...

Türkiye kimin?

Dünya Materials 2 Ekim 2015 10:48 (UTC +04:00)

Trend takip edin

Metin Boşnak- Gazetesiz yazarı

Efkâr ve Herzeler

Kızıl Elması, sevdası olmayan bir milletin büyümesi kanserojen bir büyümedir.

Sevda ve istikamet esas, gerisi hikâyedir.

Türkiye'yi sevmek için uzağa gitmeye gerek de yok. Komşumuzu sevelim.

Türkiye, Doğu'ya ve Batı'ya bir "antitez" değildir; Türkiye tezin ta kendisidir.

Türkiye, kendine rağmen daha büyük bir ülke olacaktır.

Endişem, ülke içinde farklı kastlaşmaların yeni fitnelere yol açmasıdır.

Kafamızı vura vura kendimize geliyoruz.

"Demokrasi"yle değil, Türkiye vicdanımızla tekrar kurulacak, şuurla yükselecektir.

Tarihle hesaplaşmaların çoğu, tarihte ülkemize, milletimize sulta kuranlarla hesaplaşma olması gerekirken, nelerle uğraşıyoruz?

Milyonlarca insanı mezarlığa, esarete mahkûm etmeye çalışan bir tarihten sıyrılma çabası var. Süreç devam ediyor...

"Devlet" dediğimiz kaç asırdır bizim olmaktan çıktı.

Başka devletlerin aklıyla, kurnazlığıyla çalışmadı mı?

Ele alınan her konuda kendini kendi insanını suçlayan bir toplum var ortada.

Mübadele diyorsun, Türkiye suçlu, terör diyorsun hakeza...

Uzun yıllar önce yazılan hikâyeleri tarih diye yutturmak ve oradan husumet çıkarmak nasıl bir şeydir?

Vahdet'e dayalı bir kültürden bu kadar kesret nasıl peyda ediyor?

Dahası mesele sadece Türkiye de değil.

Türkiye 80 milyona değil, ilk adımda 300 milyon sonrasında, sonra1,5 milyarlık bir âleme tekabül ediyor.

Ülkemizde durumları biraz daha iyi anlamak için "Bir Zamanlar Anadolu'da"yı izlerken Türkiye'yi düşünmek...

Müslüman dediğimiz ülkede bu kadar Zerdüşt bakışı nereden kaynaklanıyor bilmiyorum.

Bir de hatırlatma: Osmanlıyı Cumhuriyet yok etmedi.

Osmanlı zaten bittiği için Cumhuriyet kuruldu.

Bazı Kürtlerdeki ergenlik sendromlarını anlamak ayrı; ülkenin bölünmesi, parçalanması konusu ayrıdır...

Partiler arasında, rekabet normal; ancak vatan sevgisi esas demektir.

Eğer husumeti esas alırsak zaten "söylem" tıkanıyor, bitiyor.

Uluslararası ilişkilerde hala insanlar arası ilişkilerin mantığını gütmek bir yere götürmez bizi.

"Yaşasın Türkiye!" diyen de candır; "Biji Türkiye!" diyen de.

Maksat Türkiye'yi yüceltirken ihtilafları küçülterek büyümek...

Partilerin temel sıkıntısı TEZ olarak değil, ANTİTEZ olarak ortaya çıkmasıdır.

Yani TEZ'i besleyen unsura dönüşmeleri...

AKP ne verdi millete derseniz, en çok ümit verdi!

Ümidin çatısı kadar katları doldu mu? Hayır. Ancak AKP kendince TEZ oldu...

Bir millet ne kadar milli ise, devleti de o kadar millidir.

Milli olmak da kabilecilik değil, kabileleri idare ve yönetme gücüdür.

Kelimeler/Sözcükler temelinde bile ayrılan bir milletin görevdeşlik üretmesi mümkün değildir. Yanıt/Cevap; Vatansever, Yurtsever vs.

Osmanlı Kara'da kaldı, İngiliz Okyanusa indi, Amerikalı havaya çıktı. Attan, beygir gücüne geçmekte geciktik.

Türkiye "tam bağımsız" bir ülke midir? Hayır!

Bir Türk bakkala, çakkala, kredi kartına ne kadar bağımlıysa Türkiye'de dışarıya o kadar bağımlıdır.

Türkiye'yi seviyorsak, insanımıza hizmetin ve malın en güzelini sunmak lazım.

Türkiye üzerinden kendine bir şeyler sunmak değil...

Devlet kendini toparlıyor.

İnsanlarımız kadar devletin de özgüveni yerine geliyor.

Bize enerji çatışması değil, görevdeşlik oluşumu lazım.

Eğer AB-D'nin Türkiye'ye soktukları fitne kadar başkaları AB-D'ye sokmuş olsaydı İkisi de şu anda bitmişti...

AB ABD'ye karşı kuruldu, o da kendi içinde ayrışmalar ve sıkıntılar yaşıyor.

Türklerin tarihteki yeri açıktır.

O yerin bir uzantısı da Türk olmayan ama Türkiye'ninsütunlarıyla Büyük Türkiye çatısını kurmaktır.

Türkiye'nin adını Türkler koymadı tarih koydu.

Ve Türkiye, bireysel olarak bizlerden bağımsız da değil.

Bizler birey olarak rakip ülkelerin insanlarına göre ne durumdayız?

Türkiye'nin olması gerektiği yerde olmadığı açıktır.

O yer de kaybettiği tarihsel konum ve ötesidir.

"Türkiye kimin?" derseniz, onu seven ve ona hizmet edenlerindir, derim.

Son Haberler

Son Haberler