...

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörle mücadelede hedefe ulaştığımızda OHAL'i kaldıracağız

Türkiye Materials 14 Temmuz 2017 21:33 (UTC +04:00)

Trend takip edin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da AK Parti Genel Merkezince düzenlenen "Bir İnsan Hakları İhlali Olarak 15 Temmuz" panelinde bir konuşma yaptı.

Konuşmasına "15 Temmuz gecesi istiklalleri ve istikballeri için verdikleri mücadelede, darbeciler tarafından alçakça şehit edilen 250 vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum, darbecilerin kurşunlarıyla, tankların paletleri altında, uçakların bombalarıyla, helikopterlerin ateşiyle yaralanan tüm gazilerimize sağlık ve afiyetler diliyorum." diyerek başlayan Erdoğan, 15 Temmuz 2016 gecesi kalbiyle ve dualarıyla mücadeleye destek veren her bir vatandaşa şükranlarını sundu.

Erdoğan, Türkiye'nin her köşesinde 16 Temmuz'dan itibaren ülkesini ve milletini korumak için 29 gece boyunca demokrasi nöbeti tutanlara, tarihin bu en alçak ihanet girişiminin üzerinden bir yıl geçtikten sonra 15 Temmuz'u unutmamak ve unutturmamak için düzenlenen programlara iştirak eden ve edecek tüm vatandaşlara teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Az önce yüz binin üzerinde indirilmiş hatm-i şeriflerin duasını yaptık ve şehitlerimizi unutmadık, inşallah unutturmayacağız." dedi.

Milletleri millet yapan sembollerin 15 Temmuz gibi karanlığa ve karanlığın aydınlığa döndüğü, kanlı saldırıların sinelerde söndürülüp zaferle neticelendirildiği, acıyla sevincin bir arada yaşandığı hadiselerden ortaya çıktığını ifade eden Erdoğan, Türk milletinin Çanakkale'den ve Kurtuluş Harbi'nden bir asır sonra yeniden kim olduğunu hatırladığı bir vakayla karşılaştığını belirtti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Darbe girişiminde bulunanların amacı, ellerindeki modern savaş araçlarıyla şiddetli bir şekilde milletin üzerine gidip, sokakları, meydanları boşaltmak, kısa sürede ülkeye el koymaktı ama başaramadılar. Çünkü milletimiz tankların önünden kaçmak bir yana üzerine üzerine gitti. Ölüm kusan silahları görünce saklanmak bir yana darbecilerin yakalarına yapıştı. Üzerine acımasızca ateş açan, bomba yağdıran helikopterlere ve uçaklara baş kaldırdı, yumruk salladı. Hiç beklemedikleri bu tepki, darbecilerin planlarını bozdu, morallerini çökertti. Onları yönlendirenlerin kontrolü kaybetmelerine yol açtı.

15 Temmuz, dünya demokrasi tarihinde bir ilktir. Utanmadan, (FETÖ elebaşı) 'Amerika bana müsaade ederse Türkiye'ye giderim' diyor. Seni ben daha önce çağırdım, gelseydin. Niye gelmedin? Sende o yürek var mı? Buraya gelince ne olacağını biliyorsun, akıbetini biliyorsun."

"Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi 'örtülü darbe' değil"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya tarihinde milyonlarca insanın ölümü göze alınarak ve bütün bunlara hiç acımadan bu adımı atanları millet olarak affetmediklerini, Allah'ın bütün bu şehitlerin hesabını, intikamını soracağına ve alacağına inandığını da kaydetti.

Silahların, tankların, uçakların, helikopterlerin üzerine cesaretle yürüdüğü dünyada bir başka örneğin bulunmadığına da işaret eden Erdoğan, işte bunun için hep böyle bir milletin evladı olmaktan dolayı iftihar ettiğini, kendilerini bu millete hizmetle görevlendirdiği için de ayrıca Rabb'e hamd ettiğini söyledi.

