...

Başbakan Yıldırım : Başkalarının topraklarında gözümüz yok

Politika Materials 12 Haziran 2018 08:31 (UTC +04:00)
Başbakan Binali Yıldırım, Habertürk TV ve Bloomberg HT ortak yayınında soruları yanıtladı. Başbakan Yıldırım, "İttifakın seçimden sonra dağılacağı yönünde bir görüşe ben katılmıyorum" şeklinde değerlendirmede bulundu. Yıldırım, Kandil Operasyonu'na dair ise, "Başkalarının topraklarında gözümüz yok.
Başbakan Yıldırım : Başkalarının topraklarında gözümüz yok

Trend takip edin

Başbakan Binali Yıldırım, Habertürk TV ve Bloomberg HT ortak yayınında soruları yanıtladı. Başbakan Yıldırım, "İttifakın seçimden sonra dağılacağı yönünde bir görüşe ben katılmıyorum" şeklinde değerlendirmede bulundu. Yıldırım, Kandil Operasyonu'na dair ise, "Başkalarının topraklarında gözümüz yok. Amacımız sınırlarımız dışında ülkemizi taciz eden terör örgütünü yok etmek" dedi. ABD'nin Türkiye'ye sözü olduğunu kaydeden Yıldırım, ABD'nin "Bizim PYD ve YPG ile birlikte hareket etmemizin amacı, bu bir tercih değil, bu bir mecburiyet. DEAŞ'ı yok etmek istiyoruz" şeklinde yaptığı açıklamalara ilişkin, "DEAŞ şimdi yok oldu gündemde değil. Suriye'de ve Irak'ta DEAŞ söndü. O mecburiyet de ortadan kalktı" ifadesini kullandı. Binali Yıldırım, Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a benzetilmesine, "40 tekne ekmek yemesi lazım Erdoğan'a benzemesi için. Hırslı, istekli buna şüphe yok ama Allah işini rast getirsin ne diyeyim" şeklinde cevap verdi. Temel Karamollaoğlu'nun Selahattin Demirtaş açıklamalarına dair Başbakan Yıldırım, "O kadar merhamet sahibiyse beraber yapsınlar kampanyayı" diye konuştu

Başbakan Binali Yıldırım, Habertürk TV ve Bloomberg HT ortak canlı yayınında Didem Arslan moderatörlüğünde Habertürk TV Genel Müdürü Veyis Ateş ve Gazete Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir'in sorularını yanıtladı.

Sabuncubeli Tünelleri'nin açılışının ardından vatandaşlarla iftar yapan Başbakan Yıldırım, kendisinin kullandığı 1957 model Playmouth Savoy marka gümüş rengi klasik otomobille programın yapılacağı alana geldi. Yıldırım'ı tünelde Didem Arslan karşıladı. Yıldırım klasik otomobil ile geldiği tünelde fotoğraf çektirdi.

Tünelin çok güzel olduğunu, kullandığı aracın da çok nostaljik olduğunu kaydeden Yıldırım, "(Araba kullanmayı) çok severim ama fırsatım olmuyor." dedi.

Başbakan Yıldırım, İstanbul'da Marmaray ve metroyu kullandığının hatırlatılması üzerine İstanbul'da ikisini kullanarak iş adamı Erdoğan Demirören'in cenazesine gittiğini kaydetti.

Bulundukları yerin Manisa ve İzmir'in buluştuğu meşhur Sabuncubeli mevkisi olduğunu aktaran Yıldırım, Evliya Çelebi'nin 300 yıl evvel Sabuncubeli'ni "korkunç" olarak nitelendirdiğine işaret etti.

Binali Yıldırım, "400 yıl evvel Evliye Çelebi buradan geçerken Sabuncubeli solumuzda kaldı diye yazmış Seyahatnamesine" dedi.

KANDİL OPERASYONU

Başbakan Yıldırım Kandil Operasyonu'na dair, "Operasyonun nihai hedefi PKK terör örgütünü ülkemize bir daha zarar vermeyecek şekilde tamamen etkisiz hale getirmek. Bizim başkalarının topraklarında herhangi bir gözümüz yok. Bizim amacımız sınırlarımız dışında ülkemizi taciz eden, insanlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit eden terör örgütünü yok etmek. Bunu yurt içinde büyük oranda başardık. Ancak yurt dışından özellikle kuzey bölgesinden, kısmen İran'dan sızmalar oluyor. Bunları da bu operasyonla mahallinde, bulunduğu yerde etkisiz hale getirmeyi hedefliyoruz."ifadesini kullandı.

