Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Özbekistan ve Güney Kore’deki temaslarının ardından yaptığı açıklamada 24 Haziran seçimlerine yönelik manifestonun hazır olduğunu belirterek, “Seçim demokratik bir yarıştır, kendine güvenen herkes bu yarışta yer alabilir. Milletimize güvenimiz tam, milletimizin bize teveccühü ortada, burada da bir sıkıntı yok. 24 Haziran Türkiye için yeni bir dönem, yeni bir kırılma noktası olacak” dedi. Erdoğan, muhalefetin kurduğu ittifaka yönelik sorular üzerine “Bunlar ülkeye bir şey kazandırma gayreti içinde değiller. Cumhurbaşkanı adayını dahi bunca zamandır belirleyememiş olmaları bunların ne denli başarısız olduklarını gösteriyor. Milletimiz, bunların oyununa gelmeyecektir. Cumhur İttifakı’nın adayı belli. Onların parlamentoda da umdukları sonucu alabileceklerine inanmıyorum. Mevcut kamuoyu araştırmaları bunu net gösteriyor. Araştırmalara göre Cumhur İttifakı açık ara önde” yanıtını verdi.
‘40 milyarlık bir getiri’
“Ramazan ve Kurban bayramlarında emeklilerimize verilecek 1000 liralık destek, onlara bir bayram harçlığı, bir mutluluk vesilesi” diyen Erdoğan, imar barışı ile 14 milyona yakın davanın düşeceğini devlete yaklaşık 40 milyarlık bir getirisi olacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan ziyaretinin samimi bir havada geçtiğini, 200 işadamıyla çıkılan gezide 24 anlaşmaya imza atıldığını kaydetti. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in davetiyle aile yemeğinin de ayrı bir anlamı olduğunu belirten Erdoğan, merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ziyaretinin ardından gönlünde bir ukde olan Buhara ziyaretinden de ziyadesiyle mutlu olduğunu ifade etti. Özbekistan-Türkiye veya diğer ana yurtlarla kültür turizminde ciddi bir sıçrama olabileceğini vurgulayan Erdoğan, ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açıldığını, yüksek düzeyli stratejik konsey mekanizması kurulduğunu anımsattı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Özbekistan’a otuz güne kadar vizesiz seyahat edebileceklerini belirten Erdoğan, bu ülkeyle 1.5 milyar dolar ticaret hacminin 5 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğini de sözlerine ekledi.
‘Beni bu konuda konuşturmayın’
(Abdullah Gül’ün açıklamalarının sorulması üzerine): Beni bu konuda hiç konuşturmayın. Benim bu konuda herhangi bir açıklama yapmama gerek yok. Neyin ne olduğunu herkes gayet iyi biliyor.
‘4 anlaşma imzalandı’
Erdoğan, Güney Kore ziyaretine de değinirken, “Dostumuz kardeşimiz olan Güney Kore’ye tarihin adeta yeniden yazıldığı bir dönemde önemli bir ziyaret gerçekleştirdik. Güney ve Kuzey Kore arasındaki yakınlaşmayı, barışı ve nükleer silahsızlanma sürecini desteklediğimizi daha ilk gün açıklamıştım. Kutlamamı yapmıştım. Görüşme yapılırken sosyal medya üzerinden yayınladığım Korece mesaj burada çok olumlu ve önemli karşılandı. Bunu da özellikle dün kendileri ifade etti” dedi.
Güney Kore ile de dört anlaşma imzalandığını, 7.5 milyar dolarlık ticaret hacminin 10-15 milyar dolara çıkması gerektiğini ifade eden Erdoğan, Kanal İstanbul projesiyle ilgilenen Hyundai, LG, Hanwha, Daelim, SK firmalarının üst düzey yetkililerini de kabul ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek Avrasya tüneli gerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Osman Gazi Köprüsü’nde Koreliler yer aldılar. Çanakkale başladı, önemli yerleri var. 2021-2022’de Çanakkale Köprüsü’nü bitirmeyi hedefliyorlar. Kanal İstanbul’a çok ciddi bir önem verdiklerini gördük. Hepsi inşaat sektörünün içinde, bu işe girmeyi arzuluyorlar” açıklamasını yaptı.
