...

Türkiye Bakü Büyükelçiliği sınırda düşürülen uçağa ilişkin açıklama yaptı

Azerbaycan Materials 2 Aralık 2015 10:14 (UTC +04:00)
Türkiye Bakü Büyükelçiliği sınırda düşürülen uçağa ilişkin açıklama yaptı
Türkiye Bakü Büyükelçiliği sınırda düşürülen uçağa ilişkin açıklama yaptı

Trend takip edin

Azerbaycan/Bakü/Trend Haber Ajansı Türkiye Masası

Türkiye Bakü Büyükelçiliği 24 kasımda Türkiye hava sahasını ihlal eden Su-24 tipli uçağın düşürülmesine ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Milliyeti tespit edilemeyen iki adet SU-24 tipi uçağın 24 Kasım 2015 Salı sabahı Yayladağı/Hatay bölgesinde sınırımıza çok yakın mesafede uçtukları radarlarımızca tespit edilmiştir.
Bunun üzerine uçaklar, askeri makamlarımızca 5 dakika boyunca 10 kez Türk hava sahasına çok yaklaştıkları belirtilerek, sınır ihlali yapmamaları için ikaz edilmiştir.
Buna rağmen her iki uçak, Yayladağı bölgesinde saat 09.24′den itibaren doğu-batı istikametinde hava sahamızı ihlal etmiştir.
İhlali yapan ilk uçak hava sahamız dışına çıkmış; ihlali sürdüren ikinci uçağa, bölgede hava devriye görevi yapan F-16 savaş uçaklarımız tarafından Türk hava sahası içindeyken ateş açılmıştır. İsabet alan uçak Suriye topraklarına düşmüştür. Vurulan uçağın bazı parçaları Türkiye sınırları içine düşmüş ve bunun sonucunda iki vatandaşımız yaralanmıştır.
Düşürülen uçağın Rusya Federasyonu'na ait olduğu, Rus makamlarınca bilahare yapılan açıklamalardan anlaşılmıştır.
Bu bağlamda, düşen uçağa, Türk hava sahasını ihlal halindeyken ateş açıldığının özellikle altını çizmek gerekmektedir.
Suriye hava sahasından ülkemiz hava sahasına giriş yaparak ihlalde bulunacak hava araçlarına yönelik angajman kurallarımız ilgili bütün taraflara açık bir şekilde zamanında defalarca izah edilmiştir.
3 ve 4 Ekim 2015 tarihlerinde hava sahamızın Rusya Federasyonu'na ait uçaklarca ihlal edilmesinin ardından, angajman kurallarımız, Ankara'da ve Moskova'da Rus makamlarına en üst düzey dahil, muhtelif seviyelerde ve müteaddit kereler bütün açıklığıyla izah edilmiş ve uyarılarda bulunulmuştur. 30 Eylül - 30 Ekim tarihleri arasında Dışişleri Bakanımız ve diplomatlarımız Rus muhataplarını tam 11 kez uyarmış, yeni ihlaller yapılmaması beklentimiz önemle vurgulanmıştır. Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanımız hem 21 Ekim'deki telefon görüşmesinde hem de G-20 marjındaki görüşmelerinde ihlallerden duyduğumuz rahatsızlığı RF Devlet Başkanı Putin'in dikkatine getirmiştir.
Angajman kurallarımız Rusya Federasyonu makamlarınca bilindiği halde, bu son hadisede, radarımız tarafından defalarca yapılan ikazlar ihlalde bulunan uçaklar tarafından dikkate alınmamıştır.
Neticede, hava sahası ihlalini sürdüren ve o vakit milliyeti tespit edilmesi mümkün olmayan uçak bir tehdit olarak algılanmış ve yürürlükteki angajman kurallarımız uygulanmıştır.
Bu, hiçbir şekilde meydana gelmesini arzu etmediğimiz bir olaydır. Bu olaydan üzüntü duyuyoruz.
Rus tarafına, böyle bir noktaya gelinmesinden mutlak surette kaçınılması gerektiğini defalarca söylediğimizi, bu hususta gerekli izahat ve uyarıları kapsamlı, açık ve samimi bir şekilde tekrar tekrar yapmış olduğumuzu vurgulamak isteriz. Bu itibarla, yaşanan üzücü hadisenin sorumluluğu hiçbir şekilde ülkemize ait değildir.
Rusya Federasyonu'na ait olduğu bilahare Rus makamlarınca yapılan açıklamalardan anlaşılan uçağın hava sahamızı ihlal etmesi nedeniyle düşürülmesi akabinde, durum bir mektupla BM Genel Sekreteri'ne ve Güvenlik Konseyi üyelerine duyurulmuştur. Eşzamanlı olarak, BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyelerinin Ankara'daki Büyükelçilikleri Dışişleri Bakanlığımıza ayrı ayrı davet edilmiş ve bilgilendirilmiştir.