Erdoğan, Türkiye'nin 15 Temmuz'dan sonra artık çok daha güçlü olduğunu, çok daha emin adımlarla aydınlık geleceğe doğru ilerlediğini dile getirdi.

15 Temmuz'un pek çok yönüyle konuşulması, tartışılması, üzerinde uzun uzun durulması gereken bir hadise olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"15 Temmuz elbette en başta bir darbe girişimidir ama Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi 'örtülü darbe' değil. Kılıçdaroğlu, örtülü darbeyi Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinden izledi. Bu nasıl bir örtülü darbeyse. Kaldı ki nasıl bir örtülü darbe gel VIP'e, ondan sonra 'Tanklar gitti mi' diye sor. Tankların oradan çekildiğini öğren, beyefendi geldiği için işbirliği tuttukları tanklar oradan çekildi ve oradan Bakırköy'deki Belediye Başkanı'nın evine gitti. Neymiş? Oteller o akşam kapalı olduğu için otellerde yer bulamadı beyefendi, onun için belediye başkanının evine gitti. Örtülü darbe, kahve, çay. Bir tarafta oradan ekrandan örtülü darbeyi izliyor. 20'sinde 'örtülü darbe diyorsun' ama o gece, ayın 15'ini 16'ya bağlayan gece, nasıl bir örtülü darbe? Hayatı yalan. Bunlarda dürüstlük yok, hiçbir zaman doğru konuşmadılar ve doğru olmadılar."

"Çağrımıza anında bu millet cevap verdi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz'un Türkiye'nin daha önce gördüğü 27 Mayıs'tan, 12 Mart'tan, 12 Eylül'den, 28 Şubat'tan çok farklı bir darbe girişimi olduğunu vurgulayarak, 15 Temmuz'un amacının ülke yönetimini kontrol altına almak değil, milleti ve devleti topyekun esir almak olduğunu ifade etti.

Milletin 15 Temmuz'da hayatı pahasına sokaklara dökülmesinin bu gerçeği görmesinden kaynaklandığına işaret eden Erdoğan, "Menderes'te böyle bir tepki ortaya koyamadı milletimiz. Ama buradan çağrımıza anında bu millet cevap verdi. Çanakkale'de tüm güçleriyle Boğaz'a dayananlar ne istiyorsa ardından İzmir'den başlayarak Ankara önlerine kadar vatanımızı işgal edenlerin hedefi neyse 15 Temmuz'un gayesi de oydu. 15 Temmuz, 1 dolara satın alınan taşeronlar eliyle gerçekleştirilmeye çalışılan bir işgal girişimiydi. Darbecilerin milletimize karşı gösterdikleri acımasız tavır, sergiledikleri vahşet ve döktükleri kan gerçek niyetlerini açıkça ortaya koymuştur." diye konuştu.

"O gece hayatını kaybeden darbecilerin sayısı sadece 35'tir"

"15 Temmuz, aynı zamanda insan haklarının ağır şekilde ihlal edildiği bir eylemdir." diyen Erdoğan, AK Parti tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarının yer aldığı Milli İradenin Zaferi kitabının tanıtımını yaptıklarını hatırlatarak, bu kitapta şehitlerin canlarına nasıl kıyıldığına, gazilerin nasıl yaralandıklarına ilişkin çok çarpıcı ve acı tespitler olduğunu bildirdi.

Erdoğan şöyle devam etti:

"Buna göre, şehitlerimizin yüzde 47,5'i darbecilerin açık hedef gözeterek sıktıkları kurşunlarla hayatını kaybetmiştir. Şehitlerimizin yüzde 21'i uçakların bombalaması, yüzde 9'u tankların ezmesi, yüzde 6,3'ü de helikopterlerin ateşiyle son nefeslerini vermişlerdir. Gazilerimizin de yüzde 40'ı kurşunla, yüzde 28'i ağır silahların mermilerinden ve bombalardan kopup gelen şarapnellerle, yüzde 8'i darbecilerin kullandıkları araçların ezmesiyle, yüzde 7'si helikopter ateşiyle, yüzde 3'ü uçakların bombalamasıyla yaralanmıştır. O gece hayatını kaybeden vatandaşların sayısı 250 iken öldürülen darbecilerin sayısı sadece 35'tir. İşte bu rakamların üzerinde de düşünmemiz lazım. Şayet Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, adaleti gözeten bir ülke olmasaydı, en azından o gece darbede fiilen yer alan 10 binlerce hain şu anda cezaevlerinde değil, rastgele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu."

