...

ABD itiraf etti “Biz yaptık”

Politika Materials 9 Ekim 2017 09:24 (UTC +04:00)
Vize ambargosunun ABD’nin Türkiye politikalarının çöktüğünün resmi belgesidir. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin FETÖ-CIA ürünü olduğu resmen itiraf edilmiştir.
ABD itiraf etti “Biz yaptık”

Trend takip edin

Haber7.com / Taha Dağlı

Eskiden CIA ajanları, Mossad ajanları, BND ajanları bu ülkeyi arka bahçeleri gibi kullanırlardı.

Bunlara ilk kez “dur” denildi.

İhtara rağmen durmayanlar enselendi.

17 Aralık sürecinde İsrail’in MİT’e yönelik suikast mesajlarının sebebi Mossad ajanlarının ayağının Türkiye’den kestirilmesiydi.

Almanya’nın son bir yıldır işi gücü bırakıp Türkiye ile uğraşmasının sebebi Alman casuslarının yakalanıp, hapsedilmesiydi. Bu Almanlar için o kadar mühim ve hazmedilemez bir meseleydi ki bu uğurda koca bir seçim dönemini harcayıp, sonunda sandıklarından kaos çıkmasını bile göze almışlardı.

Ve son olarak ABD konsolosluğundaki FETÖ casusu enselendi. Büyük ihtimalle de içerde öttü.

Casusun yakalanmasının yanı sıra FETÖ-CIA ittifakını deşifre eden ifadeler de verilmiş ki ABD çareyi vize ambargosu koymakta buldu.

Bu kararın Türkçe karşılığı “15 Temmuz’un arkasındaki güç CIA’dir, FETÖ de CIA’in korumasındadır” demektir. Aslında bundan kimsenin şüphesi yoktu ama artık ABD aldığı kararla, bu gerçeği resmi ağızdan itiraf etmiştir.

ABD’nin Türkiye’ye yönelik vize kararının bir gerekçesi daha var. O da İdlib operasyonu.

Türkiye bir yıldan fazla süredir Suriye politikasını ABD’yi işin içine dahil etmeden yürütüyor.

Fırat Kalkanı Harekatına ABD şiddetle karşı çıkmıştı. Azez-Cerablus hattının PYD işgalinden kurtarılmasını bir şekilde telafi ettiler ama üzerine bir de İdlib operasyonu gelince ABD’nin Suriye’deki terör işgali projesine ağır bir darbe vuruldu.

İdlib operasyonu deyip geçmemek lazım çünkü bu operasyonun çerçevesinde Afrin de var. Afrin PYD işgalinde ve ABD Afrin’i kendi toprağı olarak görüyor. Oraya yönelik Türkiye hamlesinin yapılması ABD’nin Türkiye’ye yönelik vize ambargosu kararını hızlandırdı diyebiliriz.

Ankara-Moskova arasındaki S-400 mutabakatı, Irak’ın kuzeyindeki Barzani’nin yasa dışı referandumu sonrası Türkiye’nin sert tavrı, Türkiye’nin Erbil konusunda İran’la işbirliğine gitmesi, Suriye’de hem Rusya hem de İran’la ortak hareket etmesi, bu politikalar çerçevesinde son birkaç haftada gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran, Rusya Devlet Başkanı Putin’in de Türkiye ziyaretleri ve hatta Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun geride bıraktığımız hafta Türkiye’ye gelmesi de, ABD’nin canını sıkan Türkiye başlıklarıydı ve tüm bunlar Washington’u vize kararı almaya iten sebepler olarak gösterilebilir.

ABD vize kararı açıklamasında bunlardan bahsetmedi tabi ki, çalışanlarının güvenliğini gerekçe gösterdi. Personelden kasıt da yakalanan FETÖ casusuydu.

ABD’nin güvenlik gerekçesi komik.

Zira dünyadaki ABD büyükelçiliklerinin belki de en güvenlilerinden biri Ankara’daki.

Kısaca bir özet geçelim.

1979’da ABD’nin Tahran’daki büyükelçiliği yakılmıştı.

7 Ağustos 1998’de Kenya’nın başkenti Nairobi ve Tanzanya’nın başkenti Daresselam’daki ABD elçilik binalarında da eş zamanlı patlamalar yaşandı, yüzlerce kişi hayatını kaybetti.

2012’de Libya Bingazi’deki konsolosluk binalarına saldırı düzenlendi, Trablus’taki büyükelçileri o saldırı sırasında Bingazi’deki konsolosluktaydı ve saldırıda hayatını kaybetti.

Son birkaç ayda da ABD büyükelçiliklerine yönelik şu saldırılar meydana geldi.

8 Haziran 2017’de Ukrayna’nın başkenti Kiev’deki ABD büyükelçiliğine bombalı saldırı düzenlendi.

25 Ağustos 2017’de Küba’daki büyükelçiliklerine de sonic saldırı düzenlendi.

29 Ağustos 2017’de ise Afganistan’daki büyükelçiliklerinin önünde bombalı saldırı gerçekleştirildi.

Etiketler:
Son Haberler

Son Haberler