"HER ŞEY NORMALE DÖNDÜĞÜ ZAMAN BİZİM ORADA BEKLEMEMİZİN BİR ANLAMI YOK"

Türkiye sınırlarının güneyinde gerek Irak gerekse Suriye'den herhangi bir tehdit olduğu sürece Türkiye'nin varlığının orada olacağını vurgulayan Yıldırım, "Bütün terör unsurları ortadan kaldırıldığı zaman her şey normale döndüğü zaman, bizim oralarda beklememizin bir anlamı yok. Biz başından beri Suriye'nin de Irak'ın da toprak bütünlüğüne bağlıyız ve orada siyasi otoritenin, devlet otoritesinin tam anlamıyla tesis edilmesiyle bizim işlerimiz de kolaylaşacak. Yoksa biz oralarda neden bulunalım? Her yönden bizim için sıkıntı. Askerlerimiz orada, maliyeti var, bir sürü unsur var." dedi.

"O MECBURİYET ORTADAN KALKTI"

Binali Yıldırım, "Operasyonlarımız sürdürdüğümüz zaman bile bu mümkün. Bunu Münbiç'te yaptık. ABD'nin Türkiye'ye sözü olduğunu kaydeden Yıldırım, "Biz PYD ve YPG ile birlikte hareket etmemizin amacı bu bir tercihimiz değil, bu bir mecburiyet, DEAŞ'ı yok etmek istiyoruz.' DEAŞ şimdi yok oldu, gündemde değil, büyük oranda yok oldu Suriye'de ve Irak'ta DEAŞ söndü. O mecburiyet de ortadan kalktı. Şimdi yapılması gereken söz verildiği gibi, o silahların toplanıp, onların tamamen lağvedilip bu örgütün ve oradaki insanların üzerinde baskının kalkması lazım. Türkiye'ye olan tehdidin de sona ermesi lazım. Bizim duruşumuz burada çok net." dedi.

Başbakan Yıldırım, ülkeler arasındaki ilişkilerin de sadece güvenle yürümeyeceğini ifade ederek, şunları söyledi:

"ABD'nin geçmişteki sözlerine bakarsak, güven bunalımı olduğu aşikar. En son Münbiç operasyonuyla bunu bir ölçüde düzeltme fırsatı oldu. Fırat'ın doğusuna bunlar geçti de her şey halloldu diye bir şey yok. Fırat'ın doğusu batısı fark etmez. Yani orada ağır silahlarla donatılmış bir terör örgütü var olduğu müddetçe bu bizim ülkemiz için öncelikli bir tehdittir. Bunu görmezden gelemeyiz ve mutlaka oradaki terör unsurları lağvedilmelidir, silahları ellerinden alınmalıdır. Bunu yapacak olan da ABD'dir. ABD yaptı yaptı, yapmadı biz her zaman kendi güvenliğimizi, insanımızın can ve mal güvenliğini korumak için gereğini yaparız. Bu bizim uluslararası hukuktan doğan da bir hakkımız aynı zamanda."

"HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALMAYA HAKKIMIZ VAR"

Başbakan Yıldırım, Sincar'da da Fırat'ın doğusunda, Kuzey Irak bölgelerinde de yapılanmaların olduğuna dikkati çekerek "Şu anda sıcak takip, yakın tehdit Kuzey Irak sınırlarında. Orada faaliyet yapıyor silahlı kuvvetlerimiz ama Fırat'ın doğusunda aynı şekilde yakın tehdit ortaya çıkarsa orada da her türlü tedbiri alma hakkımız saklı. Sincar'a daha önce hava harekatı yaptık. Şimdi de tabii orada ABD unsurları var, orada karmaşık bir yapı var. Öncelikle diplomasi ile muhataplarımızla meseleyi çözmeyi deneyeceğiz ama bu mümkün olmazsa tabi başka opsiyonlar da elimizde duruyor." dedi.