‘Hedefimiz çok büyük’
Samsung Dijital şehrini ziyaretine de değinen ve Güney Kore ile özellikle savunma sanayinde ortak projelerin çoğaltılacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı, Fırtına obüsleri ile Altay tankının müşterek projeler olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, “Hyundai’nin Türkiye’de üretmeyi planladığı SUV modeli konusunda, gelişme var mı?” sorusuna ise “Hedefleri var, arzuları var. Ama şu an niyet aşamasında. Beş şirketimiz Türkiye’de adım attı. O adım da atılırsa bize kesinlikle güç katar” yanıtını verdi.
‘Yakaladıkça getireceğiz’
(Son günlerde FETÖ mensupları birbiri ardınca yurt dışında yakalanıp Türkiye’ye getirilmeye başladı. Beyin takımından Adil Öksüz, Zekeriya Öz gibi isimler getirilebilecek mi?): En son 83 oldu. Yurt içinde de yurt dışında da inlerine girmeye devam edeceğiz. Nerede olurlarsa olsunlar, suçluların her yerde peşlerinde olacağız. Yakaladıkça da alıp geleceğiz.
Güney Kore’deki FETÖ yapılanmasının sona erdirilmesinin de gündeme geldiğini belirten Erdoğan, “Türk dünyası ve güney doğu Asya ile olan kapsamlı ilişkileri geliştirmekte kararlıyız. Bu konuda gösterilen ilgi alaka bizleri mutlu etti” dedi. Sorularımıza da yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
MANİFESTO HAZIR: Son olarak 24 Haziran seçim süreci ile ilgili manifestomuz hazır. Pazar günü İstanbul’da açıklayacağım. Seçim demokratik bir yarıştır, kendine güvenen herkes bu yarışta yer alabilir. Milletimize güvenimiz tam, milletimizin bize teveccühü ortada, burada da bir sıkıntı yok. 24 Haziran Türkiye için yeni bir dönem, yeni bir kırılma noktası olacak. Diğer adayların hedefini bilmiyorum. Ama bizim hedefimiz çok büyük. Daha güçlü, daha müreffeh ve daha özgür bir Türkiye’ye yürümekte kararlıyız. Bunları manifestomuzda açık ve net ortaya koyacağız.
‘Ciddi tecrübeleri var’
SIÇRATACAK PROJELER (Altay Tankı ve Fırtına öbüslerinden bahsederken, bunların motorları ile ilgili Türkiye’yi sıçratabilecek gelişmeler var mı?): Olmaması için bir sebep yok. Her iki tarafın da yaklaşımları olumlu. Görüşmeler savunma Sanayi Müsteşarlığı ile Koreli muhatapları arasında devam ediyor. Onların savunma sanayii sorumluları ile Genelkurmay Başkanımız ve Savunma Sanayii Müsteşarımız görüşmelerini yapıtlar. Bundan sonraki süreçte onların da Türkiye’ye gelmesi ile adımları atacağız. Korelilerin füze olayında da ciddi tecrübeleri var.
Dünyadaki gelişmeler doğrultusunda bizler de a’dan z’ye tedbirlerimizi almak durumundayız. Afrin’de, Fırat Kalkan’ında bunun önemli olduğunu gördük. Eğer tedbirleri almamış olsaydık, Fırtına obüsleri, topçular, helikopterlerimiz, F-16’larımız, İHA’larımız ve SİHA’larımızla askerlerimiz son derece başarılı oldular. Savunma sanayiinde yeni bazı üretimlere de gireceğiz. Bunlarla birlikte askerimiz çok daha güçlü hale gelecek.
TEMİZLİK BİTMEDİ (Menbiç’te son durum nedir? ABD ile anlaşıldı mı? Menbiç’e Türk ordusunun girmesi gibi bir plan masada mı?): Afrin’deki temizlik harekatı yüzde yüz bitmiş değil. El yapımı bombalarla ilgili ciddi netice alındı. İdlip ve Tel Rıfat ile ilgili süreçler devam ediyor. Dışişleri Bakanımızın bir ABD ziyareti olacak. O ziyarette ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile Münbiç’i de konuşulacaklardır. Bizler, Münbiç’in YPG ve PYD’den temizlenmesine yönelik gerekli adımlar atılmasını temenni ediyoruz.
