...

Omid Shokri : ABD’nin İran’ın petrol ihracatını sıfıra indirebilmesi durumda İran’ın ekonomisi çökebilir

Yorum Materials 10 Temmuz 2018 08:45 (UTC +04:00)
Omid Shokri : ABD’nin İran’ın petrol ihracatını sıfıra indirebilmesi durumda İran’ın ekonomisi çökebilir
Omid Shokri : ABD’nin İran’ın petrol ihracatını sıfıra indirebilmesi durumda İran’ın ekonomisi çökebilir

Trend takip edin

İran’ın İslam Devrimi’nden sonra, ABD Başkanı Carter, 1980’de yaptığı yıllık kongre konuşmasında, herhangi bir yabancı gücün Körfez’in kontrolünü ele geçirme girişiminin "Amerika Birleşik Devletleri'nin hayati çıkarlarının istilası" olarak kabul edildiğini söyler. Aynı zamanda böyle bir saldırıda, “Amerika Birleşik Devletleri askeri araçlar da dâhil olmak üzere, baş etme hakkını saklı tutar” ifadesi kullanılmıştır. Bu konuşma Carter Doktrini olarak bilinmektedir ve ABD ulusala çıkarlarını göz önünde tutarak, Basra Körfezi'nde askeri varlığını ve Hürmüz Boğazı'ndaki korumasını haklı çıkarmıştır.

Iran Hürmüz Boğazını kapatma potansiyeline sahiptir fakat asıl mesele budur ki Boğazı ne kadar kapatabilir yani kaç gün ya da ay kapalı tutabilir. Hürmüz Boğazı’nı kapatmak için tehditler uzun zamandır İran’daki diplomatik topluluğunun gözdesi olmuştur. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Irak'ın yanı sıra Katar’daki petrolün çoğu, küresel enerji piyasaları ve bölgenin ekonomilerinin sağlığı için hayati olan Boğazlardan geçiyor. Bu tehdit sadece Batı için bir tehdit değil, dünya için bir tehdittir. Hürmüz Boğazı’nın kapanması, 18 milyon varil petrol akışının durdurulması anlamına gelmektedir ve bu da dünya petrolünün yüzde 30'unun durgunlaşmasına neden olmaktadır. İran’ın bu eylemine komşu ülkeler nasıl tepki verebilir? Hürmüz Boğazı’na enerji tedarik güvenliği açısından bağımlı olan ülkeler nasıl tepki verecek? Uluslararası hukuka göre de bildiğim kadar İran Hürmüz boğazını kolayca kapatamaz. İran devriminden sonra 1980lı yıllarda Rafsancani ilk defa olarak Hürmüz Boğazı’nı kapatacaklarını açıklamıştır. Daha sonrasında ara sıra İranlı yetkililer bu Boğaz’ı kapabileceklerini defalarca açıklamışlardır. Ahmedinejad Dönemi’nde ise Devrim Muhafızları Hürmüz Boğazı’nda askeri manevra yapmış fakat boğazı kapatmamışlardır.

Geçtiğimiz yıl, 18,5 milyon varil ham petrol ve petrol sıvılarının günlük geçişiyle Hürmüz Boğazı, dünyanın en önemli dev petrol tanker geçiş güzergâhı olmuştur. Bu boğaz, Basra Körfezi’ni Umman Körfezi ve Arap Denizi’ne bağlar. Dünya petrolünün yüzde 30’u tankerler vasıtasıyla bu stratejik boğazdan hedef pazarlara taşınmıştır. Geçtiğimiz yıl ise dünya üzerindeki sıvılaştırılmış doğalgaz taşımacılığının yüzde 30’undan fazlası bu boğaz üzerinden geçmiştir. Hürmüz Boğazı, 21 mil genişliğinde, ancak sadece iki mil uzakta nakliye var olup Hürmüz Boğazı’nı geçmek için birkaç seçenek var. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın Basra Körfezi'ni geçmek için boru hatları var. Bu hatların 2017 yılı başında toplam kapasitesi günde 6,6 milyon varil oldu. Ancak, bu kapasitenin çeşitli nedenlerle, yaklaşık 3,9 milyon varili sağlam kalmaktadır.

İran’ın, Hürmüz Boğazı’nı kapatması bu Boğaz’dan petrol ithal eden ve bu Boğaz’da ürün taşıyan ülkelerle kriz yaşaması muhtemeldir ki bu da bölgede tansiyonun artmasına neden olabilir. Ayrıca, bu mesele İran’ın komşu ülkeler ve büyük güçlerle daha fazla sorun yaşamasına neden olacaktır diye düşünüyorum.

4 Kasım, İran İslam Cumhuriyeti için önemli bir gündür. ABD hükümeti için son tarih, İran’ın petrol alıcılarında sona eriyor. İran başta olmak üzere, İran’dan büyük miktarlarda petrol ithalatı gerçekleştiren alıcı ülkelere İran'dan o güne kadar olan petrol ithalatının yerini bulma fırsatı verilmiştir.

Petrol satışına bağlı olduğu için ABD’nin İran petrol ihracatını sıfıra indirmesi durumda ülke ekonomisi çökebilir. Ekonominin çökmesi halkın ayaklanmasına neden olacaktır. İran’ın bölgede yürüttüğü politika ABD’nin hoşuna gitmemektedir. Dolayısıyla İran’ın bazı bölgelerdeki faaliyetleri ABD çıkarlarına zıtlık arz etmektedir. ABD, İran’ın enerji piyasasındaki rolünü azaltırsa ve petrol ihracatını durdurursa, İran’ı zor günler bekleyecektir. İran’ın petrol ihracatının düşmesi durumunda Suudi Arabistan, Rusya ve Irak gibi dikkat çekici üretici ülkeler, petrol piyasalarında Tahran’ın yerine geçebilir. Obama Dönemi’ne bakıldığında İran ham petrolünün yerini çoğunlukla Rusya’nın Ural ve Irak’ın Kerkük petrolleri almıştır. İran bu duruma kendi payını daha fazla kaybetmeme amacıyla bazı müşterilerine indirim yaparak petrolünün satabilir.

Omid Shokri Kalehsar. Enerji Güvenliği Uzmanı. Washington

Twitter: @Ushukrik

uskenergy.com

Etiketler:
Son Haberler

Son Haberler