...

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Schulz önce AP'deki PKK faaliyetlerini durdursun

Türkiye Materials 14 Kasım 2016 01:06 (UTC +04:00)

Trend takip edin

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz'un idam cezasının getirilmesi halinde Türkiye ile müzakerelerin durdurulacağına yönelik açıklamalarına ilişkin, "Schulz'un bu tehditkar açıklamalarının bizde hiçbir etkisi yok. Hiç kusura bakmasın. Önce AP'deki PKK faaliyetlerini durdursun. Gücü yetiyorsa yine AB üyesi ülkelerdeki teröre destek veren faaliyetlere karşı söylem içinde olsun. Ekonomik yaptırımlarla ilgili de elinden geleni arkasına koymasın. Gerekeni, ne yapmak istiyorsa yapsın." dedi.

Çavuşoğlu ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Türkiye-Çin Dışişleri Bakanları İstişare Mekanizması 1. Toplantısı'nın ardından bakanlık resmi konutunda ortak basın toplantısı düzenledi.

Son dönemde çeşitli düzeylerde karşılıklı ziyaret ve görüşmelerin ikili ilişkilerin gelişmesine büyük katkı sağladığını söyleyen Çavuşoğlu, Çin ile stratejik işbirliğinin giderek güçlendiğini ve çeşitlendiğini ifade etti. Siyasi ilişkilerin de bu çerçevede güçlendiğini dile getiren Çavuşoğlu, güvenlik alanında yakın işbirliği içinde olduklarını belirtti.

Bugünkü toplantıda ekonomik işbirliğini geliştirmek için hangi adımların atılması gerektiği üzerine görüş alışverişinde bulunduklarını aktaran Çavuşoğlu, "Ticaretimizi artırmalıyız. Ama Çin'in lehine olan ticaret açığını da dengelememiz lazım. O sebeple de ürünleri çeşitlendirelim ve Türkiye'nin ihraç ettiği ve edeceği ürünlerin önündeki engelleri kaldırma konusunda Çin'in olumlu bakışını bir kez daha görmekten mutluluk duydum." diye konuştu.

Karşılıklı yatırımları da artırmak gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, Çin'in Türkiye'de bankacılık, enerji, ulaşım gibi birçok alanda yatırım yapmak istediğini bildiklerini ve bu firmalara ellerinden gelen desteği vermeye devam edeceklerini anlattı.

Çavuşoğlu, Çin firmalarının Türkiye'de planlanan mega projelere yönelik ilgisine de dikkati çekerek, "Londra'yı Pekin'e bağlama hedefimiz var. Çin, Batı'ya doğru hareket ediyor. Biz de Çin'e doğru hareket ediyoruz. İnşallah ortak bir noktada ilişkilerimizin tüm boyutuyla birlikte buluşacağız." ifadelerini kullandı.

