...

Muharrem İnce: Haklı mücadelede mi yoksa Cumhurbaşkanlığı adaylığını kazanılmış hakkı olarak gören bir siyasetçi mi?

Politika Materials 20 Ağustos 2020 09:37 (UTC +04:00)

Trend takip edin

Geçtiğimiz günlerde İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, MHP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhur İttifakına davetini reddetmiş ve sadece güçlendirilmiş parlamenter sistemin getirilmesi şartıyla Cumhur İttifakına destek vereceğini ifade etmişti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise bunun mümkün olmadığını söyleyerek bu olaylar silsilesine son noktayı koymuştu.

Akşener, hala İyi Parti’nin Cumhur İttifakı’nın yanında yer alabilme ihtimali var mı diye düşünen vatandaşlar için son noktayı koymak istemiş ki “Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde Cumhur İttifakı’nın içinde yer almamız mümkün değil. Başıma silah dayasalar mümkün değil.” şeklinde bir açıklama yaptı.

Bu haberden sonra ise “İnce yeni bir siyasi parti mi kuruyor?” haberi manşetlerimizde yer aldı.

İnce açıklamasında parti kurmayacağını fakat 4 Eylül Sivas Kongresinin yıldönümünde bir “1000 günde Memleket Hareketi” başlatacağını ilan etti. Yaptığı açıklamada ana muhalefet partisine ağır eleştirilerde bulundu.

Bu eleştirilerden başlıca olanlar ise şu şekildeydi:

İnce, Cumhurbaşkanlığı sisteminde CHP’nin sorumsuzca davranarak 4 milyon oyu sahipsiz bırakarak İnce’nin moral düşüklüğüne sebep olmuş, bu sebeple açıklama yapmaktan mahrum bırakıldığını ifade etti. Oysaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçimlerin ikinci tura kalması 1.5 milyon oyu Muharrem İnce’nin alması ile gerçekleşecekti.

İnce’nin partisine yaptığı ikinci eleştiri ise seçim döneminde kendi reklamlarının yanı sıra Kılıçdaroğlu’nun da reklamlarının yer alması oldu, aynı zamanda afişlerinin billboardlara az asılması da İnce’nin hedeflerinden biri oldu.

Muharrem İnce sırf kendisine yakın olması sebebiyle bir arkadaşının milletvekilliği seçimlerinde listeden adının çıkarıldığını ifade etti.

Son olarak da CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Kürtlere açık yüreklilikle teşekkür edemedikleri için bir eleştiri daha getirdi ve kendisi seçimde belirleyici rol oynayan Kürt vatandaşlarına teşekkür etti.

1000 Günde Memleket Hareketi hakkında ise bu hareketin finansmanını, gücünü ve yönünü milletten alacağından bahsetti. Hareketin kadrosunun ise Türkiye sorunlarına kafa yoran ve bu sorunlara çözüm üreten kişilerden oluşacağını ifade etti. Bu hareketin bir muhalefet hareketi olmadığını hele ki parti içi muhalefet hareketi olmadığını itinayla ifade etti.

Hatırlarsınız ki Muharrem İnce katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canlı yayınını vermek için İnce’nin canlı yayınını kesilince İnce bu duruma “Zaten 35 kanalda Erdoğan konuşuyor. Türkiye bu faşist sistemden kurtulacak.” diyerek programı terk etmişti. Fakat İnce’nin bu açıklamasını hemen hemen o 35 kanalın hepsi canlı olarak yayınladı. Bu, İnce’nin muhalifliğini ölçmek için bir kıstas değil fakat belli ki CHP eleştirilerinin herkes tarafından duyulması istendi.

Edindiğim izlenimlere göre, muhalif kesim İnce’yi kolay kolay affetmeyecek. İnce’nin CHP’ye olan “bana açıklama yapmam için bilgi vermediler” eleştirisi ise yine muhalif kesim tarafından kabul görmedi ve sıkça kendisi Ekrem İmamoğlu’nun seçim gecesi ve sonrasında ettiği mücadele ile kıyaslandı.

Bu kadar yeni parti kurulmuşken İnce’nin bu denli geniş muhalefet spektrumunda yer alması şüphesiz ki İnce’nin aleyhine olurdu. İnce Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden beri kendisine kesimi yarı yolda bırakmamak kisvesi altında bir sonraki seçimde muhalefetin Cumhurbaşkanlığı adaylığını kendisinin kazanılmış hakkı olarak görüyor ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP rozetini çıkardığı günden beri gün geçtikçe partisinden uzaklaştı. Fakat unutmamak lazım ki İnce Cumhurbaşkanlığına aday olurken de vatandaşlar tarafından çok büyük heyecan yaratan bir aday değildi, İnce partisini %20-25 oy kıskacından kurtarıp %30+ üstünde oy almıştı. İnce bu oy oranını tamamen yaptığı mitinglere ve duruşu sayesinde aldı.

Böyle düşündüğümüzde belki İnce tekrar halkın coşkusunu yakalayabilir fakat iki şeyi unutmamakta fayda var, İnce Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP’den uzaklaşan seçmenlerden oy almıştı fakat AKP’den çıkarak yeni seçenekler yaratan Gelecek ve Deva partilerinin kurulduğu dönemde sağ kesimden oy alabilecek olsa bile sol eksendeki seçmenlere seçim gecesi ortadan kaybolmasını unutturması zor olacak gibi gözüküyor.

Sara Asker

Etiketler:
Son Haberler

Son Haberler