TREND Haber Ajansı Türkiye ve Ortadoğu Masası Yönetmeni Rufiz Hafızoğlu
Bugün, Türkiye ve Azerbaycan arasında işbirliği stratejik ortaklığı, Doğu Avrupa, Orta Asya ve Ortadoğu arasında büyük bir bölgenin en önemli güçüne çevrildi. Tabii ki, bu diğer ''aktörleri'' rahatsız ediyor ve onları Türkiye'nin dışından ve içinden müdahele girişiminde bulunmaya yöneltiyor.
Özgür politikaların, büyük altyapı, finansman, enerji projelerinin yürütülmesi iki ülke arasında büyük perespektifler açıyor ki, bu da dünya güçlerinin rahatsız olmasına sebep. Bunu Azerbaycan ve Türkiye örneğinde görmemiz mümkün.
Son zamanlar bir kısım Türkiye basınında, asılsız iddialar havada uçuşuyor. Örneğin, TANAP doğlagaz boru hattının Türkiye milli çıkarlarına uygun oluduğu iddia ediliyor. Bir takım ''uzman'' Ankara'nın Azerbaycan doğalgazının Türkiye'de nakli için para ödeyeceğini savunuyor.
Bu tür gerçek dışı bilgileri, sadece yalan değil aynı zamanda aptallık. Galiba, bu tür ''uzmanların'' tranzit tariflerine ilişkin hiç bilgileri yok.
Nitekim, Türkiye doğalgaz pompalamısı için ödeme yapacak ve bunun için kendisi para alacak. Ve ne kadar çok doğalgaz pompalanacaksa, o kadar çok Türkiye alacak. Ayrıca, Türkiye'nin TANAP ile ek birkaç milyar metre küp doğalgaz alacağını unutmamak gerekir.
TANAP projesi hızlandırılmış şekilde gelişiyor ve tabii ki, bu Türkiye'nin enerji konusunda onlardan bağımlı kalmasını isteyen ülkleleri rahatsız ediyor.
Şimdiki zamanda Türkiye İran, Rusya ve Azerbaycan'dan boru hattı ile doğalgaz ithal ediyor. Bunun dışında, Türkiye Cezayir ve Nijerya'dan LNG alımı yapıyor. Bilakis, Azerbaycan dışında Ankara'nın hemen hemen tüm ülkelerle doğalgaz alım fiyatında anlaşmamazlık yaşanıyor.
Mart 2012'de Ankara İran gazının fiyatı için uluslararası tahkime gitti. Bu yıl 26 ekimde ise Rusya doğlagazına indirim konusu için tahkime başvurdu.
Her ne kadar Türkiye'deki Azerbaycan enerji projelerine zarar yetirmeye çalışsalar da tüm girişimler başarısızlıkla sonuçlanacak. Zira, Azerbaycan'ın enerji projeleri diğerleri ile kıyaslandığında daha gerçekçi ve bölgenin gelişimine odaklı ve siyasi baskılara bağlı değil.
Twitter@rhafizoglu