Azerbaycan/Bakü/Trend Haber Ajansı Türkiye Masası
Doç.Dr. İlhan Ege
Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi
16 Mayıs 2016 tarihinde Trend Haber Ajansı'na yaptığım açıklamada "Türkiye'de hükümet değişikliği ekonomiyi canlandıracak" demiştim. Bu geçmiş yaptığım açıklamalar ışığında oluşan yeni hükümeti ekonomi açısından değerlendirmeye çalışacağım.
AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu daha önce yaptığı açıklamada, Parti'sinin Genel Başkan seçmek üzere Olağanüstü Genel Kongre'ye gideceğini, kendisinin ise aday olmayacağını açıklamıştı. Kararın ardından dolar ve euro yüzde 3'ün üzerinde değer kazandı. Dolar 2.95'i görürken Euro da 3.38 seviyesini geçti. Bu artış devam etti ve yeni hükümetin açıklanacağı gün öncesi Dolar 3.00 ve Euro 3.38'ler seviyesini geçti. Ben de 16 Mayıs 2016 tarihindeki açıklamamda "Türkiye'de iktidar partisinde Genel Başkan değişikliği, dolayısıyla hükümet değişikliğini ile birlikte ekonominin olumlu etkilenerek stabil hale geleceğini, yeni hükümet ile TL'nin değer kaybının yavaşlayacağını ve az da olsa değerlenme sürecine girebileceğini vurgulayarak, büyüme rakamlarının da artabileceğini" söylemiştim. Benim görüşlerim doğrultusunda 24.05.2016 tarihinde yeni hükümetin açıklanması ile dolar 2.94 ve Euro 3.28'lere kadar geriledi. BIST 100 Endeksi'nin gün içindeki bir artışı %3,38'leri buldu.
Piyasaların "Şimşek" tepkisi
Ayrıca yine 16 Mayıs 2016 tarihindeki açıklamamda "AK Parti hükümetleri uyguladıkları ekonomi politikaları konusunda bir istikrar sağlamakla birlikte ekonomi yönetiminde bu istikrarı sağlayamadığını belirtmiş. Gerek ekonomi ile ilgili bakanlıklar olsun, gerekse ekonomi ile ilgili kuruluşlar ile ilgili olsun değişkenlik çok fazla olmaktadır. Bu konuda da istikrarın sağlanması ekonomiye olan güveni artıracaktır." demiştim. AK Parti, yeni hükümette bu istikrarı sağlamak için önemli adımlar atmış ve ekonomi yönetiminde fazla bir değişiklik yapmamıştır. Başbakan Yardımcısı olarak Mehmet Şimşek kalmış ve Şimşek'in yeni hükümette yer almasına, piyasalarda olumlu tepki vermiştir. Ayrıca Maliye Bakanı Naci Ağbal da yeni hükümette bu görevi sürdürmüştür.
16 Mayıs 2016 tarihindeki açıklamamda, "Enerji ihtiyacının karşılanması için Azerbaycan, Katar gibi ülkeler ile olan ilişkiler artırılmış ve yeni hükümet bu ülkelerle olan projeleri de hızlandırabilecektir. Bu kapsamda Türkiye-Azerbaycan arasındaki Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'nin (TANAP) süresinden önce bitirilmesi, yeni hükümetin önceliklerinden birisi olacaktır. Ayrıca Ukrayna ile de ekonomik ilişkiler ileriki dönemde daha da artarak gelişecektir. Türkiye, enerji açığının azaltılması amacıyla nükleer enerjiye geçme sürecinde, Ukrayna'nın deneyimlerinden faydalanacaktır." demiştim. Bu doğrultuda da Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın yeni hükümette de yer alması bu gelişmeleri hızlandıracaktır.
