Başbakan Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları şöyle:
Demokratikleşme ve reformlardan vazgeçmeyeceğiz. Yeni reformlar ortaya koyma aşamasındayız. Türkiye bölgesinde istikrar adası olmaya devam edecek.
Belçika'da da polis önlemlerinin alındığını görüyoruz. Kamu düzeni sağlanıyor. Ülkemizde de güvenlik önlemleri alıyoruz.
''SİZ TERÖRE İZİN VERİR MİYDİNİZ?''
PKK, DAEŞ ve DHKP-C konusunda iddialar ortaya atılırken, Çınar'daki saldırıda çocuklar öldü. PKK bu saldırıyı gerçekleştirdi. Siz Türkiye'nin Başbakanı olduğunuzu düşünün: Bunun devam etmesini mi isterdiniz? Sokağa çıkma yasaklarını mı ortadan kaldırırsınız? Hayat hakkı, birinci haktır. Polislerin, doktorların saldırıya uğramasına tabi sessiz kalmayacağız.
Bazı akademisyenler Kürtlerin iradesiyle ilişkili konuyu değerlendirdi. Bu yanlış. Etnik grup üzerinden Türkiye'nin temel olduğu kabul edilemez. Türkiye'de ayrımlar üzerinden hareket edilmiyor. Gelip, şehirlerimizi görebilirsiniz.
Sultanahmet'teki saldırı sonrasında İstanbul'da Paris'teki gibi güvenlik durumlarını göremezsiniz.
''BU BİZE HAKARETTİR''
Biz DAEŞ'in karşısındayız. 'Türkiye doğrudan ya da dolaylı bir şekilde tolere ediyor' şeklinde yaklaşımlar söz konusu. Bu bize hakarettir, bu şekilde anlıyoruz. Biz, bütün terör gruplarına karşıyız.
''AKLINDA SORU İŞARETİ OLANLAR KİLİS'E GELSİN''
DAEŞ, insanlığa, bölgemize ve İslam'a karşı en büyük tehdit. Mültecilere ilişkin akıllarında soru işareti olanlar Kilis'e gelsin ve durumu yerinde görsün. 700 bin okul çağında çocuk orada söz konusu. Mülteci sorununun temeline inilmeli. Varil bombalarının sivillerin üzerinde kullanılması sorununu ortadan kalkması gerekiyor.