Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mersin Şehir Hastanesi ve Yapımı Tamamlanan Kamu Yatırımlarının Toplu Açılış Töreni'nde halka hitap etti.
Adana, Kayseri, Ankara Bilkent ve Manisa şehir hastanelerinin de diğer hastaneleri izleyeceğini belirten Erdoğan, "Amacımız şehir hastanelerinin tamamını 30 büyükşehir başta olmak üzere 2020 yılına kadar hizmete almaktır. Şimdi şu dev hastaneyi görüyorsunuz değil mi? Bu hastaneye girdiğiniz zaman, Allah'ın izniyle içeride moderniteyi göreceksiniz, içeride modern bir bakımı göreceksiniz ve burada insan olduğunuzu hatırlayacaksınız, 'Devletim bana sahip çıkıyor' diyeceksiniz." ifadelerini kullandı.
Kanuni Sultan Süleyman'ın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." sözlerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"İşte şu anda devletimiz, hükümetimiz kendi vatandaşı için bunu söylüyor, 'Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.' Şimdi diğer hastane projeleriyle birlikte değerlendirdiğimizde 2023 yılında tamamı da nitelikli olmak üzere 10 bin kişiye 32 yatak hedefine inşallah ulaşmış olacağız. Bu bir rekordur, bu projenin amacı tek bir kampüsün içinde vatandaşlarımızın tüm sağlık sorunlarının en kaliteli hizmetle çözüme kavuşturulmuş olmasıdır. Hastanelerimizin hepsi de hem şifa arayan vatandaşlarımız hem de refakatçileri için 5 yıldızlı konfordadır. Helikopter pistinden otoparklarına, binalarından cihazlarına, enerji sisteminden otomasyonuna kadar her konuda en üst standartta tasarlanan hastanelerimiz ülkemize sağlık alanında bir sınıf atlatıyor, sınıf."
Geçmişte, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Sosyal Sigortalar Kurumunun başında olduğu zamanı hatırladığını anlatan Erdoğan, "Sağlam girersiniz, hastaneden ne yazık ki sakat çıkarsınız. O günleri hatırlıyorum. Afedersiniz ne banyo ne tuvalet. Bunların olmadığı günleri hatırlıyorum. Çünkü bunların zihniyeti kirli. İşte buyurun şimdi hastane mi görmek istiyorsun, gel Mersin'e Mersin Şehir Hastanesini gör, git Yozgat'a onu gör, git 81 vilayete hepsini gör." diye konuştu.
Erdoğan, şehir hastanesinin Mersin'e, bölgeye ve ülkeye hayırlı olmasını dileyerek, "Diğer açılışlara bugün ayrıca girmeyeceğim, onları zaten arkadaşlarım da ifade ettiler ama toplamda 1 milyar 100 milyon liralık bugün açılış yapıyoruz. Ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin hem sistem, hem kalite olarak Avrupa ve Amerika başta olmak üzere dünyanın her yerinden katbekat üstün olduğunu bilmenizi istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin ve Türk milletinin geçmişten bugüne kadar yaşadığı sıkıntılara yönelik değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
"Memleket ve millet meselelerine vakıf olan herkes bilir ki, son 200 yılımız sürekli çalkantılarla ve arayışlarla geçmiştir. Kayıplarla zaferlerin, yıkılışlarla yeniden inşanın kol kola gittiği bu dönem boyunca bedel ödeyen hep milletimiz olmuştur. Bugün her birinin üzerinde onlarca ülkenin bulunduğu koskoca coğrafyaları kaybederken hep bedel ödedik."
"Çanakkale'de bedel ödedik, Kurtuluş Savaşı'nda bedel ödedik, Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki emekleme döneminde bedel ödedik, darbeler, muhtıralar, vesayet yönetimleri sebebiyle bedel ödedik." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Siyasi, ekonomik krizlerle, sosyal çalkantılar yüzünden bedel ödedik. Bu şekilde bedel ödeye ödeye bir gerçeği gördük, milletin söz sahibi olduğu dönemlerde zaferlerin sevincini yaşarken, milletin hiçe sayıldığı, horlandığı dönemlerde hep hüsrana uğradık.
"2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimini hatırlayın." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Meclisin iradesine karşı, dönemin Cumhurbaşkanını ve yargısını arkalarına alarak, bir '367' garabeti ortaya sürenlerin kimler olduğunu biliyorsunuz değil mi? Ülkenin meşru hükümetini devirmek için gayret sarf edenleri biliyorsunuz değil mi? Şimdi onlar yine iş başında... Ama başaramayacaklar. Çünkü karşılarında kim var? Millet var, millet. Bu millet buna fırsat vermeyecek."
Erdoğan, "Çanakkale'de bedel ödedik, Kurtuluş Savaşı'nda bedel ödedik, Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki emekleme döneminde bedel ödedik, darbeler, muhtıralar, vesayet yönetimleri sebebiyle bedel ödedik. Siyasi, ekonomik krizlerle, sosyal çalkantılar yüzünden bedel ödedik. Bu şekilde bedel ödeye ödeye bir gerçeği gördük, milletin söz sahibi olduğu dönemlerde zaferlerin sevincini yaşarken, milletin hiçe sayıldığı, horlandığı dönemlerde hep hüsrana uğradık." diye konuştu.
Kaynak: Anadolu