Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli Trend Haber Ajansı'na "15 Temmuz Milli İrade Zaferi" ve FETÖ örgütü ile mücade konusunda özel açıklamalarda bulundu.
Teröristlerin parasal kaynakları da kesilmiş durumdadır
15 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti, devleti içeriden ele geçirmeye kalkışan bir örgütün terör saldırısına maruz kalmıştır. Teröristbaşı Fetullah Gülen tarafından yönetilen bu örgütün Türkiye’deki varlığını sonlandırmak amacıyla her türlü tedbiri almaktayız.
Ancak, kendisini sözde “kainatın imamı” olarak gören Fetullah Gülen’in kurduğu bu suç ve terör örgütü, Türkiye dışına da yayılmıştır. Sözde hayır kurumları, okullar, sivil toplum örgütleri, vakıflar kisvesi altında farklı ülkelerde yuvalanmıştır. Örgütün amacı küresel ekonomik ve siyasi nüfuz elde etmektir. Dolayısıyla, FETÖ’nün yurtdışı yapılanması ile de amansız bir mücadele içindeyiz.
Yurtdışındaki bu mücadelemiz Dışişleri Bakanlığımızın koordinasyonu altında ve ilgili kurumlarımızla işbirliği halinde sürdürülmektedir. Muhataplarımıza, kendi ulusal güvenlikleri bakımından FETÖ’nün yarattığı tehdidin boyutlarını anlatıyoruz.
Tüm yabancı muhataplarımıza şu gerçeği vurguluyoruz: FETÖ, faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde benzer yöntemleri kullanmaktadır: Okullarında beynini yıkadığı insanlar aracılığıyla devlet kademelerine ve ekonomik alana sızmaya çalışmakta, bu uğurda her türlü yolsuzluğu ve yasadışı eylemi mubah görmektedir.
Para aklama, şantaj, yasadışı dinleme, sınavlarda hile, örgütün başvurduğu suçlardan sadece bazılarıdır. Bu örgütün yurtdışında hangi karanlık faaliyetlere bulaştığını en iyi tespit edebilecek olanlar, söz konusu ülkenin ulusal makamlarıdır. Dolayısıyla dostlarımızı son derece dikkatli olmaları yolunda sürekli olarak uyarmaktayız.
Bu vesileyle dost ve kardeş ülke Azerbaycan yönetiminin ilk andan itibaren FETÖ’ye karşı sergilediği kararlı duruşu takdirle karşıladığımızı belirtmek isterim.
Çabalarımız neticesinde FETÖ’nün yurtdışındaki yapılanmasına ciddi bir darbe vurulduğunu söyleyebilirim. Birçok ülkede FETÖ okulları kapatılmakta veya Maarif Vakfına devredilmekte; elebaşları ve örgüt üyeleri Türkiye’ye sınırdışı edilmekte, hareket kabiliyetleri kısıtlanmaktadır.
Bu teröristlerin parasal kaynakları da kesilmiş durumdadır. İİT başta olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşlar FETÖ’yü terör örgütü olarak ilan ettiler. Örgütün elebaşı Fetullah Gülen ve yandaşlarının adalet önünde hesap vermelerini teminen halen yaşadıkları ABD’den ülkemize iade talebinde bulunduk. Bu konudaki hukuki süreç devam etmektedir.
Dost ve kardeş ülke Azerbaycan FETÖ gerçeklerinin farkındadır
Birçok ülke özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ’nün bölgesel ve küresel barış için ne denli büyük bir tehdit oluşturduğunu nihayet anlayabilmiştir. Çoğu ülke de son zamanlarda bu tehdidin kendi ülkelerindeki iç barış için de büyük bir risk teşkil ettiğini yavaş yavaş anlamaktadır.
Bu nedenle FETÖ’yle mücadele sadece Türkiye’nin değil bütün ülkelerin ortak mücadelesi olmalıdır. Elini taşın altına koyan, inisiyatif kullanan ülkeler bu pisliklerden yavaş yavaş temizleniyor, rahat bir nefes almaya başlıyor, istikrara, huzura kavuşuyor.
Dost ve kardeş ülke Azerbaycan da bu gerçekliğin farkındadır. Bu nedenle Azerbaycan hükümetine ve halkına da bu mücadeledeki hassasiyetleri için şükranlarımı sunuyorum.
Günümüzde Azerbaycan ve Türkiye her alanda birbirinin destekçisi ve en yakın stratejik ortağıdır. Tarih boyunca iki ülke halklarının kalpleri sevinçte ve kederde birlikte atmıştır. Biz, 2 devlet, tek millet olduğumuz kadar, aynı zamanda tek yüreğiz.
Biliyorsunuz Türkiye olarak Yukarı Karabağ ve çevresindeki Azerbaycan topraklarının işgali çerçevesinde işlenen insanlık suçlarının dünya kamuoyunun gündemine taşınması noktasında oldukça büyük bir çaba ve hassasiyet gösteriyoruz. Azerbaycan’ın da 15 Temmuz darbe girişimine karşı Türk halkına ve Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik kurumlarına verdiği destek tarih boyunca ülkelerimiz arasında süren dayanışmanın en güncel ve sıcak örneğidir.
Bu minvalde Azerbaycan’da faaliyet gösteren FETÖ iltisaklı basın-yayın ve eğitim kurumlarının faaliyetlerine ivedilikle son verilmesi, Azerbaycan’ın ülkemizde meydana gelen gelişmelere karşı her zaman sergilediği hassasiyeti bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Rufiz Hafızoğlu