Erdem EREN
Beyaz Hareket Genel Sekreteri
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Gürcistan Başbakanı Giorgi Gakharia, Sırbistan Meclis Başkanı Maja Gojkovic ve çok sayıda ismin katılımlarıyla bugün tarihe geçecek bir gün yaşandı. Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan büyük bir enerji diplomasisi başarısı olan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı – TANAP’ın Avrupa bağlantısının açılışı Erdoğan’ın “Yaşasın Azerbaycan-Türkiye Kardeşliği” sözleriyle yapıldı.
Ardahan’dan Edirne’ye kadar uzanan 1850 Km’lik TANAP, Türkiye’de 20 il 67 ilçeden geçmekte olup, aslında Bakü Tiflis Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı – BTE Projesiyle Azerbaycan’dan başlayan Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı – TAP Projesi ile Avrupa’ya kadar uzanan bir “Enerjinin İpek Yolu”nun en önemli güzergâhını oluşturuyor. TAP Projesi ile de Hazar Denizi’nden Şah Deniz – II doğalgaz sahasından çıkan doğalgaz 550 kilometresi Yunanistan, 215 kilometresi Arnavutluk’tan, 105 kilometresi Adriyatik Denizi’nden ve 8 kilometresi İtalya’dan geçecek toplamda 878 kilometrelik boru hattıyla Avrupa’ya taşınacak.
TANAP ile 6 milyarı Türkiye’ye ve 10 milyarı Avrupa’ya olmak üzere yıllık toplamda 16 milyar metreküplük bir kapasitede doğal gazın 2021 yılında taşınması hedefleniyor. 2018 Haziran’ından günümüze kadar 3.3 milyar metreküp doğalgazın Türkiye’ye taşınması başarıldı. Yine TANAP ile yaklaşık 13 bin kişi istihdam edildi. 7,5 seneden tamamlanan projenin maliyeti ise 7 milyar doları buldu. TANAP projesinde SOCAR %58, BOTAŞ %30 ve BP ise %12’lik bir paya sahip olup, Avrupa Yatırım Bankası, Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankası TANAP için finans desteği sağladı.
TANAP her şeyden önce Türkiye’yi “üç kıtanın enerji ticaret merkezine” dönüştürmesi ve enerji diplomasisinde Türkiye’yi güçlü bir aktör konumuna getirmesi bakımından büyük önem taşıyor. Yine dünyada ticaret savaşlarının, toplumsal olayların, ekonomik istikrarsızlıkların yaşandığı bir dönemde Avrupa ile Asya’nın enerji arz güvenliğinin Türkiye ve Azerbaycan tarafından garantiye alınması bu iki ülkenin barışçıl vizyonunu daha da pekiştiriyor.
Her şeyden evvel TANAP projesi hem Avrupa’nın hem de Türkiye’nin en önemli etki alanlarından biri olan Balkanların ve bölge ülkelerinin enerji talebinin karşılanmasında Türkiye ile Azerbaycan’ı etkin konuma yükselterek, iki ülkeyi enerji diplomasisinde söz sahibi yapıyor. Sonuç olarak Türkiye Azerbaycan ilişkileri iki ülkenin köklü dostluğu ve stratejileriyle ikili bir etki alanından bölgesel bir işbirliğine dönüşüyor ki bu durum enerjide Türkiye’nin diplomatik misyonunu ve gücünü de çok daha üst seviyelere taşıyor.