Türkiye’nin Avrupa Birliğine katılım süreci, çok yönlü bir sosyo-ekonomik değişim ve dönüşümü de beraberinde getirmektedir. İnsan haklarının bir gereği olan cinsiyet eşitliği, demokrasinin gerçek ve dinamik bir anlama ve kalıcı bir etkiye kavuşmasının olmazsa olmaz koşuludur.
2002 yılından bu yana AB’ye üyelik sürecinde gerçekleştirilen kapsamlı reformlarla bu alanda çok önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. 2004 yılında, “kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir” hükmü Anayasamıza ilk kez girmiştir. 12 Eylül 2010 tarihli referandum ile kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık yapılması da anayasal teminat altına alınmıştır. Bu kapsamda müktesebat uyumunun yanı sıra ayrımcılıkla mücadele alanında kurumsal anlamda da çok önemli bir gelişme olarak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulmuştur. Reformları desteklemek üzere AB ile mali işbirliği kapsamında kadınların istihdamının artırılması, kadınlara yönelik şiddetle ve ayrımcılıkla mücadele edilmesi, kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesine yönelik pek çok proje yürütülmüştür.
Birleşmiş Milletlerin girişimi ile, her yıl farklı bir konuya dikkat çekilen 8 Mart “Dünya Kadınlar Günü” bu yıl “Şimdi Zamanıdır: Kentsel ve Kırsal Aktivistler Kadınların Hayatlarını Değiştiriyor” temasıyla kutlanıyor. Avrupa Birliği Bakanlığı olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması perspektifini yürüttüğümüz her çalışmada öncelik olarak kabul ediyoruz. Bu kapsamda, kadınlara yönelik çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının da faydalanabileceği 190 milyon avro bütçeli Sivil Toplum Alt Sektörünü Bakanlık olarak yürütüyor ve sivil toplumun güçlendirilmesi ve karar alma süreçlerine katılımına yönelik projeleri destekliyoruz.
Kadınlar bulunduğu yerlere disiplin, estetik ve yaşama sevinci getirir. Bu açıdan çalışanlarının %52’si ve yöneticilerinin ise %42’si kadın olan bir kuruma Bakanlık yapıyor olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Bu vesile ile ülkemizde kadınların toplumsal, ekonomik ve sosyal alanda hak ettikleri konuma gelmesi konusunda çaba gösteren herkese teşekkür ediyor, başta mesai arkadaşlarım olmak üzere, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü en içten duygularla kutluyorum.