Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesine ilişkin, bunun, bir ülkeye karşı yapılmış bir eylem olmadığını belirterek, "Türkiye, mevcut angajman kuralları temelinde, egemen olduğu toprakların bütünlüğünü korumak üzere harekete geçti" değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, İngiliz The Times gazetesinde yayımlanan "Rusya ortak düşmana odaklanmalı" başlıklı makalesinde, dünyaya, "ortak eylem seyrini yeniden düşünme" çağrısı yaptı.
"Türk hava sahasında kimliği belirlenemeyen jetin düşürülmesi belirli bir ülkeye karşı yapılmış bir eylem değildi" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Türkiye, mevcut angajman kuralları temelinde egemen olduğu toprakların bütünlüğünü korumak üzere hareket geçti" görüşünü dile getirdi.
Gerekli istişarelerin devam ettiğini belirten Davutoğlu, "Toprağımızı korumaya dönük önlemler yerinde kalacak ama Türkiye, gerilimi düşürmek için Rusya ve müttefiklerimizle birlikte çalışacak" ifadelerine yer verdi.
"Dikkatimizi, bizi birleştiren davadan ayırmamalıyız" vurgusu yapan Davutoğlu, şu görüşleri dile getirdi:
"Uluslararası toplum kendi kendisine karşı dönmemeli. Aksi takdirde galip çıkanlar sadece DAEŞ ve Suriye rejimi olur. Bu sembolik ilişki ikisini de hayatta tutuyor. Paris saldırılarının akabinde, tıpkı Ankara ve öncesinde gerçekleşenlerde olduğu gibi, odaklanılması gereken şey DAEŞ'in teşkil ettiği tehditle mücadele etmek, Suriye'nin geleceğini teminat altına almak ve mevcut sığınmacı krizine bir çözüm aramaktır. Bunu yapamamak, DAEŞ'in nefret dolu ideolojisini yaymasına yardım eder. Terör belası gibi buna verilen küresel yanıt da mahalli çıkarları aşmalıdır."
DAEŞ'in, "ölüme taptığını, hayatı reddettiğini ve din ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını" dile getiren Davutoğlu, makalesinde şunları kaydetti:
"Müslüman dünya, İslam'la ilgili kısmında daha fazla şey yapabilir ve yapacaktır. Müslüman olmayan dünya da teröristler ile bunların sahte meşruiyet iddiasını birbirinden ayırmalı, sözde medeniyetler çatışmasının içine çekilmemelidir. Ortadoğu'daki krizlere duyarsız kalmak artık bir seçenek değildir. Ortak eylem seyrimizi yeniden düşünmemiz gerekiyor."
Uluslararası toplumun, DAEŞ'in Suriye'de yayılmasıyla mücadeleye odaklanma konusunda başarısız olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bunun yerine, DAEŞ dışındaki pozisyonlar, Esed rejimi ile mücadele eden gruplar bombalandı. Burada tıpkı Başkan Obama'nın ve David Cameron'un yaptığı gibi Rusya'ya sesleneceğim. Fakat birbirimizi suçlama oyunu oynamanın cazibesine kapılmaya direnmemiz ve uyumlu eylemi güvenceye almaya odaklanmamız gerekli" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Davutoğlu, makalesinde Paris, Ankara ve Beyrut'taki saldırılar ile Sina'da Rusya'ya ait uçağın düşürülmesinin arkasındaki terör tasarlayıcılarının amacının, sığınmacılara yönelik merhametli muamelenin altını oymak ve Batı'da farklı inançlar arasındaki ahengi bozmak olduğunu dile getirdi.
"Göçmen karşıtı, Müslüman karşıtı ve antisemit seslerin siyasi söylemi ele geçirmesine izin vermek Avrupa'nın bütün inançlara ve kültürlere toleransı teşvik yeteneğini zayıflatır" tespitini yapan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye, Avrupa için insani bir vizyonu savunanların yanındadır. Gerçekten de bizim Avrupa Birliği üyeliğine başvurumuz, bu konudaki taahhüdümüzün önemini gösteriyor ve bu sığınmacı krizine getirdiğimiz çözümlerde görülebilir."
Başbakan Ahmet Davutoğlu, makalesini şöyle tamamladı:
"Bugün DAEŞ'e karşı sağlam durma günüdür. ABD, AB, Rusya, Türkiye ve diğerlerinin farklı güçlerini işe koşacak kolektif eylem ve irade, dalgayı tersine çevirecektir."
Kaynak: АА