer bütün vesileleri kullanma hakkının devletin elinde olduğunu vurguladı.
ABD'NİN DESTEKLEDİĞİ SDG BEDEL ÖDEYECEK
İdlib’teki teröristlerin Türkiye kanalıyla geldiklerine, geldikleri yoldan da çıkacaklarını belirten Muallim, doğu bölgelerindeki tehlikenin Amerikan varlığından kaynaklandığını, o bölgede PKK/YPG'nin çatı örgütü Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) askeri destek sunduğunu belirtti. SDG'nin orada bulunan Suriye askerlerine saldırdığını belirten Muallim, bu saldırıları yapanların bedel ödemesi gerektiğini vurguladı.
Siyasi süreçte Suriye halkına hizmet edecek bir çözüm bulmak için Rusya ile İran'ın harcadığı çabalarla oluşan Astana ve Soçi süreçlerine bağlı olduklarını belirten Muallim, BM Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi Stafan De Mistura’nın çalışmalarının tarafsız olmadığına işaret ederek, "Eğer tarafsız olsaydı şu anda kendimizi çalışan bir anayasa komitesi önünde bulurduk" dedi. Sıkıntının sebebin ise çalışmalara tesir eden ve "uluslararası küçültülmüş grup" diye adlandırılan grubun olduğunu belirtti.
Muallim, söz konusu grubun Suriye’ye komplonun içindeki ABD, İngiltere ve Fransa olduğunu vurguladı. Muallim,Suriye’nin muhtelif bölgelerinde teröristlerin ellerinde bulunan silahların hepsinin bu ülkelerin üretimi olduğunu söyledi.
Tehcir edilen Suriyelilerin vatanlarına geri dönmeleri çağrısını yineleyen Muallim, gelenlerin ülkenin yeniden imarına katkıda bulunması için onurlu bir hayatın yanı sıra güvenlik ve istikbal de temin edeceklerini söyledi.
S-300'LER NE İÇİN?
Hali hazırda Suriye’deki durum konusundaki uluslararası havayı olumlu olarak niteleyen Muallim, Arap ve uluslararası sahalardaki olumlu havanın sebebinin Suriye’nin son olarak tanık olduğu sahadaki gelişmelerden kaynaklandığını belirtti.
Suriye’nin hiç kimseye saldırmadığını veya herhangi bir ülkenin içişlerine karışmadığını, Suriye’nin bütün herkesle iyi ilişkiler kurmaya baktığını belirten Muallim, bize saldıran ve içişlerimize karışanların tutumlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini belirtti.
Öte yandan Muallim, Rusya’nın Suriye’ye vereceğini ilan ettiği S-300 sisteminin savunma sistemi olduğunu, hedefinin de herhangi bir dış saldırı değil, Suriye hava sahasını korumak olduğunu da ifade etti. Suriye’nin Putin’i aldığı bu kararından dolayı takdir ettiğini, Suriye-Rusya işbirliğinin sahada, siyasi ve ekonomik alanda köklü değişiklikler sağladığını söyledi.
Aydınlık