‘Zirveye katılmak istedi’
MACRON TUTARLI DEĞİL (Fransa Cumhurbaşkanı Macron sık sık Türkiye’nin karşısına çıkıyor. ‘Rusya ile Türkiye’nin arasını açtık’ şeklinde bir demeci olmuştu. Daha sonra, ‘Balkanlar’ı Türkiye ve Rusya etkisinden çıkarmak için AB’ye almak gerekir’ dedi. Diğer yandan kendisi İstanbul zirvesine de katılmak istemişti. Macron ne yapmak istiyor?): Söylemlerinde tutarlılık olduğu söylenemez. Şu anda Fransa’daki grevler, karışıklar da sıkıntı içinde olduğunu gösteriyor.
Birilerinin arasını açmak gibi ifadeler bir devlet adamına yakışmıyor. Bizim Batılı ülkelerle olduğu gibi Rusya ile de iyi bir hukukumuz var.
Hiç kimse hiçbir ülkeyle aramızı açamaz. Kaldı ki Macron, Astana ve Soçi çerçevesinde bizim Rusya ve İran’la yaptığımız zirvelere de katılmak istedi. Bana bunu ilettiğinde ben de ‘Bunu Putin ve Ruhani ile görüşeyim. Olumlu bakmaları halinde sizi de davet edebiliriz’ dedim. Yaptığımız görüşmeler neticesinde, 3 artı 1 şeklinde olabilir demiştik. Bunu Macron’a ilettik. İlettiğimizde Duma ve İdlib’teki gelişmeleri bahane göstererek gelemeyeceğini söyledi. Balkanlar konusuna gelince bizim oralardaki ülkelerle çok derin tarihi ve kültürel bağlarımız, oralarda yaşayan soydaşlarımız var. Oralardaki ülkelerle gayet güzel ilişkilerimiz var. Hiç kimse bunları yok sayamaz. Dolayısıyla benim temennim, Macron’un aktardığınız türden yanlış yaklaşımlarda bulunmamasıdır.
‘Ekonomiye katkısı olacak’
14 MİLYON DAVA DÜŞECEK (Başbakan’ın açıkladığı paketteki konulardan biri de imar barışı. Kentsel dönüşüm başarılı şekilde yürürken imar barışına neden ihtiyaç duyuldu?): İmar barışı bana göre çok çok önemli. 14 milyon kadar dava düşecek. Onun bir de getirisi var. Devlete yaklaşık 40 milyarlık bir getirisi olacak. Ülke ekonomisine katkısı olacak. Daha da önemli olan boyut, vatandaşın benim akıbetim ne olacak, imar barışı ile birlikte ben evimi konutumu rahatlıkla yapabilecek miyim sorunu çözülmüş olacak.
İstanbul’da konuşma yaptım, dedim ki: ‘Konutlarınızı artık dikey yapamayacaksınız, gerek Kiptaş ile yapın, gerekirse TOKİ ile yapın ama yatay mimari ile yapın’. Halkımızın yatay mimari ile güzel eserler ortaya koymasını istiyoruz. TOKİ ile Kiptaş ile onlara yardımcı olma gayretinde olacağız. Konu ile ilgili hukuki bazı sorunlar var. Büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri, vatandaşların seçecekleri avukatlar bir araya gelsin diyoruz; böylece imar barışını gerçekleştirelim istiyoruz. Vatandaşlarımızın kentsel dönüşümde işlerini müteahhitlere kaptırmak yerine, dönüşümü Kiptaş veya TOKİ ile gerçekleştirmelerinin, daha sağlıklı, daha süratli olabileceğini düşünüyorum.
