Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi birileri yürüyor, sokak, cadde filan. Aynen Demirel'in dediği gibi 'Yollar yürümekle aşınmaz'. Bunlar da tabii bu yolları yürümekle aşındıramayacaklar ancak ellerindeki 'adalet' levhalarını, levhalar bile utanır bunlardan, istismarla adalet aranmaz. Adaletin aranacağı yer bellidir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altındağ Kültür Sarayında gerçekleştirilen "AK Parti Kadın Kolları ve Gençlik Kolları Vefa İftarı"ndaki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı.
Ramazan ayının son dönemine girildiğini anımsatan Erdoğan, "Böyle anlamlı bir sofrada, muhabbetin hakim olduğu bir sofrada bir araya geldik, biliyorsunuz şair güzel söylemiş, 'Muhabbetten Muhammed oldu hasıl. Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl?'" diye konuştu.
Parti teşkilatının en kritik organları olarak gördüğünü ifade ettiği Kadın Kolları ve Gençlik Kollarının temsilcileriyle birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, programın gerçekleşmesinde emeği geçenlere de teşekkür etti.
Tüm katılımcıların yaklaşmakta olan Kadir Gecesi'ni de tebrik eden Erdoğan, "Burada müjdeler var ve bu müjdelerden de inşallah hep birlikte nasibimizi alırız." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak 2002 Kasım ayından beri yaklaşık 15 yıldır millete hizmet etmenin haklı gururunu yaşadıklarını ve bu dönemde hemen her alanda cumhuriyet döneminin tamamında yapılanların katbekat üzerinde hizmet verdiklerini dile getirdi.
Bu hizmetleri hep birlikte gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, "Ekonominin adeta çökme dönemine geldiği bir Türkiye'yi aldık 2003 yılında. O günden bugüne 3 kat Türkiye'yi büyüttük. 'Bitti' dediler, 'Ayağa kalkamaz' dediler, 'Göçtü' dediler, 'Gitti gidiyor' dediler ama onlar öyle dedikçe biz daha da palazlandık, çok daha da güçlendik ve hiçbir zaman onlar hedeflerine ulaşamadılar ama biz anbean hedefe doğru gidiyoruz." diye konuştu.
"Yargının verdiği bu karara da saygı duymak zorundasınız"
Yarınlarından umudunu kesmiş bir ülkeyi, darbe teşebbüsü dahil birçok badireyi rahatça atlatan güçlü bir yapıya kavuşturduklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi birileri yürüyor, sokak, cadde filan. Aynen Demirel'in dediği gibi 'Yollar yürümekle aşınmaz'. Bunlar da tabii bu yolları yürümekle aşındıramayacaklar ancak ellerindeki 'adalet' levhalarını, levhalar bile utanır bunlardan, istismarla adalet aranmaz. Adaletin aranacağı yer bellidir. Siz bu ülkede parlamentonun kahir ekseriyetine sahip olan AK Parti'nin kapatılması davalarının açıldığı o günlerde 'Ankara'da da yargıçlar varmış' diye sokaklara dökülen adamlarsınız. Şimdi kalkıp utanmadan, sıkılmadan AK Parti'yi adaletsizlikle veyahut da adalet noktasındaki sıkıntıları yaşayanların yanında yer almamakla suçluyorsunuz. Karar yargınındır, yargının verdiği bu karara da saygı duymak zorundasınız. 'Anayasa devletiyiz, hukuk devletiyiz' diyorsunuz anayasanın 138. maddesi kim için? Belli bir grup için mi? Kim olursa olsun eğer birileri, bırakın siz hükmetmeyi tavsiye dahi edemezsin, yargıyı baskı altına alamazsın ve yargıyı baskı altına almak isteyenler de aynı durumla yarın karşı karşıya kalabilirler. Yargı onlar için de geçerlidir."