15 TEMMUZ VE FETÖ İLE MÜCADELE

Binali Yıldırım, FETÖ ile mücadele konusunda ise, "Şu anda örgüt elemanları yargılanıyorlar. kimisi hüküm giydi, kimisinin yargılama süreci devam ediyor, kimisi tutuklu. Örgütü ayakta tutmak, onları ümit üzerinde tutmak için sürekli Pensilvanya'dan, oradan buradan çeşitli mesajlar, talimatlar geliyor. Çıkmaz ayın son çarşambası, filanca gün, falanca saat... Birtakım hurafelerle örgütü canlı tutup, tekrar bir onlara kurtuluş ümidi aşılamaya çalışıyorlar. Olay bu. Bir darbe hazırlıkları olduğu kanaatinde değilim ama biz 'böyledir' diye tamamen de rehavet halinde değiliz. 15 Temmuz ve öncesinden çok acı tecrübelerimiz var." diye konuştu.

"TÜRK YARGISINA HESAP VERMEYE DEVAM EDECEKLER"

Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu anlamda her türlü tedbiri elden bırakmıyoruz, 7-24, her zaman, nerede ne gibi hareketlenme var, olabilir buna bakıyoruz. Örgütün tamamen kamudan, kolluktan, askerden, polisten, yargıdan arınması kolay bir iş değil. Çok titiz çalışma gerektiriyor. Büyük oranda bu yapıldı ama örgüt maalesef sizin koyduğunuz kriterlerin dışında yeni bir şey geliştiriyor, boş durmuyorlar ki. Bir bakıyorsunuz başka bir kılıkla başka bir formatla karşınıza çıkabiliyorlar. O bakımdan o mücadelenin zorluğundan bahsediyorum ama şu anda biz hükümet olarak kolluk olarak olaya hakimiz, yapılmak istenen şey mensuplarını diri tutmak, onun dışında yapacakları fazla bir şey yok. Türk yargısına hesap vermeye devam edecekler."

SUİKAST İHBARLARI

Binali Yıldırım, zaman zaman suikast ihbarları aldıklarını belirterek, "Bunların detaylarına girmek doğru değil. Bu ve buna yönelik bazı şeyler zaman zaman oluyor." dedi.

"FETÖ'NÜN KENDİNİ BELLİ ETMESİ MİT TIR'LARI İLE BAŞLADI"

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın FETÖ'ye dair açıklamalarını değerlendiren Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bunların (FETÖ) örgüt olarak ilk piyasaya çıkışları, kendilerini belli etmeleri bu MİT TIR'larıyla başladı. Hatta Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanını sorguya almaya, gözaltı yapmaya çalışmalarıyla yavaş yavaş işin rengi belli oldu ama asıl 17-25 Aralık'tır. 17-25 Aralık'ta bizatihi örgüt kendini ortaya koydu, yargı kanalıyla hükümeti devirmeye kalktılar. Onun görüşü kendine ait. Ama biz olayı yaşayan konumundayız. Detayları bilen konumundayız. Sonra kimseyi sayın Arınç'ı 15 Temmuz'dan sorumlu filan tutmuyor. Öyle bir şey nereden çıktı onu da anlamadım.17-25 bizim için önemli bir tarihtir. Örgütün kendini açığa çıkarması ve 'Hükümetin karşısına ben de varım, bu millet iradesini senin elinden alacağım.' demesidir. Bu tamamen milli iradeye, seçilmiş hükümete, yasalara aykırı bir tutumdur. Örgütün gereği de yapılmıştır. Orada yapılanlar 17-25 Aralık'ta esnasında biz siyasi irade olarak gereken adımları gecikmeksizin attık ve işin içindekilere yapılması gereken işlemleri yaptık."

