Partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Mısır ile normalleşme adımlarına ilişkin, "Bundan memnuniyet duyuyoruz." dedi. Laikliğin istismar edildiğine yönelik eski siyasetçilerin açıklamalarına da değinen Çelik, "Laiklik prensibinin anayasada korunması gerektiğini düşünüyoruz. Kaldırılması için gerhangi bir teklifimiz olmaz, olsa da sıcak bakmayız." ifadelerini kullandı. Afganistan'da Taliban'ın yönetimi ele geçirmesinin ardından oluşturulan hükümetin yeteri kadar kapsayıcı olmadığını vurgulayan Çelik, "Takiplerimizi sürdüreceğiz. Dini, etkin ve yerel güçlerin mecliste söz sahibi olmasını umuyoruz." şeklinde konuştu. AK Parti Sözcüsü, CHP'li Edremit Belediyesi tarafından düzenlenen kutlamada çarşaflı bir kadının zincire vurulmasına ilişkin ise, "Bu kadar vahşi bir şey olabilir mi? Tam bir zekasızlık örneğidir." dedi. İşte Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar...
Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti üçüncü yılına girdi. Hakkari, Şırnak, İzmir ve Muş'ta da aileler vicdan nöbetini tutmaya devam ediyor. Diğer illerdeki anneler de gündemimizdedir.
Terörle mücadele operasyonları güçlü bir şekilde devam ediyor. Eren operasyonları 15 bölgede sürüyor. TSK'nın Irak'ın kuzeyinde başlattığı Pençe operasyonları da devam ediyor. İnsanlık düşmanı yapı olan terör karşı yapılan mücadele sorumluluğumuzdur. Durmaksızın operasyonlar devam ediyor.
Engellenen 130 eylem karşısında kararlı mücadele veren güvenlik güçlerimize teşekkür ediyoruz. Terör örgütünün üst düzey yöneticilerine yönelik operasyonlar da devam ediyor.
Okul öncesi eğitim çocukları eğitime hazırlamak için kritik bir rol oynuyor. Son 18 yılda okul öncesi eğitime erişen öğrenci sayısı 4 kat artmıştır.
4+4+4 sistemiyle 12 yıllık kesintisiz eğitime geçmemiz, okullaşma oranını 87.93'e ulaştırdı. MEB'in bütçesi sürekli olarak artırılmıştır.
Eğitime ayrılan bütçe 17, yatırıma ayrılan bütçe 5 katına çıkarılmıştır. Öznemiz öğretmenlerimizdir. 2002'den bu yana öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 27'den 17'ye düşürülmüştür.
MISIR İLE İLİŞKİLERDE NORMALLEŞME
Mısır ile ilişkilerde normalleşme süreci yaşanıyor. Bundan memnuniyet duyuyoruz. Haftalık 21 seferle THY, Afrika'da en çok seferi Kahire'ye düzenliyor. İkili ilişkilerin yanında konuşmamız gereken başka meseleler de var. Irak, Filistin, Libya gibi sorunlarda daha ortaklaşa ilerlenmesinden memnuniyet duyuyoruz.
TALİBAN'IN AFGANİSTAN'DA YÖNETİMİ ELE GEÇİRMESİ
Taliban ile Ahmed Mesud güçleri arasında Pençşir'de çatışmalar çıkmıştı. Taliban'ın o bölgede de kontrolü ele geçirmesiyle çatışmalar sonra erdi. Kahraman silahlı kuvvetlerimiz 20 yıllık görevini şanla şerefle sürdürüp yurda dönmüş oldu. Büyükelçiliğimizi kapatmadık. Arkadaşlarımız Afganistan'ın dünyayla bağlantısını sağlıyor.
Kapsayıcı bir hükümetin ortaya çıkmasını diliyoruz. 33 kişilik hükümetin geçici olduğu ifade ediliyor. Bu hükümet yeterince kapsayıcı olmadı. Takiplerimizi sürdüreceğiz. Dini, etkin ve yerel güçlerin mecliste söz sahibi olmasını umuyoruz. Kadın hakları konusunu takip ediyoruz. Afganistan kendi kaderine terk edilmemeli.
Türkiye ne zaman hassas bir süreç yürütüyor olsa buna saldırmak, bozmak için hemen harekete geçenler var.
AK Parti Sözcüsü Çelik: Afganistan'daki kadın hakları konusunu takip ediyoruz
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Çelik, 'Kadın hakları başta olmak üzere Afganistan'daki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Geçici bir hükümet kuruldu, yeterince kapsayıcı olduğunu söyleyemeyiz. Kadın hakları konusunda geçmişte yaşanan acı ve sıkıntıların bir daha olmamasını temenni ediyoruz.' dedi.
