Tesnim Haber Ajansı - İran'da Nükleer anlaşmanın uygulamada olduğu 2. yılda, ithalatın artmasının yanında ihracatın aşamalı olarak azalması, ülkedeki ticaretin olumsuz etkilenmesine neden oldu.
Geçtiğimiz yıl petrol dışı ürünlerin ihracat miktarı ithalat miktarını geçmiş ve yetkililer olumlu ticaret dengesinden bahsederek bunu seçimlerde slogan olarak kullanmaya başlamışlardı ancak bu yıl durum değişti.
Nükleer anlaşmanın uygulamada olduğu iki yılda, veriler şunu gösteriyor; ülkedeki ticaret bu yılın ilk 9 ayında 6 milyar dolar açık verdi. Öyle ki, geçtiğimiz yıl aynı dönemde ülkedeki ticaret 700 milyon dolar fazlaydı. İran yetkilileri geçtiğimiz yıl ticaretteki artışın olumlu olmasını nükleer anlaşmaya bağlıyor ve bunun nükleer anlaşma sonrasında yaptırımların kaldırılmasıyla gerçekleştiğine inanıyorlar. Ancak bu yıl ithalatın artması ve petrol dışı ürünlerin ihracatındaki olumsuz duraklama nedeniyle, hükumet yetkilileri seçimler sırasında verileri gizleyerek, ticaretteki olumlu artış propagandasının gölgede kalmasını engellemeye çalıştılar. Seçimlerin ardından petrol dışı ürün ihracatının azaldığı ve ithalatın iki katına çıktığı görüldü. Bu olaydan sonra şuana kadar üst düzey yetkililer ticaret dengesinden söz etmediler. Ancak ekonomi aktivistleri, İran'daki petrol dışı ürünlerdeki ihracatın azalmasının nedeninin bankalara uygulanan yaptırım olduğunu söylüyorlar.
Buna karşın, ithalat da bankalara uygulanan yaptırımlardan olumsuz etkilemektedir çünkü ülkeye para transferinde yaşanan sorunlar İran'ın petrol ihracatı yaptığı ülkelerdeki alacağının bankalarda bloke edilmesine ve hükumetin hesaplardaki paraların karşılığı olarak bu ülkelerden ürün ithal etmek zorunda kalmasına neden olmaktadır. Bu durum yaptırımlar döneminde yaşananların birebir aynısıdır.
Tüm bu açıklamalar, hükumet yetkililerinin ülkenin ihracat hacminin eksilere düşmesinin nedenlerini açıklamaktan neden kaçındıklarını ortaya koymaktadır çünkü onlar bu konuda araştırma yapılması durumunda nükleer anlaşmanın fayda sağlamadığını itiraf etmek zorunda kalacaklarının farkındalar.