"CUMHUR İTTİFAKI İYİ GİDİYOR"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin fitne uyarısı ve Cumhur İttifakı'nda tartışmalar olup olmadığı yönündeki soru üzerine Yıldırım, "O tedbir olarak söylenmesi gereken bir şey. Münferit şeyler de olabilir. Onları genele şamil yapmak, genele yaymak doğru olmaz. Siyasette aynı parti içinde de insanlar birbirleriyle bazen rekabete gidebilir. Cumhur İttifakı iyi gidiyor, sıkıntımız yok. Cumhur İttifakı'nın özü, başlangıcı esasında 2016 Ekim'dir. Sayın Bahçeli'nin, 'Siyasetteki tıkanıklık, yani bu sistem bu iki başlı sistem yürümüyor, bunun bir şekilde fili durumun anayasal hale getirilmesi gerekir.' diyerek başlattığı süreçtir. İttifakın temelleri 15 Temmuz'dan sonra atıldı. Yenikapı ruhu, anayasa değişikliği, halk oylaması ile ittifak devam etti. Yolumuza devam ediyoruz. Biz sahada bu ittifakın ruhunu zedeleyecek bir olayla karşılaşmadık. Gittiğimiz her yerde MHP'nin il başkanı da geliyor, belediye başkanı varsa geliyor, milletvekili de geliyor. Bugüne kadar biz herhangi bir sıkıntı yaşamadık." ifadelerini kullandı.

"İTTİFAKIN RUHUNA UYGUN BİR KADRO OLABİLİRİZ"

Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'in "İttifak sürmez kanaatindeyim." açıklaması yaptığının ifade edilmesi üzerine Yıldırım, "Tuğrul Bey ile görüşmedim. İttifakın seçimden sonra dağılacağı görüşüne ben katılmıyorum. MHP tüzel kişiliğini muhafaza edecek, zaten o şartla kendi amblemiyle seçime giriyor. Biz kendi amblemimizle giriyoruz. Onlar bizim listemizde, biz onların listesinde değiliz. Sadece BBP bizim listelerimizden giriyor. Yani Tuğrul Bey şunu ifade etmiş olabilir. Ülkücü taban iktidarda olmak, iktidarda gözükmek ister. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın oluşturacağı yönetim kademelerinde mutlaka arzu edilirse bunlar karşılıklı rızayla olacak. Mutlaka ittifakın ruhuna uygun bir kadro görebiliriz." şeklinde konuştu.

Binali Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bence hiç olmamış şeyler üzerinde sonuç elde etmenin anlamı yok. (HDP'nin barajı geçip geçmeyeceği) Geçsinler geçmesinler ne yaparsalar yapsınlar biz milletimize güveniyoruz. Saha bize durmak yok yola devam diyor. Terörü yok etmek bu ülkenin beka sorunudur diyor. Ben gözle görülür bir zayıflık meydanlarda görmedim. Tabi Ramazan'ın şartları son. Mutlaka bir zorluğu var, ona rağmen heyecanlı bir topluluk görüyorum. Saatlerce kimseyi zorla tutamazsınız bir heyecan hareketlilik var. Muhalefetin nereden ne bulurum muhabbeti algı operasyonu yapıyorlar. Ne yaparsalar yapsınlar. Biz şimdi meydanlarda konuşurken bugün ondan bahsettim. Diğer partilerin cumhurbaşkanı adayları çıkıyor ne vaat etsek diyorlar. Bunu yapmışlar bunu söylemeyelim, başka bir şey düşünüyorlar sonra bunu da yapmışlar diyorlar."

Veyis Ateş'in söylediği bir söz üzerine Yıldırım, "Makam gidiyor zaten" diyerek espri yaptı.

AK PARTİ'NİN SEÇİM VAATLERİ

Binali Yıldırım, "Biz 400 kilometreye yakın tünel yaptık. 350'den fazla tünel yaptık. Çarşamba günü Cumhurbaşkanımız en uzun tünelin açılışını yapacak. Türkiye nereden nereye geldi. İnsanlar hizmetlere o kadar çok alıştı ki bunlar ufak iş demeye başladı. Milletvekili olmaya hazır mısınız? Ben başından beri milletvekiliyim. Milletvekilliği görevini yapma fırsatım olmadı. Biz oradaki hükümete seçilecek cumhurbaşkanının işlerini kolaylaştıracak çalışmalar yapacağız boş durmayacağız. Yaptık işte yapacağımız kadar. 16 yıldır koşturuyoruz. Ben hiç bir şeye talip olmam (Meclis Başkanlığı)." dedi.

''ÖLEN İNSANLARIN KANI DEMİRTAŞ'IN ÜZERİNE SIÇRAMIŞTIR''

"Bu ülkenin geleceğini anlatıyoruz." diyen Binali Yıldırım, "Diğer adayların terör ile ilgili projeleri ne hiç duydunuz mu, nasıl mücadele edecekler? Bu güne kadar terörle mücadelede kararlı bir söylemlerine rastlamadım. Yanlışım varsa düzeltin. Bu beni endişeye düşürüyor. Selahattin Demirtaş'ın ziyaret edilmesi düşündürüyor. Terör örgütüne açık destek veren birisi. Böyle bir yapıyı ziyaret etmek ne anlama geliyor bunu aziz milletimin taktirine bırakıyorum. Ölen insanların kanı Selahattin Demirtaş'ın üzerine sıçramıştır." ifadesini kullandı.

"O DA GİTSİN YANINDA DURSUN, BERABER YAPSINLAR KAMPANYAYI"

Temel Karamollaoğlu'nun Demirtaş açıklamalarına ilişkin ise Yıldırım, "O da gitsin yanında dursun beraber yapsınlar kampanyayı. O kadar merhamet sahibiyse beraber yapsınlar kampanyayı şenlik olur." dedi.

"Ben de bir konfor yok gece gündüz demeden dağ bayır dolanıyoruz." diyen Binali Yıldırım, " İlk gün nasılsa şimdi de öyle. 81 milyon vatandaşımız içerisinde 1 kişiyim, ne bir fazlam ne de bir eksiğim var. Makamlar bizim kimyamızı bozamaz. Mutlaka cazibesine kapılanlar vardır. Güç zehirlenmesi demek ileri bir iddia olur. Bizim partimizde bu sıfatı hak eden arkadaşımızın olduğunu düşünmüyorum. Metal yorgunluğu başka bir şey. Yaz yorgunluğu gibiydi geldi gitti. Gündem burada. Tüneli açtık önünde de program yapıyoruz. Gün boyu diğer adayların abuk subuk sözlerine cevap yetiştirecek halimiz yok." ifadesini kullandı.

KIRAATHANE TARTIŞMASI...

Binali Yıldırım kıraathane tartışmalarına ilişkin ise, "Gençler bir araya geliyorlar, gençler kitap okuyor araştırma yapıyor vakit geçiriyorlar boş zamanlarında. Çarpıtıyor. Muharrem İnce'nin verimli alan bulduğunu zannediyor. Kahve ayrı şey. Oyunlar oynanır, emekli insanların gittiği yerlerdir. Kıraathane okuma evi gibidir. Bunun ne zararı var İnce neden gocunuyor. Eğitim için okumak şart değil mi? Külliye'ye 10 milyon kitaplı kütüphane kuruyoruz. Bir yandan eğitimden bahsedeceksin genç nesli geleceğe hazırlayacağım diyeceksin bir yandan da bu kadar insani bir işi böyle karikatürize edeceksin. Bu tamamen işi çarpıtmaktır. Sanki bu işten başka projemiz yokmuş gibi. Ömrü hayatında ne yaptın kardeşim yaptığın bir eser varsa onu söyle onu konuşalım. Sorunları torunlara havale etmedik. İşi hep polemik sahasına çekmek istiyor. Kendisini herkese sıcak mesajlar veren halktan biri gibi takdim ediyor. Ama meclisteki grup başkan vekiliyken de görüyoruz. Milletin gönlüne girmek kolay değil." diye konuştu.

KÖPRÜ-OTOYOL FİYATI TARTIŞMASI

Binali Yıldırım, otoyol tartışmalarına dair ise,"O da işi bilmediğini gösteriyor. Kıyas yanlış. Birisi dışarıdan borç kredi alıyorsun köprü yapıyorsun. (1. ve 2. köprü) bunu yıllarca faiziyle ödüyorsun. Kim ödüyor, herkes ödüyor. Yavuz Sultan Selim , Osmangazi farklı. Yüksek de en pahalı hizmet olmayan hizmettir. Orada bir köprü olmadığını düşün ne yapacaktın. Köprü yapıldı çalıştırıldı 7-8 yıl kaldı. Ücretlerinin düşürülmesinin kararını biz vereceğiz. Devlete geçtiği an devlet kararı verilir." ifadesini kullandı.