FRANSIZ LAFARGE FİRMASININ DEAŞ'A DESTEĞİ
PKK'nın Suriye kolu olan YPG'ye verilen destek konusunda eleştirilerimizi dile getirdik. Afganistan'da kazanan terör oldu. Suriye yeni bir Afganistan olmasın diye sürekli uyarıyoruz.
Yeni bir şey çıktı Fransız firma, DEAŞ'ı Fransa Gizli Servisinin bilgisi dahilinde desteklemiş. Bu insanlığa karşı işlenen suçlara bir örnektir. Fransız yargısı da Lafarge firmasının yargılanması için karar aldı. Yargıtayın aldığı karar, terörün finansmanı olduğunu onaylayan bir karardır.
Türkiye'nin operasyonları sırasında en çok sesi çıkanlardan biri Fransa'ydı. Görüyoruz ki onlarla bağlantılı kurumlar ortaya çıkıyor. Türkiye hakkında söyledikleri yalanların da başka bir ifadesi bu. Meğerse kendi yaptıklarını Türkiye'ye iftira atıyormuş.
ÖMER ÇELİK "TÜRKİYE CUMHURİYETİ" DEMEDİ İDDİALARI
Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesinin kullanılmasına ilişkin tartışma daha önce de yapılmıştı. Gündeme getiren milletvekili bilgisizlik yüzünden dile getiriyor. Türkiye Cumhurbaşkanı demek Türkiye Cumhuriyeti'nin başı demektir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ifadesinin TDK'ya göre tekrar olduğu ifade ediliyor. Bu yaklaşımla eleştirmek tamamen bilgisizliktir.
YSK, daha önce verdiği bir kararda da bu ifadeyi kullanıyor. "Cumhuriyet ifade edilmiyor" diyerek eski bir CHP alışkanlığı olarak rejim tartışması çıkarmak son derece yanlış. Boş bir tartışma.
FOX TV MUHABİRİNİN BASIN TOPLANTISINA ALINMAMASI
Bazılarının takıntılı şekilde ağır ifadeleri olsa da kişiselleştirmemeye çalışıyoruz. Hepiniz buraya gelip katılıyorsunuz. Söz konusu muhabir, 3-4 ayda buraya gelen bir kişidir. Şimdiye kadar hiçbir şekilde engellenmesi söz konusu olmamıştır. Bunu kendisi de ifade ediyor. Bu arkadaşımız uyarıldığında sürekli olarak burada sıkıntı çıkmıştır. FOX yönetimine de bu iletilmiştir. Diğer muhabirlerle hiçbir problem olmamıştır. Bu şahsi bir problemdir. Bu kurumların kuralları var. Buradaki kurallara uyulmasını da isteriz. Bazı siyasetçilerin dediği gibi basın özgürlüğüne engel bir şey de yok. Bunu getirip daha sonra ana haber bülteninde bir şahıs, kurumsal yapılarına yönelik bir tavır gibi sunuyor. AK Parti'ye karşı yeminli bir muhalefet üretebilirler. Bununla da bir sorunumuz yok. Ama kamuoyuna doğru bilgi vereceksiniz.
Selçuk Tepeli adlı şahıs, bunu bir kurumsal mesele haline getiriyor. Madem böyle yapmak istiyorlar böyle de yapabilirler. Kullandığı ifadeler ve imalar kişiselleştirilen şeyler. Bunun gazetecilikle ne alakası var? Bu şahıslar en çok bağımsız gazetecilik karşısında en çok bizi överken, kanal değiştirince fikirleri de değişti.
Sözcü'den Deniz Zeyrek de çıktı bir yazı yazdı. Ortak bir dostumuz varmış da kendisine bir şey söylemişim de "Ben de bunu diyorum" gibi bir tavra girdi. Benim Kültür ve Turizm Bakanlığım sırasında Devlet Opera ve Balesi ile ilgili yalan bir haber yapıldı. Kendilerine ulaşıp anlattık. Başka bir kanalla yapılan şeyi, tamamen kişiselleştiriyorlar. Bahsedilen şahsın tahammül ettiğimiz davranışlarına tahammül edeceklerini sanmıyorum. FOX ile bir derdimiz yok. Biz hangi sorudan çekinmişiz, çekinecekmişiz? Biz belli sınırlar içinde duruyorsak zannetmesinler ki zaaftır.
