Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 36. Muhtarlar Toplantısı'nda, Adana, Bartın, Burdur, Bursa, Gaziantep, Giresun, İzmir, Karabük, Kastamonu, Mersin, Niğde, Sivas, Yozgat ve Zonguldak illerinden gelen muhtarlarla bir araya geldi.
Ülke ve millet olarak kritik günlerden geçilen bir dönemde gerçekleştirilen bu buluşmaların önemi vurgulayan Erdoğan, "Biliniz ki bu buluşmalar tüm dünyadan takip ediliyor. Burada sizinle Türkiye'ye ve dünyaya, sergilediğimiz birlik, beraberlik, dayanışma görüntüsüyle verdiğimiz mesajlarla tarihe adeta not düşüyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin 1923 yılında cumhuriyete geçerek rejim tercihini yaptığını, artık milletin böyle bir meselesi bulunmadığını belirterek, "Şu anda ana muhalefetin başındaki zat ikide bir 'rejim mejim' deyip duruyor ya, Türkiye'nin böyle bir sorunu yok. Rejim olayı artık 1923'te atılan adımla yoluna devam ediyor." ifadesini kullandı.
Cumhuriyetten geri adım atmaya çalışanların karşısında herkesten önce milleti ve milletle birlikte kendisini bulacağını vurgulayan Erdoğan, yönetim sistemi arayışının hangi rejim olursa olsun, son 200 yıldır devam eden bir mesele olduğunu kaydetti.
Erdoğan, "Türkiye, yetki ve sorumluluğun cumhurbaşkanında toplandığı yürütme, yasama ve yargı arasındaki sınırların daha açık ve net bir şekilde çizildiği yeni bir yönetim sistemine inşallah geçiyor. Meclis, anayasa değişikliğini görüşüp kabul ederek üzerine düşeni yapmıştır. Cumhurbaşkanı olarak ben de incelememi tamamladıktan sonra mesele milletimizin önüne gelecektir, sizin önünüze gelecektir. Artık söz de karar da milletindir, milletimizindir." şeklinde konuştu.
Karşı çıkılan şeylerin hiçbirinde, dertlerinin ülkenin ve milletin menfaati olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Bu meselede de neye, niçin karşı çıktıklarını bilmedikleri ve ifade edemedikleri için tamamı yalan, tamamı yanlış sloganlar üzerinden milletin kafasını bulandırmaya çalışıyorlar." ifadesini kullandı.
Muhalefetin "Parlamento yok, her şey tek adamda bütünleşecek, yargı yok" iddialarına Erdoğan, "El insaf, hepsi yalan. Bunlar yalanla yattılar, yalanla kalktılar. Bunların cibilliyetinde bu var." diye cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Milletimiz, 2007 yılında ilk adımı atılan düzenlemeye verdiği destekle, bu yol ayrımında tercihini Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sisteminden yana kullandığını ilan etmiştir. Nisan ayında milletimizin takdirine, onayına sunulacak olan anayasa değişikliğine, 10 yıl önce atılan bu adımın tamamlanması olarak bakmak gerekiyor. Milletimizin o zaman yüzde 69 ile 'evet' dediği reformun, nihai hedefine ulaşmasını sağlayacak bu değişikliğe de aynı şekilde sahip çıkacağına doğrusu ben inanıyorum."
"Biz bu millete yakışanı yapıyoruz, yapmak zorundayız." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemi şahsım için değildir, şahsımla baki hiç değildir. Hiç merak edilmesin, her sistem kendi liderini, kendi önderini üretir. Türkiye'de Allah'ın izniyle Tayyip Erdoğanlar bitmez. Milletin yarısından fazlasının teveccühünü kazanmak zorunda olan bir cumhurbaşkanının bu sistemi kullanarak yanlış yola sapma ihtimali yoktur." dedi.
Erdoğan, "Ülkemizde artık milletin değerleriyle, tarihiyle, kültürüyle kavgalı hiç kimsenin, ülkenin başına bela olma ihtimali de kalmamıştır. Bu sistemde hiçbir etnik grubun, inanç grubunun yaşam biçiminin ortadan kaldırılması tehdit altında olması mümkün değildir. Çünkü yeni dönemde, devletin sahibi şu veya bu kurum değil bizatihi milletin ta kendisidir. Millet, doğrudan denetimi altında tuttuğu meclisi ve cumhurbaşkanı aracılığıyla demokrasisine de istiklaline de istikbaline de sahip çıkma imkanına kavuşuyor. Bu düzenleme aceleye getirilmiş değil bilakis geç kalmış hem de çok geç kalmış bir reformdur." değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa değişikliğiyle gensorunun kaldırılmasına ilişkin eleştirilere de değinen Erdoğan, "Gensoru kalsın da devlet çalışamaz hale mi gelsin?" diye sordu.
Erdoğan, anayasa değişikliğiyle seçilme yaşının 18'e düşürülmesine ilişkin de şu açıklamalarda bulundu:
"Çıkmışlar ne diyorlar, 'Askerlik ne olacak?' Allah Allah. Sanki Türkiye genelinde 7 milyon gencin 7 milyonu milletvekili oluyor da 'Askerlik ne oluyor' diye bu soruyu soruyor. Parlamento'ya kaç kişi girecek? Bu şekilde gençlerden 10-15 kişi girdiğini kabul edin, bunların durumunu düzenlemek gayet kolay. Nedir? Bunları tutarsın askerlikten muaf kılarsın olur biter. Biz bunu polise getirdik, polisi muaf tuttuk. Tecil ne demek? Şu anda Parlamento'da görev yapmak kadar önemli bir görev olabilir mi? Bu gencimiz gelecek Parlamento'da vatanına, milletine orada bir hizmet verecek, hala orada 'Askerlik ne olacak' diye bunu soracaksın. Bu kadar açık söylüyorum, konuşuyorum. Ben inanıyorum ki bu konuyla ilgili de inşallah hükümet kendi düzenlemesini bu referandum veyahut da halkoylamasından sonra yapacaktır. Bunlar zor şeyler değil, kimse kimseyi de kandırmasın."