Azerbaycan/Bakü/Trend Haber Ajansı Türkiye Masası
AK Parti Adana Milletvekili, Türkiye - Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar 20 Ocak günü Azerbaycan'da yaşanan katliamın yıldönümüne ilişkin mesaj yayınladır.
Milletvekili Ünüvar mesajında "20 Ocak 1990 tarihinde yaşanan böyle bir acı, bu acı sadece Azerbaycan’ın acısı değil sadece Azerbaycanlılar hissetmiyor bu acıyı bizler de hissediyoruz. Hem de derin ve içimizden gelen bir hisle hissediyoruz. Azerbaycanlı kardeşlerimizin dediği gibi “Kara Yanvar” (Kara Ocak) bizim için de kara bir gündür." dedi.
Milletvekili Necdet Ünüvarın mesajı:
"Acılar vardır kişi tek başına yaşar, acılar vardır o acıyı toplumlar yaşar, acılar vardır o acıları ülkeler yaşar, acılar vardır sadece o ülke değil o ülkeyi sevenler, o ülkeyle özdeş olanlar yaşar yine acılar vardır yaşanır unutulur. Acılar vardır yaşanır ama asla unutulmaz ince bir sızı olarak kalbinizin bir köşesinde durur, zaman zaman sizi yakıcı bir ateşle yakar işte 20 Ocak 1990 tarihinde yaşanan böyle bir acı, bu acı sadece Azerbaycan’ın acısı değil sadece Azerbaycanlılar hissetmiyor bu acıyı bizler de hissediyoruz. Hem de derin ve içimizden gelen bir hisle hissediyoruz. Azerbaycanlı kardeşlerimizin dediği gibi “Kara Yanvar” (Kara Ocak) bizim için de kara bir gündür.
Hem Azerbaycan, hem de Türkiye bayrağında kırmızı rengi görürüz. O kırmızı renk şehitlerimizin kanıdır. Onlar hayatını kaybetmese, onlar canını vermese bizler bugün refah içerisinde konuşamazdık. Bizler şehitlerimizin emanet bıraktığı topraklarda gururla yaşıyorsak onların sayesindedir.
20 Ocak’ta yaşanan katliam Türk dünyasının yaşamış olduğu en acı günlerden birisidir. 27 yıl önce bugün Bakü’de güneş doğmadı. Ocak ayının19’unu 20’sine bağlayan gece Sovyet tankları Bakü’ye girerek, namlusunu bağımsızlık ateşi ile yanan masum insanlara doğrulttu. Rus tankları; çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı demeden vurdular, yaktılar, yıktılar. Peki, bu insanların suçu neydi? Bakın Aşık Bahtiyar Vahapzade olayı nasıl anlatıyor: “19 Ocak 1990 tarihinde gece saat 12’de en modern silahlarla donatılmış ordu Bakü’ye girdi ve çıplak ellerle toprağımızı savunmak isteyen oğullar ve kızlarımızı kana boyadı. İki yüz yıla yakın bir zamandan beri toprağımızdan emip götürdükleri kızıl (altın) petrolle birlikte, kızıl kanımızı da akıttılar. Toprağımızın bütünlüğünü korumak isterken öldürülen çiçeği burnundaki gençler, kız ve gelinlerimizin günahı neydi? Vatan toprağını sevmek, onu korumak dileği ne zamandan beri günah sayılıyor? ”
20 Ocak Azebaycan’ın bağımsızlık ve istiklal yolunda dönüm noktalarından önemli bir tarihtir. Kara Ocak olayı Azerbaycanlı kardeşlerimiz için güneş doğmadan önceki en karanlık an olmuştur. Bu olayların ardından çok fazla bir süre geçmeden Azerbaycan Devleti hak etmiş olduğu bağımsızlığı tekrar kazanıp her geçen gün ileriye gitti ve hepimizin gururla bahsettiği bir Azerbaycan haline geldi.
20 Yanvar Hüzün günü zalimce yapılmış bir zulümdür ve biz zulmü kim yaparsa yapsın zalime karşıyız ve her kim olursa olsun zulme uğrayan mazlumların da yanında yer alıyoruz ve almaya da devam edeceğiz. Batı dünyası günümüzde olduğu gibi o zaman da insanlık ayıbına kayıtsız kalmıştır. İnsanlık açısından da kara bir gün olan 20 Yanvar’a batı dünyası kayıtsız kalmasının yanında dönemin Sovyet Cumhuriyeti Başkanı Mihael Gorbaçov’a Nobel Barış Ödülü vererek adeta bu katliamı ödüllendirmiştir.
Bizim Türkiye ve Azerbaycan olarak gücümüzü birleştirmemiz lazım ki, sesimiz daha güçlü çıksın… Yaşasın Azerbaycan, yaşasın Türkiye, yaşasın Türkiye-Azerbaycan dostluğu ve kardeşliği..
“Tek Millet İki Devlet” olan Türkiye ve Azerbaycan olarak acılara birlikte üzüldük, yaralarımızı birlikte sardık. 20 Yanvar Hüzün Günü’nde bütün Azerbaycan ve Türk Milletinin tekrar başı sağ olsun derken, bu katliamda hayatlarını kaybeden kardeşlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyorum."