Azerbaycan/Bakü/Trend Haber Ajansı Türkiye Masası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kaymakamlarla bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Türkiye içerde ve dışarda çok büyük bir saldırı altındadır. Bu saldırı zayıf bir ülke olduğumuzdan kaynaklanmıyor. Güçlü, güçlenen bir ülke olduğumuz için bu saldırılar oluyor. Bugün ülkemiz sınırları içinde 3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklıyı misafir ediyoruz. Elbette sıkıntılar yaşanıyor ama bunlar üstesinden gelinemeyecek meseleler değil. İçişleri Bakanlığı bazı mültecilere vatandaşlık verilmesi için çalışma yürütüyor.
Düne kadar DEAŞ'la mücadeleyi ilk sıraya koyan ülkelerin bugün neredeyse DEAŞ'ı himaye altına alacak duruma geldiğini görüyoruz. Türkiye tüm bu kaos içerisinde hem kendisi hem de kardeşleri için en iyisini yapmaya çabalıyor. Uluslararası alanda ve sınırlarımız dışında verdiğimiz mücadelenin başarısının birinci şartı ülkemizin içini sağlam tutmamızdır. 2013'ten bu yana yaşadığımız sıkıntılar bizi içeride sıkıştırıp, dışarıda etkisiz hale getirmek için tetikleniyor.
Milletimiz ülkesine sahip çıktıkça, karşımızdakiler ahlaksızlık çıtasını yükseltiyor. Türkiye'nin karşısında isimleri farklı harflerden oluşuyor olsa da aynı örgüt var. Bunların topuna birden terör örgütü diyoruz. Hepsi ülkemizin, milletimizin düşmanıdır. Askerimizle, polisimizle, hariciyemizle güçlü olmalıyız. Yaşadığımız dönem rutin bir dönem değildir, olağanüstüdür. Bugün Türkiye yeni bir istiklal ve istikbal mücadelesi vermektedir. Çalışmalarımızı da bu olağanüstü hale mütenasip yürütmeliyiz.
Hiçbir terör örgütüne en küçük müsamaha göstermeyeceğiz. İsim isim, ev ev, mahalle mahalle mülkiye amirlerimiz her şeye hakim olmalıdır. Muhtarları asla ihmal etmeyiniz, sizin için uçbeyi gibidir. Gerek FETÖ, gerekse bölücü örgütlerin devlete sızmış elemanları nedeniyle sıkıntılara karşı dikkatli olmalıyız. Bunların devletten temizlenmesi, silah kullananların etkisiz hale getirilmesi kadar önemlidir. Terör eylemleri çok sayıda kişinin organize hareket etmesiyle olur. Görev yaptığınız yörelerde terör örgütleri taban buluyorsa, silahını size veya herhangi bir masuma doğrultması kaçınılmazdır. Milli seferberlik diyorum ya, sizler bunun en önemli planlayıcısısınız. Böyle bir anlayışla çalışarak büyük başarılara imza atacağınıza inanıyorum.
Teröre odaklanıp, ekonomiyi ihmal edersek terörün önünü açmış oluruz. Küresel gündemin hercümercine kapılıp 2023 hedeflerimizden saparsak istikametimizi yitiririz. Kolay bir süreç değil. Bakınız Avrupa ülkeleri bu konulardan biri öne çıkınca, diğer konularda panikliyorlar. Mülteci olayında, terör sorunlarında nasıl savrulduklarını gördük. Türkiye ise kendi yolunda yürümeye devam ediyor.
Bir yandan terör örgütlerine nefes aldırmazken, asayişi sıkı tutmanız, fakir fukarayı sahipsiz bırakmamanız, yatırımları takip etmeniz mümkündür. Şu anda kış mevsimindeyiz, yeri geldiği zaman icabında kömür ihtiyacı olanlar vardır. Sizler şoförün yanına oturmalısınız, kömür ihtiyacı olanlara kömürü bizzat kendiniz teslim etmelisiniz. Gıda ihtiyacını bizzat teslim etmelisiniz. Bununla adeta Hz. Ömer misali, o kapıları çalıp 'Duydum ki kömür, gıda, giyecek ihtiyacınız var, getirdim' demelisiniz. Bu kaymakam unutulmaz, dalga dalga yansır. Tayyip Erdoğan için, Başbakanımız, bakanımız için el, ayak, gözümüz sizsiniz.
İlçesindeki, şehrindeki tek bir aileyi dahi mazlum durumda bırakan idareci ağzıyla kuş tutsa benim neznimde başarısızdır. İnsanımızı küstürürsek, diğer mücadeleleri zaten kazanamayız. Şehit yakınlarımıza ve gazilerimize özel önem vermeliyiz. Tek birinin dahi incinmesine ben rıza gösteremem. Benim temsilcim olarak sizin de rıza göstermemeniz lazım.
Ekonomi bu dönemde özel önem vermemiz gereken başka alan. Sizlerden şehrinizin ekonomik potansiyelini gösterecek girişimleri yapmanızı bekliyoruz. Ekonomiyi ayağa kaldırmalıyız. Projelerinize ilgili bakanlığımız her türlü desteği verecektir. Kolarını sıvayıp işin içine giren her idareci benim yol arkadaşımdır. Niyet hayr, akıbet hayr derler."