...

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Meclis'ten gelecek idam kararını onarım

Türkiye Materials 7 Ağustos 2016 22:57 (UTC +04:00)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan idam talepleriyle ilgili olarak
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Meclis'ten gelecek idam kararını onarım

Trend takip edin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "O gece (15 Temmuz) adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. İnanın bana vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman yakalanabilecek, her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir." dedi.

Erdoğan, himayelerinde İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından Yenikapı'da düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları ve 81 ilde mitingi canlı olarak takip eden vatandaşları selamladı. Erdoğan, İsmail Kahraman'ı selamlarken, "Gazilik şerefine ikinci defa nail olan TBMM'nin Başkanı" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Dünyanın dört bir tarafında gözü ve gönlü bizimle olan kıymetli kardeşlerim, 15 Temmuz gecesi bir kez daha istiklali ve istikbali için kıyam eden, canı pahasına ülkesini Fetullahçı Terör Örgütü'ne, işgalcilere teslim etmeyen aziz milletim, sizleri en kalbi duygularımla hasretle, muhabbetle selamlıyorum." dedi.

Darbe girişiminde bulunulan gece sokaklara, meydanlara inerek, havalimanlarını doldurarak, namluların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına dikilme cesareti gösterenlere şükranlarını sunan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Bu kardeşlerimizden 172'si sivil, 63'ü polis ve 5'i asker olmak üzere 240'ı şehadet makamına ulaştılar. Kendilerine bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. Yine o gece kahramanca darbecilerin üzerine yürüyen kardeşlerimizden 2 bin 195 tanesi yaralanarak, gazilik rütbesine ulaşmıştır. Hastanelerde ve evlerinde tedavileri süren yaralılarımıza Rabbimden şifalar niyaz ediyorum. O gece adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. İnanın bana vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman yakalanabilecek, her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir."

İstiklal Marşı'nın "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?/Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda/Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizelerini okuyan Erdoğan, şunları kaydetti:

"15 Temmuz gecesi sokakları ve meydanları dolduran kardeşlerimizin her birinin vatanımızın, demokrasimizin, özgürlüğümüzün korunmasında katkısı vardır, payı vardır, rolü vardır. Onun için diyorum ki 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun. İstanbul'un gazası mübarek olsun, Ankara'nın gazası mübarek olsun. Darbe girişimine maruz kalan her şehrimizin gazası mübarek olsun."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "15 Temmuz, dostlarımıza bu ülkenin sadece siyasi, ekonomik, diplomatik saldırılara değil, aynı zamanda askeri sabotajlara karşı da güçlü olduğunu, yıkılmayacağını, rayından çıkmayacağını göstermiştir. Aynı gece Türkiye'nin yerle yeksan olması için ellerini ovuşturarak bekleyen düşmanlarımız ise ertesi güne bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla uyandılar." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi desteğiyle İstanbul Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ndeki konuşmasında, "Darbe girişimine karşı tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak, kadınıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla her kökenden, her meşrepten insanıyla dünyayı kendine hayran bırakan tüm vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun." ifadesini kullandı.

Türk milletinin başka bir millet olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gerçekten Türk milleti, bin yıl önce Malazgirt'te hangi inanç ve kararlılıkla Anadolu'nun kapılarını açmışsa, 15 Temmuz'da da aynı hissiyatla darbecilerin karşısına dikilmiştir. Süleyman Şah, 1075 yılında bu coğrafyadaki ilk devletimizi hangi vizyonla kurmuşsa, 15 Temmuz'da da ülkemize aynı vizyonla, aynı ufukla sahip çıktık. Osman Gazi, 1299'da tarihin en kudretli devletini hangi temeller üzerine bina ettiyse, biz de o gece Türkiye'yi aynı ilkeler etrafında müdafaa ettik. Ecdadımız 100 yıl önce hangi idrakle Çanakkale'de kanının son damlasına kadar mücadele ettiyse, 15 Temmuz'da da aynı iradeyle FETÖ'cü terör örgütünü, darbecileri geri püskürttük. Gazi Mustafa Kemal'in İstiklal Harbi'ni başlatmasını ve zafere ulaştırmasını sağlayan inancın bir benzeri, 15 Temmuz'da Türkiye'nin tüm şehirlerinde adeta kol geziyordu.

15 Temmuz, dostlarımıza bu ülkenin sadece siyasi, ekonomik, diplomatik saldırılara değil, aynı zamanda askeri sabotajlara karşı da güçlü olduğunu, yıkılmayacağını, rayından çıkmayacağını göstermiştir. Aynı gece Türkiye'nin yerle yeksan olması için ellerini ovuşturarak bekleyen düşmanlarımız ise ertesi güne bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla uyandılar. Şimdi bugün burada Genelkurmay Başkanıyla, Yenikapı Meydanı'nda Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanlarıyla, 81 vilayetimizdeki her görüşten, her meşrepten insanımızla verdiğimiz şu görüntü var ya işte bu görüntü inanın bana ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür, kahretmiştir."