Rusya ile ilişkilere "Zeybekçi" atağı
16 Mayıs 2016 tarihindeki açıklamamda, "Son dönemde Suriye ve Rusya sorunları başta olmak üzere bölge de yaşanan uluslararası sorunlar sonucunda ekonomi olumsuz etkilenmiştir. Yeni 65. Hükümetin kurulması ise bu sorunların ekonomiye olan olumsuz etkilerini azaltacak alternatif yöntem ve pazarlar bulunabilecektir." demiştim. Ekonomi Bakanlığına tekrar Nihat Zeybekçi'nin getirilmesi bu doğrultuda çok önemli bir gelişmedir. Çünkü Nihat Zeybekçi, daha önce Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanlığı yapmıştır ve Türk Cumhuriyetleri ile olan ekonomik ilişkilerimizi artırabilecektir. Daha önce sanayici olan Nihat Zeybekçi'nin Rusya ile olan sorunların çözümüne de önemli katkıları olabilecektir. Çünkü Zeybekçi'nin döneminde Rusya'ya olan ihracatımız artmış ve Rusya ile olan ekonomik ilişkilerimiz gelişmiştir. Rusya'ya, Avrupa Birliği'nin uyguladığı ambargo sırasında Türkiye'nin fırsatı değerlendirmesinde Zeybekçi'nin çabaları çok etkili olmuştur. Zaten Rusya'da da Zeybekçi'nin Ekonomi Bakanlığı'na getirilmesi olumlu karşılanmıştır. Bu gelişme Rusya ile olan ilişkilerimizin düzelmesine de olumlu katkıları olacak ve ilişkiler hızla düzelebilecektir.
16 Mayıs 2016 tarihindeki açıklamamda, "AK Parti ekonomi politikaları, ağırlıklı olarak ülkeye sıcak para girişine dayalıdır. Ağırlıklı olarak yabancı yatırımcıların portföy yatırımları ve özelleştirmelere yapılan doğrudan yatırımlara dayalı bu sistemin siyasi etkenlere karşı kırılganlığı da çok olmaktadır. Bu etkinin azaltılması için doğrudan yatırımların ve istihdamın artırılması ile ekonominin sıcak paraya karşı duyarlılığının azaltılması gerekmektedir." demiştim. Başbakan Binali Yıldırım'da, ilk defa Başbakan olarak 24.05.2016 tarihinde AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Yeni dönemde Türkiye'nin mali disiplininden asla taviz vermeden yatırımlarının artması için üretimi istihdamı tüm gücümüzle teşvik edeceğiz. Adeta yatırımcımın önüne turkuaz halı sereceğiz. Bunu yaparken elde edilen bütün refah vatandaşlarımızın tüm kesimleri arasında adil dağıtılmasını sağlayacağız. Bunun da tedbirini alacağız. Birinci önceliğimiz üreterek büyüyen ekonomi olacak." diyerek yeni hükümetin önceliğinin yatırımlar ve istihdamın artması olacağını vurgulamıştır. 65. Hükümetin programını okurken de Yıldırım, "Üreterek büyüyen, istihdam oluşturan, ihracatı geliştiren bir ülke olma yolunda reel sektörü daha güçlü, daha rekabetçi yapacağız. Bu çerçevede, atacağımız adımlarla, üretim yapımızda ve ihracatımızda ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değerli ürünlerin payını artıracağız. İş ve yatırım ortamı iyileşecek...Ulusal ve uluslararası doğrudan yatırımları teşvik edecek, destekleyecek ve tüm yatırımların ihtiyacı olan her türlü tedbiri zamanında alacağız." ifadelerini kullandı.Türkiye'de 4. Sanayi Devrimi
16 Mayıs 2016 tarihindeki açıklamamda "Türkiye bu doğrultuda girişimcilik ve yenilik konularına önemli bütçeler ayırmakta ve teknoloji üreten hale gelmeye çalışmaktadır. Eğer yeni AK Parti hükümeti bu dönüşümü sağlayabilirse büyüyen Türkiye ekonomisi, 2023 hedefleri doğrultusunda sağlıklı ve yatırıma dayalı bir büyüme sağlayabilecektir." demiştim. Bu kapsamda Yıldırım, 65. Hükümet programında, "Bilgi toplumunu gerçekleştirmek amacıyla bilgi-iletişim teknolojileri başta olmak üzere, dördüncü sanayi devrimine geçiş için gerekli çalışmalara hız verileceğini" bildirdi. Ayrıca "65. hükümetin, siyasi istikrar ve güven sayesinde ekonomik büyümeyi gerçekleştirmeye devam edeceğini belirten Başbakan Yıldırım, "Bu dönemde de yatırımlara ve projelere odaklanarak, özel sektör yatırımlarını çok daha fazla destekleyeceğiz. Bilim ve teknoloji alanına verdiğimiz önemle, başta uzay, havacılık ve savunma sanayi olmak üzere, yerli ve milli sanayimizi güçlendirmek için gerekli adımları atacağız." dedi.
Yeni hükümet ile Türkiye'nin dönüşümü daha da hızlanacak ve yatırımlar artacaktır. Fakat yeni hükümetin önünde çözüm bekleyen birçok sorunlu konu vardır. Yeni hükümet bir bir bu sorunları çözmeye çalışacaktır.