"Gitsin özel sektörde çalışsın, devlet mi besleyecek bunları?"

Batı-doğu birleşmesinde Almanya'da 500 bini aşkın memurun işlerinden edildiğini hatırlatan Erdoğan, bunun sorulmadığına dikkati çekti.

"Bu kadar kişi işlerinden edildi, bundan sonra ihtiyaçları nasıl karşılanacak" sorusunun da yöneltildiğini belirten Erdoğan, "Gitsin özel sektörde çalışsın, bize ne. Onu mu düşeneceğiz bir de... Gitsin özel sektörde çalışsın, devlet mi besleyecek bunları? Devlet besledi, devlete ihanet ettiler bunlar. Zaten Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesi de 657'dir (Devlet Memurları Kanunu). Bu 657'nin de eğer bir mutabakat sağlanabilse aynen Batı'da olduğu gibi, 657'nin memur-işçi ayrımı değil, tamamıyla çalışanlar olarak değiştirilmesi lazım. Bu olduğu zaman zaten çok daha isabetli adımların atıldığını göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

'Kendi ülkesini karalayan bir ana muhalefet en büyük zaafımız'

Darbe teşebbüsüne ve terör saldırılarına rağmen insan haklarından, özgürlüklerden taviz vermeyen bir ülke olduğumuzu, Türkiye'yi yakından tanıyan vicdan ve ahlak sahibi olan herkes çok iyi bilir.

Sadece ideolojik saplantıları ve siyasi ihtirasları sebebiyle dış dünyaya kendi ülkesini karalayan bir anamuhalefetin bulunmasının en büyük zaafımız olduğunu da huzurlarınızda itiraf etmek istiyorum. Darbecilere karşı değil, darbecilerin, teröristlere karşı değil, teröristlerin safında yer alan ana muhalefetimize en güzel cevabı, her seçim sandığında milletimiz veriyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün bize insan hakları konusunda eleştiriler getiren, sözde adalet yürüyüşlerine çıkan muhalefet partisinin geçmişi ise tarihimizin en utanç verici insan hakları ihlalleriyle, bunlara verdiği desteklerle doludur." diye konuştu.

Erdoğan CHP'nin, Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşüyle ilgili, "Yürüyüşü de yaptın rahatça, mitingi de yaptın rahatça. Bunu sana biz sağladık. Bak şu anda OHAL var. OHAL olmasaydı, başka şeyler de olabilirdi. Bak huzur içinde bunu yaptın. Acaba bir teşekkür geldi mi? Gelmez, onların kitabında bu yok." dedi.

'Bizim OHAL'e hala ihtiyacımız var'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL uygulaması hakkında şunları söyledi:

"Bize şunu söylüyorlar: 'OHAL'i ne zaman kaldıracaksınız.' Bütün bu huzursuzluklar bittiği zaman OHAL'i kaldıracağız. Terörle mücadelede hedefe ulaştığımız zaman OHAL'i kaldıracağız. Bunlar bitmeden, kimse bizden OHAL'i kaldırmamızı beklemesin."

Erdoğan, "Pazartesi Milli Güvenlik Kurulu toplantımız var. OHAL'i tekrar masaya yatıracağız ve teklifimizi hükümetimize yapacağız. Şu andaki görünümle bizim OHAL'e hala ihtiyacımız var." dedi.

Kaynak: AA

Son Haberler

Son Haberler