- "Bu manzara, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanı ve ispatıdır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her zaman "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" dediğine değinerek, "Bu manzara Türkiye'dir. Tüm renkleriyle, bağımsızlığına ve geleceğine yönelik atılan bu adımlar çok önemli. Bu geleceğe yönelik adeta vatanımıza sahip çıkmanın ilanı ve ispatıdır. Bu manzara, bin yıllık vatanımızın tek bir taşına dahi göz dikenlerin, ödemeyi göze alacakları bedelin ilanı ve ispatıdır. Bu manzara, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanı ve ispatıdır." diye konuştu.

Bundan sonraki işin "muassır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak" olduğunu belirten Erdoğan, mitinge katılanlara şöyle seslendi:

"Bunu başarmaya var mıyız? Bu manzara birliğin, beraberliğin, kardeşliğin, sadece temenni, sadece slogan değil gerektiğinde bir hakikat olarak ortaya konulabileceğinin, fiile geçebileceğinin ilanı ve ispatıdır. Bütün bunlarla beraber yolumuza dayanışma içerisinde geçeceğiz. Ete kemiğe bürüneceğiz, mütevazi olacağız, birbirimizi makam mevki için değil, para pul için değil, sadece Allah için seveceğiz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, sizler de idam talebinde bulunduğunuza göre, bunun kararını verecek olan merci Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Meclisimiz böyle bir kararı verdikten sonra atılacak adım bellidir. Ona baksa, Meclis'ten gelen böyle bir kararı peşinen ifade ediyorum, onarım." dedi.

Erdoğan, Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ndeki konuşmasında, böyle bir milletin evladı olarak vatandaşın huzurunda olmanın kendilerine büyük bir gurur verdiğini belirterek, "Onun için Rabbime hamd ediyordum" diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti: "Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, 1920 yılında İstanbul ve İzmir başta olmak üzere ülkenin büyük bölümünün işgal altında olduğu o kara günlerde şunu söylüyordu; 'Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım. O, esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine Ey millet sen esaret ve zillet kabul eder misin? diye sormak lazımdır. Ben, milletimin vereceği cevabı bekliyorum.' Şimdi burada bir kez daha soruyorum, Gazi'den 96 yıl sonra Yenikapı Meydanı'ndan aynı soruyu sizlere soruyorum; Ey millet sen esaret ve zillet kabul eder misin?"

Vatandaşların "Hayır" cevabı üzerine Erdoğan, "Mesele bu." dedi.

Bu millete kimsenin bu esareti asla getiremeyeceğini vurgulayan Erdoğan, bu sırada vatandaşların "idam" şeklindeki sloganı üzerine konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu anda siyasi partilerimizin genel başkanları burada. Sizin zaten talebinizi biliyorlar.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, sizler de idam talebinde bulunduğunuza göre, bunun kararını verecek olan merci Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Meclisimiz böyle bir kararı verdikten sonra atılacak adım bellidir. Ona baksa, Meclis'ten gelen böyle bir kararı peşinen ifade ediyorum, onarım. Vatan Caddesi'nde vücudu ikiye bölünmüş kardeşimi gördüğüm zaman kalkıp da bunu kenara koymak mümkün mü? Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde uçaktan F-16'ların yağdırdığı bombayla başı vücudundan ayrılmış olan hanım kardeşimin başı kongre merkezinin çatısına uçmuştu. Bunu gördükten sonra biz kalkıp da 'Efendim Avrupa Birliği'nde idam yokmuş, konseyde yokmuş, şurada yokmuş, burada yokmuş.' Amerika'da var. Büyük bir çoğunluğunda var. Japonya'da var, Çin'de var. Bugün dünyanın büyük bir çoğunluğunda var. Onlarda olunca oluyor da gerekirse burada zaten 84'e kadar vardı, ondan sonra kaldırıldı. Bu millet... Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, eğer böyle bir kararı veriyorsa öyle zannediyorum ki siyasi partiler de bu karara uyacaktır. Sizler 15 Temmuz'da esaret ve zillet kabul etmeyeceğinizi namlulara göğsünüzü dayayarak, tankların önüne yatarak, uçaklara ve helikopterlere dahi hamleler yaparak, bilfiil gösterdiniz. Hani ne diyor İstiklal Marşımızda; 'Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın.' Siz göğsünüzü siper ettiniz, namluların ucuna geldiniz, bizzat vücudunuzu koydunuz, tankların altına yattınız. Bakıyorum ki bir gazimiz tankların iki paletinin arasına kendini atıyor, birinci tanktan kurtuluyor, ikinci tankın altına da kendini aynı şekilde atıyor. Sadece kolu ciddi manada yaralanıyor. Kendisini telefonla aradığımda ne söyledi biliyor musunuz? 'Siz beni bırakın Cumhurbaşkanım, siz nasılsınız?' diyor. Bu bambaşka bir ruh, bambaşka bir aşk."

Kaynak: Milliyet

Etiketler:
Son Haberler

Son Haberler