‘Demokratik değil’
HERKES SAYGI GÖSTERMELİ (Türkiye’nin seçim atmosferine girdiği şu dönemde, Batı basınında Erdoğan aleyhtarı çağrılarda ve yazılarda artış gözleniyor. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?): Bu yeni değil. Bunu daha önceki seçimlerde de, 7 Haziran’da da, Kasım’da da gördük. Bunları hiç önemsemedik. Bazı Avrupa ülkelerinin, siyasetçilerimiz, vatandaşlarımız aleyhinde tavırlar sergilemesi elbette demokratik bir tutum değildir. Seçimlere, kampanyalara herkes saygı göstermeli. Nitekim biz Avrupa’da seçim yapılan ülkelerdeki liderleri arayıp kendilerini tebrik etmekten çekinmedik. Çünkü biz yeni bir sayfa açılsın, ilişkiler iyi olsun istiyoruz.
İRAN DOSYASINI TAKİPTEYİZ (Netanyahu gizli dosyaları açıkladı. İran ile ilgili açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?): Durmadan ortaya bir çok şeyler atılıyor. Bölgeye ilişkin haberleri ve gelişmeleri elbette bizler de takip ediyoruz.
Türkçe ve Kore dilinde mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kore ziyaretinin ardından Türkçe ve Korece mesajlarını twitter’dan paylaştı. Erdoğan, şöyle dedi:
“Güçlü dostluk bağlarımızın bulunduğu Güney Kore’ye yapmış olduğumuz ziyarette, Güney Kore Devlet Başkanı Sayın Moon Jae-in ile gerek baş başa gerekse heyetler arası görüşmelerimiz oldukça verimli ve olumlu bir atmosferde geçti. Türkiye olarak, Kore Savaşı’nda birlikte verdiğimiz mücadeleden kuvvet alan, ‘kan kardeşliği’ne dayalı iş birliğimizi güçlendirmeye ve halklarımız arasındaki bağları geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Güney Kore ile ikili ilişkilerin siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda hızla gelişmesinden memnuniyet duyuyoruz. Görüşmelerimizde iki ülkenin hükûmetleri ve özel sektörleri arasında temas ve iş birliğinin artırılması hususunda mutabık kaldık. Güney Kore ziyaretimizde bizlere gösterilen sıcak misafirperverlik için Devlet Başkanı Sayın Moon’a ve dost Kore halkına şahsım ve milletim adına şükranlarımı ifade ediyorum.”
‘Cumhur İttifakı açık ara önde’
(Muhalefet seçim ittifakını dört parti olarak açıklıyor. Tek bir cumhurbaşkanı adayı olmadan bu ittifak nasıl şekillenir? Cumhurbaşkanlığı’nda bir araya gelemeyen partiler, parlamentoda çoğunluğu elde etme umuduyla bir araya geliyorlar gibi bir görüntü var. Bu tür bir ittifakı nasıl değerlendiriyorsunuz?): Şu anda bunların niyeti böyle. Bunlar ülkeye bir şey kazandırma gayreti içinde değiller. Cumhurbaşkanı adayını dahi bunca zamandır belirleyememiş olmaları bunların ne denli başarısız olduklarını gösteriyor.
Benim milletim kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Milletimiz, bunların oyununa gelmeyecektir. Biz, Sayın Bahçeli ile birlikte Cumhur İttifakı olarak samimi bir şekilde çıktığımız yolda yürümeye devam ediyoruz. Cumhur İttifakı’nın adayı belli. Onların parlamentoda da umdukları sonucu alabileceklerine inanmıyorum. Mevcut kamuoyu araştırmaları, bunu net gösteriyor. Araştırmalara göre Cumhur İttifakı, açık ara önde. 24 Haziran’da milletimizin bize gerekli desteği vereceğinden eminim.
‘O hangi hayırlı adımı atabilmiş?’
(Başbakan tarafından seçim öncesinde bir paket açıklandı. Pakette yer alan emekliye bayram ikramiyesi verilmesi hususu, ana muhalefetin daha önce gündeme getirdiği bir konuydu. Kılıçdaroğlu, ‘Bu bizim önerimizdi’ diyecek olursa, yanıtınız ne olur?): Sayın Kılıçdaroğlu bizim attığımız adımlara hiçbir zaman olumlu yaklaşmamıştır. Bugüne kadar o hangi hayırlı adımı atabilmiş ki bu konunun onunla bir alakası olsun? SSK’nın genel müdürüyken neler yaptığını herkes biliyor.