İhlal edilen egemen Türk hava sahası, aynı zamanda NATO hava sahasıdır. Bu itibarla, talebimiz doğrultusunda, NATO Genel Sekreteri tarafından 24 Kasım 2015 akşamı düzenlenen olağanüstü NATO Konseyi toplantısında, Müttefiklerimizi bilgilendirdik. Müttefiklerimiz ülkemizle güçlü dayanışma beyanlarında bulunmuşlardır.
NATO Genel Sekreteri, toplantı hitamında basına verdiği beyanatta, Rusya Federasyonu'nun NATO sınırları yakınlarındaki askeri eylemlerinin inikâslarından duyduğu kaygıyı daha evvel ifade etmiş olduğunu hatırlatarak, meydana gelen hadisenin, bu gibi durumlardan kaçınmak için yapılan düzenlemelerin ve bunlara saygı göstermenin önemini ortaya koyduğunu; müteaddit defalar ifade edildiği üzere, NATO'nun Türkiye'yle dayanışma içinde olduğunu ve bir Müttefik olan ülkemizin toprak bütünlüğünü desteklediğini belirtmiştir.
NATO Genel Sekreteri ayrıca, pekçok Müttefikten hadise günü alınan bilgiler ve değerlendirmelerin de, Türkiye tarafından iletilen bilgilerle uyumlu olduğunu vurgulamıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımız ABD'li ve Fransız mevkidaşlarıyla, Sayın Başbakanımız İngiliz, İtalyan ve İspanyol mevkidaşlarıyla temaslarda bulunmuşlar ve hadise hakkında bilgi vermişlerdir.
Bu hadiseyi tırmandırma gibi bir niyetimiz bulunmamaktadır. Bununla birlikte, ülkemizin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşı tehditlere müsamaha göstermemiz de beklenemez. Ne yazık ki Rusya bu olay sonrasında ülkemize karşı ölçüsüz adımlar atmaya başlamıştır.
Biz Suriye krizini de, yaşanan son olayı da Türkiye-Rusya krizi olarak görmüyoruz. Bu hadisede, ihlalin öncesinde ve sırasında yapılan müteaddit ikazlara rağmen sınırımızı ihlal eden, o vakit milliyeti belirsiz bir hava aracı angajman kuralları dahilinde hedef alınmıştır. Rus makamlarıyla bu konuda da, ikili ve bölgesel meseleler hakkında da, geçmişte olduğu gibi bugün de yapıcı diyaloğa açığız.
Nitekim, Rus tarafı olayın gerçekleşmesinden hemen sonra diplomatik ve askeri kanallardan bilgilendirilmiştir. Dışişleri Bakanlığımız 24, 25, 26 ve 29 Kasım'da Rus yetkililerle direk temaslarda bulunmuştur. Dışişleri Bakanımız Rus mevkidaşı Lavrov'u 25 Kasım tarihinde aramış, Bakanlığımızda RF'nin Ankara Büyükelçisiyle iki ayrı görüşme gerçekleştirilmiş, son olarak Müsteşar Yardımcımız Sayın Aydın Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Meşkov'la bir telefon görüşmesi yapmıştır.
Öte yandan, Sayın Cumhurbaşkanımızın Devlet Başkanı Putin'le telefon görüşmesi talebi kabul edilmemiş, Paris'te düzenlenen İklim Değişikliği Zirvesi marjındaki görüşme talebimiz de geri çevrilmiştir.
Şu ana kadar Rus tarafından alınan aşırı tepkilere karşı soğukkanlı ve itidalli tavrımızı koruyoruz. Diplomatik yollardan ilerliyor, Rus tarafınca alınacak tek taraflı önlemler ve uygulamaların Rusya'ya da zarar vereceğini dile getiriyoruz.
Ayrıca, Viyana Sözleşmeleri uyarınca, Rusya'daki diplomatik ve konsüler temsilciliklerimizin güvenliğinin sağlanması için Rus tarafının gerekli önlemleri almalarını bekliyoruz.
Sonuçta sağduyunun yakında galip geleceğini umuyor, bölgede gerilimi tırmandıran yaklaşımlardan ziyade, DEAŞ'a karşı mücadeledeki ortak paydalarımıza odaklanmamız gerektiğini düşünüyoruz.
Öte yandan, düşen uçağın pilotlarından birinin sağlığının yerinde olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Hayatını kaybeden pilotun naaşının bulunması ve Rusya'ya iade edilmesi konusunda Rus makamlarıyla gerekli eşgüdüm yapılmış, naaş 30 Kasım'da Rusya'ya intikal etmiştir.

Etiketler:
Son Haberler

Son Haberler