Halklar arasında kültürel bağları güçlendirmek konusundaki kararlılıklarını dile getiren Çavuşoğlu, eğitim ve turizmin bunu sağlamada önemli bir mekanizma olduğunu vurguladı. Çin vatandaşlarının Türkiye'yi çok sevdiğini bildiğini ve daha fazla Çinli turistin Türkiye'ye gelmesini istediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, Çin'in 2018 yılını "Türkiye Turizm Yılı" ilan etmesinden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, gazetecilerin, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz'un idam cezasının getirilmesi halinde Türkiye ile müzakerelerin durdurulacağına yönelik basında yer alan ifadelerinin hatırlatması üzerine, Schulz'un söylediklerinin kendileri için çok fazla öneminin olmadığını belirtti. "Schulz'un gücü yetiyorsa öncelikle AP'de PKK faaliyetlerine son versin, bunları engelleyebilsin. Öyle görünüyor ki ya destekliyor kendisi ya da gücü yetmiyor." diyen Bakan Çavuşoğlu, Schulz'un hep üst perdeden, tehditkar tavırlarını sürdürdüğünü, ancak bu tavırların kendilerini etkilemediğini kaydetti. Kendilerinin karar alırken Türk halkından güç aldığını söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye-Avrupa Birliği (AB) temasının devam etmesini arzu ederken de esasen gerçek niyetini söylüyor. Diyor ki diyaloğu devam ettirmezsek, muhalefete, Türkiye'de karşıtlarına sahip çıkamayız. Kimi kastediyorsunuz CHP mi MHP mi? Hayır, PKK ve onun yandaşlarını kastediyorsunuz. Türkiye ile ilişkilerin karşılıklı çıkar çerçevesinde önemini söylemiyor. Ne için Türkiye ile diyaloğun devam etmesini istediğini de açıkça söylüyor. Türkiye'deki gelişmelerle ilgili Schulz'un ve arkadaşlarının açıklamaları var. PKK'lılar da çok iyi savunuyorlar. Peki bizim en son şehit kaymakamımızın teröristler tarafından şehit edildikten sonra Schulz ve onun gibi düşünenlerin herhangi bir açıklaması oldu mu? Yani bir PKK'lı çok önemli ama bizim kaymakamımızın, diğer şehitlerimizin, hatta PKK'nın katlettiği Kürt vatandaşlarımızın hiçbir değeri, hiçbir önemi yok. Dolayısıyla Schulz'un bu tehditkar açıklamalarının bizde hiçbir etkisi yok. Hiç kusura bakmasın. Önce AP'deki PKK faaliyetlerini durdursun. Gücü yetiyorsa yine AB üyesi ülkelerdeki teröre destek veren faaliyetlere karşı söylem içinde olsun. Ekonomik yaptırımlarla ilgili de elinden geleni arkasına koymasın. Gerekeni, ne yapmak istiyorsa yapsın. Ve gerçekten AB'nin ve parlamento başkanının iki yüzlülüğünü, çifte standardını her zaman olduğu gibi görüyoruz. Sadece biz değil, halkımız da bunu çok iyi görüyor.

Demokrasi, insan hakları gibi konularda bize ders vermeye çalışanların iki yüzlülüğünü sanırım Çin de bizim kadar iyi biliyor."

Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin son durumun sorulması üzerine de iki tarafın 4 fasıl üzerinde gerçekten önemli mesafeler kat ettiğini dile getirdi. Türkiye'nin İsviçre'de bir hafta süren müzakereleri desteklediğini ve elinden gelen katkıyı sağladığını ifade eden Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler'in açıklamasında görüldüğü üzere Rum tarafının talebiyle bu müzakerelere ara verildiğini hatırlattı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "İki tarafın anlaşması çerçevesinde müzakerelerin önümüzdeki hafta sonu tekrar aynı yerde başlaması öngörülüyor. Bir an evvel de beşli formata geçilip, bu son fırsat olan müzakere sürecini başarıyla tamamlamak ve sonuçlandırmak istiyoruz. Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bu konuda yapıcı tutumumuzu sürdürüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, "Çin ve Türkiye terör mağdurudur. Güvenlik ve terörle mücadele işbirliğimizi güçlendirmek, ülkelerimizin temel ve ortak çıkarlarına uygundur ve karşılıklı siyasi güvenimizi sağlamlaştırmaya ve somut iş birliğimiz için daha sağlam bir temel atmaya yardımcıdır." dedi.

Türkiye-Çin Dışişleri Bakanları İstişare Mekanizması 1. Toplantısı'nın ardından bakanlık resmi konutunda ortak basın toplantısında konuşan Wang, Türkiye'ye gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, geçen yıl Antalya'da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nde kararlaştırılan ve iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendirmeyi amaçlayan "Türkiye-Çin Dışişleri Bakanları İstişare Mekanizması"nın ilk toplantısının açık ve samimi şekilde gerçekleştiğini vurguladı.

İki ülkenin karşılaştığı yeni fırsatları değerlendirerek stratejik iş birliğinde daha hızlı ilerleme kaydetmeyi hedeflediğini belirten Wang, "Her iki taraf da kalkınma stratejilerimizi birleştirerek karşılıklı yarar ve çifte kazanç gerçekleştirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. İş birliğimizin temeli iyidir, birbirini tamamlayabilirliği güçlü ve perspektifi çok geniştir." diye konuştu.