Binali Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizi ilgilendiren bir konu değil. Birinci turda milletin desteği ile işi bitiririz. HDP'nin barajı geçmesi fark etmez. Güneydoğu Anadolu'da var olan parti biziz. Türkiye'nin her noktasında var olan parti biziz. Kürt vatandaşımın üzerinde HDP'nin desteği olabilir, CHP'nin başka bölgelerde desteği var. Türkiye'nin her yerde desteği olan parti biziz. HDP teröre tavrını koydu mu? Bizim PKK terör örgütü ile alakamız yok diyen var mı, ondan sonra da bizi dışlıyor. Belediyede olanları gördünüz. Kayyum belediyelerin kaynaklarının nasıl dağa aktarıldığını gördünüz. Şimdi öyle mi? Pırıl pırıl."

Binali Yıldırım, son hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni sisteme geçişle ilgili bilgiler vereceğini söyledi.

YENİ SİSTEM VE UYUM YASALARI

Binali Yıldırım, "Biz umut ediyoruz vatandaşlarımızın kararına da güveniyoruz bu seçim 24 Haziran'da tamamlanacak. Yetki kanunu çıkardık bunun gereğinin yapılması lazım. Kapsamlı bir kararname çıkması lazım. 5 bin farklı kanunda değişiklik ön gören kanunlar var. Bütün bunları seçimin belli olmasıyla cumhurbaşkanının göreve başlaması ile yapılacak. Yapılanlar var uyum yasalarının bir kısmı yapıldı. Bir kısmı yapsan da uygulama kabiliyetin yok. Seçim olmadan yaptın diyelim seçimi bir anlamda etki altına almış olabilirisin. Hazırlıkların hepsi tamam. Uygulama takvimi farklı. Hazırladık onun için yetki kanunu çıkardık. Çıkarmasaydık tıkanıklık yaşanacaktı. Bir uyum kanunu yani. Bir uyum çerçeve kanunu. Burada yaptığımız şey parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyoruz." dedi.

Muharrem İnce'nin adaylığına ilişkin ise Binali Yıldırım, "Ben hiç takip etmiyorum. Fırsat bulamıyoruz ki. 40 tekne ekmek yemesi lazım Erdoğan'a benzemesi için. Hırslı, istekli buna şüphe yok ama Allah işini rast getirsin ne diyeyim." dedi.

PARLAMENTER SİSTEM TARTIŞMASI

Binali Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önce parlamenter sisteme geçeceğiz diyorlar. 6 ay dediler sonra 2 yıl dediler. Konuşulması bile başkanlığın hoşuna gitti. 2 yıl koydu. Parlamenter sisteme geçecekse verdiği vaatler yanlış. Parlamenter sistem de bu vaatlerin hiçbirini yapamaz. Parlamenter sistemde cumhurbaşkanı temsilidir. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu."

BEDELLİ ASKERLİK

Binali Yıldırım milyonların beklediği bedelli askerliğe ilişkin, "Bir birikim var bunu bedelli ile sadece çözmek mümkün değil. Bütün boyutları ile ele almak lazım. Bence şartlar oluştu." dedi.

UZMAN JANDARMALARA EK GÖSTERGE

Binali Yıldırım, "İlk memuriyete başlangıcında bir sorun var onu düzelteceğiz. İlk memuriyete başlamalarında bir iyileştirme yapıyoruz bu önemli bir şey." diye konuştu.

Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı:

"Geldiğimiz noktayı küçümsemek doğru değil. Türkiye son 15 yılda 3 kat büyüdü. Uzun süre Ulaştırma Bakanlığı yaptım. Başladığım ile bitirdiğim an alt yapıda kıyaslanamaz. Alt yapıda ilk 10'a girmişiz bu büyük bir mutluluk. Yurdun her köşesine gittiğimizde başladığımız bitirdiğimiz yaşam kalitesini arttıran hizmetleri gördüğümüzde, mutluluk duyuyor tebessüm ediyoruz. Daha fazlası da yapılabilirdi. Dayatmalar, darbeler olmasaydı zamanı daha etkin kullanabilirdik. Geldiğimiz noktayı küçümsersek haksızlık olurdu."

Kaynk HABERTÜRK

Etiketler:
Son Haberler

Son Haberler