AK Parti'nin kapatılma davası döneminde arkadaşlarına daima sabır tavsiyesinde bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, "(Men sabera zafera) dedik ve sabrettik. Çünkü biz ülkemizin karışmasını istemiyorduk, hendekler, çukurlar açanlar gibi her tarafı bombalarla, şunlarla, bunlarla tehdit edenler gibi, işte şimdi de bu beyefendiler gibi sokaklara dökülmek suretiyle her tarafı tahrik etmek suretiyle biz kendimize bir demokrasi mücadelesi tesis etmedik. Tam aksine demokrasiyi, hukuk standartları içerisinde mücadeleyi vererek yürüttük, tesis ettik. Hamdolsun bugünlere de geldik." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnafın siftahsız dükkan kapattığı bir Türkiye'den rekor düzeyde büyüyen, üreten ve ürettiğini de dünyaya satan bir ülke konumuna gelindiğine işaret ederek, "Bunlar hep önümüzü kestiler, hala da önümüzü kesiyorlar ama biz bunlara rağmen büyümeye devam ediyoruz. Ülkemizin bugün ulaştığı seviye elbette önce milletimizin emeğinin, sonra da AK Parti'nin son 15 yılda hayata geçirdiği reformların eseridir. En büyük reformumuz ise ülkemizde devletle millet arasındaki soğukluğun ortadan kaldırılması, cumhur ile cumhuriyetin barıştırılmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"Onun için 'bizim bir rabiamız var' dedik" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Ama bakıyorsunuz utanmadan sıkılmadan, 'Teröristlerin işaretini kendilerine işaret edindiler' diyor. Sen bunun içinde ne var biliyor musun? Sen zaten Arapça 'erbaa' nedir, 'rabia' nedir onu da bilmezsin. Bir de bunun içinde ne var? Bunun içinde 'tek millet' var, bunun içinde 'tek bayrak' var, bunun içinde 'tek vatan' var, bunun içinde 'tek devlet' var. Bunun hangisine karşısın? Senin yedi tane, altı tane neyse okun var. Sakarya'da bir vatandaş sordu 'Saysana bana bu altı tane oku' dedi, sayamadı. Biz 'Rabiamız' diyoruz kızıyorsun, niye rahatsız oluyorsun? Sizin gibi dünyanın o ileri gelen malum tiplerinin işaretlerini yapmıyoruz.
Biz ülkemizi bütünleştirecek bir içeriği, muhtevi rabiamızı söylüyoruz. Tek millet, 80 milyon tek millet. Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Acem'i, Roman'ı, Boşnak'ı hep beraber tek millet. İki, 'tek bayrak'. Bayrağımız, şehidimizin kanıyla, oradan rengini almış, hilaliyle bağımsızlığımızın ifadesini bulmuş, yıldızıyla da şehitlerimizin ifadesi olmuş ve 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır' bu vatan da uğrunda ölenlerle yoğrulmuş, haşır neşir olmuş ve 780 bin kilometrekare böyle vatan olmuş. Dördüncüsü de tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka bir devlet, asla tanımıyoruz. Kimse bu yollara tevessül etmesin. Bu yollara tevessül edenler bunun bedelini nasıl şu anda ağır ödüyorlar, ödemeye de devam edeceklerdir. Gabar'da da Tendürek'te de Kato'da da Cudi'de de ödeyecekler, Bestler Deresi'nde de ödemeye devam edecekler."
"Bu konuda durmak yok" diyen Erdoğan, iftarda bulunan AK Parti Şırnak Kadın Kolları Başkanı Hatice Atan'ı işaret ederek, "Onun için Hatice'lerimizin sayısının tabii artması lazım. Tarihte Nene Hatun'larımız var şimdi de bizim Hatice'lerimiz var. Maşallah hiç yılmadan, usanmadan yola devam." ifadelerini kullandı.
"Dünyanın en güçlü ülkelerini dahi sarsacak 15 Temmuz ihanetinin üstesinden işte bu sayede hamdolsun geldik" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ülkenin en büyük gücünün tank, top ve silahtan oluşmadığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Elbette bunlar önemlidir ama bir ülkenin asıl gücü kendisine sahip çıkacak vatandaşlarıdır, halkıdır. Milletiyle kenetlenmiş bir devleti dize getirecek hiçbir fani güç yoktur. Hamdolsun Türkiye 15 senede işte bunu başarmıştır. Türkiye'nin terör örgütlerine ve uluslararası şer odaklarına karşı yürüttüğü beka mücadelesinde dimdik yanında duran milletimize şükran borçluyuz. AK Parti, Türk milletinin tarihiyle, kültürüyle, değerleriyle olduğu kadar devletiyle kurduğu güçlü bağın da sembolüdür. Bu bağı ne kadar kavi ne kadar muhkem tutarsak ülkemiz de partimiz de o kadar güçlü olur. Böyle bir milletin evladı olmaktan, böyle bir ülkeye belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olarak hizmet etmekten duyduğum sevinci, gururu her fırsatta ifade ediyorum. Şahsıma mazlum ve mağdurların umudu olan bu ülkeyi büyütme, kalkındırma imkanı bahşettiği için Rabbime daima hamdediyorum. Bütün AK Parti teşkilatlarının da aynı hissiyatı taşıdığına, taşıması gerektiğine inanıyorum. Sahip olduğumuz makamlar, mevkiler, güçler sadece ve sadece millete, devlete, ülkeye daha iyi hizmet etmenin vasıtalarıdır. Üstlendiğimiz görevlerin sağladığı imkanlardan ziyade üzerimize yüklediği sorumlulukların hesabını yapmak mecburiyetindeyiz."
"Taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz"
AK Parti'nin çıkar değil, gönül ve kalpleri fetih hareketi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti kardeşliğin, vefanın, dayanışmanın ve diğergamlığın partisidir. AK Parti, kadını, erkeği, genci ve yaşlısıyla her kökenden, meşrepten insanıyla 80 milyonun tamamının partisidir." ifadesini kullandı.
Erdoğan, şimdiye kadar Hakk'ın ve halkın rızasını kazanmak için çalıştıklarına, milletten başka kimseye de 'eyvallah' demediklerine dikkati çekti. Erdoğan, "Onun emanetini asla yere düşürmedik. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik karşısında asla boynumuzu bükmedik. Biz bugünlere milletimizle, sizlerle birlikte, milletimizin hayır duasıyla geldik. İnşallah bundan sonra da aynı coşkuyla, azimle, kararlılıkla milletimizle irtibatımızı daha da güçlendirerek, ilkelerimizden asla taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz." dedi.
"16 Nisan tarihi bir milattır"
Türkiye'nin 16 Nisan halk oylamasının ardından yeni ve farklı bir sürece girdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"16 Nisan halk oylaması, Türk demokrasisi ve siyasal sistemi açısından tarihi bir milattır, bir dönüşüm noktasıdır. Anayasa değişikliğinin en önemli sonuçlarından biri de yüzde 50 artı bir gibi oldukça yüksek bir oranı, iktidar eşiği olarak belirlemesidir. Her ne kadar AK Parti olarak biz, birçok seçimde ve halk oylamasında bu düzeyde oylar almış olsak da yeni dönemde işimizin kolay olmadığı çok açıktır. Parti teşkilatımızdaki tüm arkadaşlarımızın şu noktayı daima göz önünde bulundurmaları gerekiyor. 16 Nisan'dan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yeni dönemin gerektirdiği çalışma yöntemine, söylemine ve hareket tarzına kendimizi süratle hazırlamalıyız. Türkiye'de değişimin ve yeniliğin sembolü olan AK Parti'nin kendisini durağanlığa mahkum etmesi kesinlikle düşünülemez."
Partisinin il ve ilçe kongrelerinin başlayacağına işaret eden Erdoğan, teşkilatların tüm kademelerinin, yeni dönemin gerektirdiği birikime, dinamizme ve üretkenliğe sahip kadrolarla tahkim edilmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "metal yorgunluğu" gösteren teşkilatların mutlaka yenilenmesi gerektiğine işaret ederek, "AK Parti teşkilatlarında görev almak, hizmet yarışında kulvara girmek demektir. Böyle bir yarışta geri kalmanın bedelini o kişiler değil, milletimiz ve ülkemiz öder. Hiçbirimizin böyle bir hakkı yoktur. Bu bakımdan 2019 seçimleri için çok güçlü bir hazırlık yapmamız şarttır. Her seçimde bize zorluk çıkaranlar, bu süreçte de boş durmayacaklardır. Bölgemizde son dönemde meydana gelen hadiselerin, ülkemizle ve hareketimizle ilgisini görememek, cahillik değilse en hafif tabirle saflıktır." dedi.
"Uyanık olmamız gerekiyor"
Muhalefet cephesinde şimdiden tartışmaları yapılan ortak aday gösterme arayışlarının da unutulmaması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:
"İnşallah son 15 yılda olduğu gibi 2019'da da tüm bu senaryoları, siyaset ve medya mühendisliklerini de boşa çıkaracağız. Bunun için her zamankinden daha uyanık olmamız, daha çok çalışmamız gerekiyor. Kadınların ve gençlerin sahip çıkmadığı bir hareketin geleceğinin olmadığına inanıyorum. AK Parti'nin bugüne kadar elde ettiği başarılarda, kadınlara ve gençlere bu kesimlerin parti bünyesindeki teşkilatlanmasına, çalışmalarına verdiği önemin çok büyük payı var. Önümüzdeki dönemde, sizlerden daha fazla çaba, daha gayret bekliyorum. Kapı kapı dolaşacağız, kucaklayıcı olacağız. Kesinlikle, kimseyi karşımızdan asla üzmeyecek, korkutmayacak, tam aksine toparlayacağız. Biz, düşmanı azaltmaya, dostu artırmaya gayret edeceğiz. Rabbim, yar ve yardımcımız olsun. Rabbim, bizi kendine, İslam'a ve bu aziz millete ve tüm insanlığa hizmet etmekten alıkoymasın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile katıldığı programda, konuşmalar öncesinde AK Parti Kadın Kolları Başkanlığının tanıtım filmi gösterildi.
Erdoğan'ın, filmde İstanbul'da küçük bir kızın annesinin bileziklerini kendisine vermesine ilişkin hikayenin anlatıldığı bölümü izlerken gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
Kaynak: AA