Wang, iki ülkenin terörle mücadele işbirliğini derinleştirip ortak güvenliği birlikte kurmak yönünde hemfikir olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Çin ve Türkiye terör mağdurudur. Güvenlik ve terörle mücadele iş birliğimizi güçlendirmek, ülkelerimizin temel ve ortak çıkarlarına uygundur, karşılıklı siyasi güvenimizi sağlamlaştırmaya ve somut iş birliğimiz için daha sağlam bir temel atmaya yardımcıdır. Daha geniş bir iş birliği perspektifi yaratabiliriz. Her iki taraf olarak karşı tarafın ulusal egemenliğini, güvenliğini ve istikrarını koruma çabalarına kararlı destek vermeyi taahhüt ederek, kendi ülkesinde karşı tarafın ulusal güvenliğine zarar verecek olayların meydana gelmesine asla müsamaha gösterilmeyeceğini taahhüt ettik."

Bölgesel gelişmeleri de değerlendiren Wang, gelecekte de ikili görüşmelerin devam edeceğini vurgulayarak, "İnanıyorum ki görüşmelerimizde mutlaka siyasi çözümde ısrar ederek, bölgesel barışı birlikte korumamız gerektiği kanaatine ulaşacağız." ifadesini kullandı.

Batı Asya ve Kuzey Afrika'daki gelişmelere işaret eden Wang, "Mutlaka uluslararası terörle mücadele iş birliğimizi güçlendirmeliyiz." dedi.

Bölgesel sorunların siyasi çözümünün Birleşmiş Milletler (BM) yönetiminde aranması gerektiğini belirten Wang, "Gerçeklere uygun olan ve tarafların hassasiyetlerine dikkat eden çözüm birlikte bulunmalıdır." diye konuştu.

Türkiye ve Çin ilişkilerinin olgun ve istikrarlı bir kalkınma aşamasına girdiğini vurgulayan Wang, "Şu an Çin halkı Çin Komünist Partisi'nin ve Çin Halk Cumhuriyetinin kuruluşlarının 100. yıl dönümleri için konan hedefleri gerçekleştirmeye çabalıyor. Türk halkı ise 2023 hedeflerini gerçekleştirmeye çabalıyor. İki ülkenin müthiş rüyaları ve parlak kalkınma perspektifi bulunuyor. Türk tarafıyla karşılıklı siyasi güvenimizi daha da güçlendirerek karşılıklı yararlı işbirliğimizi derinleştirerek ülkelerimizin kendi müthiş hedeflerini gerçekleştirmesi için hizmette bulunmaya hazırız." değerlendirmesinde bulundu.

Wang, bir gazetecinin ABD Başkanlığı'na seçilen Donald Trump ile bir temas kurup kurmadıkları yönündeki soru üzerine, iki ülkenin ilişkilerini daha da geliştirmek ve derinleştirmenin ABD'de gerek Cumhuriyetçi gerek de Demokratların ortak fikri olduğunu söyledi.

Obama hükümetiyle var olan işbirliğini devam ettirmeyi ve ilişkilerin ABD’nin gelecek yönetimine de istikrarlı bir şekilde geçiş yapmasını arzu ettiklerinin altını çizen Wang, "Ayrıca Trump ekibiyle irtibata geçerek karşılıklı anlayışı daha da artırmayı ve işbirliğimiz için mutabakatımızı daha da genişletmeyi istiyoruz." dedi.

Kendilerinin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Trump’ı kutlayan mesajda belirttiği gibi çatışmama, karşı karşıya gelmeme, karşılıklı saygı, işbirliği ve çifte kazanç ilkelerine dayanarak ilişkilerin yeni başlangıçla daha büyük ilerlemelerin kaydedilmesine hızlandırmaya hazır olduklarını ifade eden Çin Dışişleri Bakanı Wang, bunun için ABD ile ortak çaba sarf etmeye hazır olduklarını dile getirdi.

Konuk bakan, hem Çin hem de Türkiye’nin dünya çapında büyük ülke ve yükselen ekonomiler olduğunu vurgulayarak, "Aramızda bazı sorunlar olmasına rağmen, iş birliğimizin gelişme potansiyeli hala çok büyüktür. Türk tarafıyla işbirliğimizi ve karşılıklı güvenimizi daha da güçlendirmeyi arzu ediyoruz ve bu bağlamda ilişkilerimizi daha da ileriye götürmeye hazırız." diye konuştu.

Kaynak: AA

Etiketler:
Son Haberler

Son Haberler