Biz ise sağlıkta köklü reformların ardından şimdi de Türkiye’yi şehir hastaneleriyle tanıştırıyoruz. Şimdi beşincisini Cumartesi günü Kayseri’de açacağım. Yüzü varsa gelsin Kılıçdaroğlu da görsün. CHP’nin o kadar belediyesi var, onlarda da doğru düzgün bir icraat yok. Biz ise icraatçıyız; eseri ortaya koyup yola devam ediyoruz. Ramazan ve Kurban bayramlarında emeklilerimize verilecek 1000 liralık destek, onlara bir bayram harçlığı, bir mutluluk vesilesi olarak telakki edilmelidir.
‘Bosna Hersek’te buluşacağız’
Biz, bildiğimiz yoldan kararlı biçimde ilerlemeye, doğru olanı yapmayla devam edeceğiz. Avrupa’da bazı ülkelerin kampanya için salon veririz vermeyiz tartışmasının yapmakta oldukları bir ortamda, biz de oralarda yaşayan vatandaşlarımızla Bosna Hersek’te buluşmayı tercih ettik. Avrupa ülkelerinden gelecek vatandaşlarımızla, Bosna Hersek’teki bir salonda bir araya geleceğiz. Dokuz on bin kişilik bir katılım beklediğimiz o toplantıya inşallah ben de gideceğim. Avrupa’daki vatandaşlarımız da yaşadıkları ülkelerde çalışmalarını sürdürecekler elbet.
‘S&P’nin kararı yeni değildir’
(Standard&Poor’s tarafından Türkiye’nin yabancı para cinsinden kredi notununun “BB”den “BB-”ye düşürülmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?): S&P’nin Türkiye’nin notunu düşürme hadisesi yeni değil. Bunlara artık alıştık. Bunların bu kararları her zaman siyasidir, politiktir. Seçim öncesinde yine böyle bir adım attılar. Seçimden sonra bunlar bu yanlış kararı geri almak, yine geri adım atmak zorunda kalacaklardır. Türkiye şu anda kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Gerek ekonomik alanda gerek ise ihracatta artış devam ediyor.
Onlar puan indiriyor, öbür tarafta ihracat çıkıyor. Turizmde şu an 40 milyon turiste gidiyoruz, 28-29 milyar dolar bir gelir bekliyoruz. Savunma sanayi konusunda gayet güzel adımlar atılıyor. Tüm göstergelerin iyi olduğu bir ortamda birilerinin not düşürmesinin bir anlamı yok. 13-15 Mayıs tarihlerinde Tatlı Dil forumu için İngiltere’de olacağız. Kraliçe ile, ayrıca Sayın May ile görüşmelerimiz olacak. İngiltere ile ilişkilerimizi daha da geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Sözün özü, S&P’nin not düşürmesi Türkiye için herhangi bir şey ifade etmiyor.
YERLİ DERECELENDİRME KURULUŞU (Yerli derecelendirme kuruluşunun çalışmasını yapıyordunuz, o konuda bir gelişme var mı?): Evet, BDDK’nın çalışması var. Bunu yapmamız lazım. Bunu iyi bir şekilde başarmak, başka kuruluşların zaman zaman politik karar almalarına da engel olacaktır. Hakeza, belirli ülkelerle milli para birimleri ile ticarete de önem veriyoruz. İran ve Rusya’nın yanı sıra Çin ile de bu yönde adımlarımız olacak. Enerji Bakanımız biliyorsunuz Özbekistan’dan Çin’e geçti. Orada görüşmeleri olacak.
İki ‘Ayla’ ile görüştü
“Ayla” filminde Ayla’yı canlandıran çocuk oyuncu Kim Seol ile önceki gün bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün de filmin gerçek kahramanı 73 yaşındaki Eunja Kim ile görüştü. Erdoğan, Kim’le Seul’de konakladığı otelde bir araya geldi.
Kaynak : Milliyet