ESKİ VEKİL RESUL TOSUN'UN "LAİKLİĞİN İSTİSMAR EDİLDİĞİ" KONUSUNDAKİ AÇIKLAMALARI
Resul Tosun ve Engin Özkoç'un da açıklamalarına katılmıyoruz. Laiklik prensibinin anayasada korunması gerektiğini düşünüyoruz. Herhangi bir teklifimiz olmaz, olsa da sıcak bakmayız. Türkiye büyük bir süreçten geçerek olgunlaşmıştır. Laiklik toplumsal barışı sağlayan bir mekanizmadır.
Cumhuriyetin ideali kız çocuklarının okutulmasıdır. Kılık kıyafetleri yüzünden okullarından uzaklaştırılan kız çocukları, laikliğin değil laikçilerin işidir. Cumhuriyet tarihinde yaşanan pek çok olay, en önemlisi 28 Şubat'tır. Laikliği istismar eden laikçiler bunu istismar ediyorlar.
FETÖ'nün hedef aldığı unsurlardan biri de laiklikti. Bu sapıklar demokrasi ile birlikte laikliği de ortadan kaldırmayı arzuladı.
CHP'Lİ EDREMİT BELEDİYESİNİN ÇARFAŞLI KADINI ZİNCİRE VURDUĞU KUTLAMA GÖRÜNTÜLERİ
Cumhuriyetin özel bir gününün kutlandığı gün kadının da onurlandırılması gerekir. Cumhuriyet kutlamasını kadınların bir kısmına aşağılıyorsa cumhuriyeti de anlamamış demektir. O gün yapılan şey, Türkiye'de Kurtuluş Savaşı döneminde o kıyafetlerle anneler cepheye mermi taşıyorlardı. Bu kadar vahşi bir şey olabilir mi? Tam bir zekasızlık örneğidir. Bu yaptığınız iş, kılık kıyafeti ne olursa olsun bizi ilgilendirmez. Bir tane kadına bile saygısızlık yapılıyorsa elimizin tersiyle itmemiz gerekir.
Osmanlı İmparatorluğunda ne varsa kötü demek için yalan yanlış ne varsa referans alıyorlar.
MÜLTECİ MESELESİ
Obama ile o dönemde yapılan görüşmelerde, mültecilerin güvenli bölgede konuşlandırılması gerektiği söylenmişti. Büyük devletler o dönem sorumluluklarını yerine getirmeyince o insanlar Türkiye ve Avrupa'ya gitmiş oldu.
Muhalefet iktidara gelince "Esed ile anlaşacağız" diyorlar. Bu insanlar zaten Esed'den kaçan insanlar. Bu böyle ezbere işlerle olmuyor. Bu kadar insanın hayatını tehlikeye atacak adımlardan uzak durmak lazım.
AK Parti Sözcüsü Çelik: CHP'li Edremit Belediyesinin yaptığı tam bir zekasızlık örneği
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Çelik, CHP'li Edremit Belediyesi tarafında düzenlenen kutlamada çarşaflı bir kadının zincire vurulmasına ilişkin ise, 'Bu kadar vahşi bir şey olabilir mi? Tam bir zekasızlık örneğidir. Bu yaptığınız iş, kılık kıyafeti ne olursa olsun bizi ilgilendirmez. Bir tane kadına bile saygısızlık yapılıyorsa elimizin tersiyle itmemiz gerekir.' dedi.
KILIÇDAROĞLU'NUN "12 EYLÜL RUHUNU TOZLU RAFLARA KALDIRACAĞIZ" AÇIKLAMASI
Sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanımızı ve AK Parti'yi kast ederek söylediği sözler trajiktir. Kendi başında bulunduğu siyasi geleneğin, teknik değil organik ilişkisi Türk siyaseti açısından son derece berrak bir tablo. Bu sıkıntılı darbelerle ilgili geçmişiyle hesaplaşmak isteyen demokrat arkadaşlarımız da var. Bu konuda açık bir şekilde, darbeler konusunun CHP ile ilişkilendirilmekten çıkarılması için değerlendirmeleri oldu. Kılıçdaroğlu'nun başında olduğu yapı demek ki böyle düşünmüyor. Keşke CHP yönetimi de böyle düşünseydi.
15 Temmuz'da FETÖ TBMM'yi ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesini bombaladı. Kılıçdaroğlu ne yaptı? Evde oturup izledi. Biraz kendisiyle yüzleşmesi gerekiyor.
AK Parti'ye kapatma davası açıldığında, seçim sırasında rejim krizi çıkarmaya çalıştıklarında CHP'nin tavrı neydi? CHP ile HDP yan yana duruyor da AK Parti Kürt sorunuyla ilgili sorunları ortadan kaldırırken, çok iyi hatırlıyorum TBMM'de en şiddetli direnişi CHP Grup Başkanvekilleri yapıyordu.