Azerbaycan/Bakü/Trend Haber Ajansı Türkiye Masası
Türkiye Bakü Büyükelçisi İsmail Alper Coşkun Trend Haber Ajansı'nı ziyaret etti. Ajans gazetecileri ile bir araya gelen Coşkun, farklı konularda merak edilen soruları yanıtladı.
Türkiye ve Azerbaycan ortaklığında Gürcistan, Türkmenistan ve İran ile 3'lü diyalog formatlarının oluşturulmasını ele alan Büyükelçi, Azerbaycan'ın Türkiye için kardeşlik dışında, inanılan, güvenilen ve her alanda katma değer sağlayabilen en iyi ortak olduğunu ifade ederek, Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin sadece kardeşlik ve sevgi duygusu ile değil sahip oldukları büyük potansiyel ile şekillendiğini açıkladı.
Azerbaycan ve Türkiye'nin bu potansiyeli kullanarak hiçbir zaman başkalarına zarar vermeği amaçlamadığını vurgulayan Coşkun, birlikte haraket edilerek elde edilecek gücün ayrı ayrılıkta ortaya konulacak sonuçların toplamından daha fazla olacağını kaydetti.
Türkiye ve Azerbaycan'ın merkezinde olduğu Gürcistan, Türkmenistan ve İran ile 3'lü diyalogların öneminin altını çizen Büyükelçi, yakın zamanda Gürcistan'da 3'lü dışişleri bakanlar toplantısının olacağını açıkladı.
Büyükelçi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakü'ye beklenen ziyareti zamanı, 5. Yüksek Düzeyli Siyasi İşbirliği Konseyi Toplantısı'nın gerçekleştirileceğini ifade etti.
Türkiye'nin birçok ülke ile bu formatta görüştüğünü kaydeden Coşkun, Azerbaycan ile olan toplantının, ikili ilişkilerden dolayı daha önemli olduğunu açıkladı.
Coşkun, planalan Zirve kapsamında gündemde başlıca enerji, ulaştırma, ekonomi ve bölgesel ve uluslararası güvenlik konularının ele alınacağını açıkladı.
Muhtemelen günübirlik olacak ziyaretin 2016 yılında yapılacak üst düzey temasların ilki olacağını vurgulayan Coşkun, gelecek dönemde Türkiye'de İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi, İstanbul'un evsahipliğinde ilk defa düzenlenecek BM Dünya İnsani Zirvesi ve Bakü'de düzenlenecek Medeniyetlerarası Diyalog Toplantısı kapasamında üst düzey karşılıklı ziyaretlerin yapılabilineceğini bildirdi.
Türkiye-Rusya ile ilişkilerinin normale dönmesi için arabulucuya ihtiyac yok
Rusya ve Türkiye ilişkilerine ilişkin soruları yanıtlayan Büyükelçi, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini normalleştirmek için arabulucuya ihtiyacı olmadığını açıkladı.
Coşkun, Türkiye ve Rusya'nın iki eski devlet olarak, geleceği de birlikte inşa etmek için tarafların sorunlara rağmen onları idare edebilmesi gerektiğini bildirdi.
Rusya'nın söyledikleri ile yaptıklarının bir olmadığını aktaran Coşkun, " Rusya Türkiye'yi teröre destek vermekle ittiham ettiği sırada, Esed rejimin yanında duruyor, DEAŞ'ı vurmasını söylemesine rağmen yüzde 90 saldırılarının DEAŞ'la hiç alakası yok." dedi.
Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşmesinde meselenin arabulucu olmadığının altını tekrar çizen Büyükelçi, krizin böyle devam etmesinin ne Türkiye'nin ne de Rusya'nın yararına olduğunu açıkladı.
"Türk akımı" projesinin gerçekleşmesinin imkansız olmadığını ifade eden Büyükelçi, Rusya'nın Türkiye'ye uyguladığı yaptırımların enerji alanını etkilmediğinin bildirdi.
"Türk akımı" projesinin Rusya tarafının insiyatifi olduğunu ifade eden Coşkun, projenin şu an öncelik olmadığını açıkladı.
AB mülteci krizi ile Türkiye'yi tekrar hatırladı
AB'nin Türkiye'yi tekrar hatırladığını ifade eden Coşkun, Türkiye AB üyelik sürecinin 1963 yılında Ankara anlaşması ile başladığını, 2005 yılından ise tam üyelik müzakerelerine başlanmasına rağmen siyasi nedenler ile sürecin ağır gittiğini aktardı.
Müzakerelerin, Fransa'nın bazı fasılların açılımasına koyduğu vetolar, Güney Kıprıs Rum Yönetimi'nin politikası ve diğer etkenler ile ve AB tarafından isteksizce çok ağır ilerlediğini ifade eden Coşkun, bununla da Türkiye kamuoyunda bu sürece inamsızlık yarandığını bildirdi.
Büyükelçi, buna rağmen Türkiye hükümetinin AB'ye tam üye olma tercihini koruduğunu açıkladı.
AB'nin Türkiye'yi tekrar mülteci krizi nedeni ile hatırlamasının oldukça yanlış olduğunu ifade eden Alper Coşkun, "Türkiye her boyutda AB için çok önemli bir ortaktır ve tam üye olduğunda da sağlayabileceği katma değer başka hiçbir potansiyel ülkenin sağlayamayacağı ölçüdedir." dedi.
Türkiye AB'ye üye olduğu zaman AB'nin kararlarına şekil verecek ülke olacağını ifade eden Büyükelçi, AB içerisinde bazı çevrelerin de bu nedenle Türkiye'nin üyeliğine karşı geldiğini kaydetti.
AB'nin her zaman Türkiye'nin önemine vurgu yaptığını açıklayan Coşkun, "Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin gerçeği olduğuna göre, bu yolu beraber yürümemiz lazım. Öyle veya böyle Türkiye'nin coğrafyası belli, potansiyelleri belli, en büyük ticari ortağının AB olduğu belli, NATO üyesi olduğu belli, dolayısıyla AB üyesi olsak ve ya olmasak da biz ordayız zaten." şeklinde konuştu.
İran'ın kalkınmasına en çok Türkiye katkı sağlayacak
Yaptırımların ardından İran-Türkiye ilişkilerine değinen Büyükelçi," İran çok büyük bir medeniyetin temsilcisi, bölgedeki en önemli ülkelerden birisi ve Türkiye'nin de tarih boyu etkileşimde olduğu ülkelerden biri. Her konuda aynı düşündüğümüzü söylemiyorum, farklı düşündüğümüz konular var ve bu doğal bir hal. İran'ın yaptırımlara tabi tutulduğu dönemde Türkiye'nin yaptırımların yapıcı, olumlu sonuç vermediğine inandığı için ve yaptırımların daha ziyade halk üzerinde çok büyük olumsuz etkileri olduğuna inandığı için İran ile angajmanın taraftarı olmuştur." dedi.
Tüm Batı dünyasının ve hemen hemen tüm uluslararası toplumun İran'a yüklendiği ve sert tedbirler almayı tercih ettiği dönemde, NATO üyesi ve AB'ye üye olmak isteyen Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde İran lehine el kaldırdığını ifade eden Coşkun, "Bu Türkiye için önemli bir tercihti. O döneme yönelik günlük bir tercih değildi, Türkiye'nin yaptırımlara ilişkin yaklaşımının, İran'a karşı yaklaşımının bir tezahürüydü. Biz İran'ın uluslararsı sistemin saygın üyesi olarak yeniden bütün dünyadaki süreçlerin içerisinde yer alacak olmasını yaptırımların kalkıyor olmasını çok büyük memnununiyetle karşılıyoruz. Her şeyden evvel bunun İran halkı için olumlu olacağına inanıyoruz." dedi.
İran'ın içine gireceği kalkınma hamlesine Türkiye'nin en büyük katkıyı sağlayacağının şüphesiz olduğunu ifade Coşkun, " Türkiye'nin de menfaat sağlayacağı süreçtir bu zaten. Ticaretimizi 30 milyar dolara çıkarmak için hedefimiz vardı. Türkiye'den sermayedarların ve birikim sahibi yatırımcıların İran'ın ilgi duydukları ve önem verdikleri alanlarda yatırım yapmaları mümkündür. Türkiye Rusya'dan sonra en fazla doğlagazı İran'dan aldığına göre ve petrol ithlatında İran'ın Türkiye'de önemli yer sahibi olduğuna göre çok büyük işbirlği yapabiliriz." şeklinde konuştu.
Kendi enerji kaynaklarını Avrupa'ya hangi güzergah ile nakledeceği konusunda tercihin İran üzerinde olduğunu ifade eden Büyükelçi, tek bir güzergahın hem enerji ithalatçısı hem de ihracatçısı için risk taşıdığını, bu konuda yapılabilecek önemli işbirliği potansiyeli olduğunu bildirdi.
Daha önce, İranlı yetkililerin TANAP'a katılmak için ilgi beyan ettiğini hatırlatan Coşkun, bunun Türkiye ve Azerbaycan tarafından olumlu karşılanabileceğini bildirdi.
İslam Dünyası karşısındaki en büyük tehlikenin mehzepçilik olduğunu aktaran Coşkun, bu konuda Türkiye ve İran'ın üzerine büyük sorumluluklar düştüğüne ve bu sorunların berarer aşılabileceğine inandığını aktardı.
İran bakımından, bölgede heyecan verici yeni sayfa açıldığını ifade eden Coşkun, Türkiye'nin doğalgaz alandında büyük ve devamlı daha da büyüyen pazar olmasının altını çizerek, Türkiye'nin kendi tüketimi bakımından İran'ın doğalgaz satışını artırmasına olumlu bakaçağını bildirdi.
Muhabir : Orhan Guluzade