Şarkiyat Araştırmaları Merkezi Başkan Yardımcısı Cahit Tuz Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) 25 Eylül tarihinde düzenlediği referanduma ve Cuhmurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İran ziyaretine ilişkin düşüncelerini Trend Haber ajansı ile paylaştı.
İşte Cahit Tuz’un açıklaması
“ Türkiye İran ilişkilerinde şuan için en önemli dosya Kuzey Irak referandumu ve Suriye meseleleridir. Bölgenin iki güçlü ülkesi olarak Türkiye ve İran bölge sorunlarının çözümünde önemli rol ve etkiye sahiptirler.
Ancak Suriye krizi gibi bölgede yaşanan büyük sorunları tek başına çözüme kavuşturulması mümkün değildir. Zira söz konusu krizler bölgesel krizin ötesinde küresel bir krize dönüşmüş durumdadır. Dolayısıyla küresel ölçekte devletlerin katkısı ve girişimleriyle net bir sonuç alınabilir. Bu da sürecin devletlerin çıkarlarına örtüşüp örtüşmediğine bağlı olarak ilerleyecektir. Suriye krizinin derinleşmesinde büyük etken olan terörle mücadelede önemli bir mesafe katledilmiş olsa da, özellikle ABD nin Suriyede desteklediği bazı terör grupları krize yeni bir boyut kazandıracak gibi görünüyor. Bu bağlamda Türkiye ve iranin birlikte hareket etme ihtiyacı gün geçtikçe artmaktadır.
Sayın cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran'ı ziyareti sırasında Suriye dosyasının yanında ana gündem olarak Kuzey Irak referandumu olacak. Zira olası bir bağımsızlık ilanı hem bölünmelere yol açacak hem de terör örgütlerine faaliyet alanları açacaktır. Bu durum doğal olarak Türkiye ve iran için ciddi anlamda güvenlik tehdidi oluşturmaktadır. Dolayısıyla ziyaret sırasında olası bu tehdide karşı birlikte nasıl bir yol haritasının çözüleceği detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Iran ve Türkiye'nin Kuzey Irak referandumunda aynı görüşlere sahip olması son derece önemlidir. Bu durumun Barzani yönetiminin daha büyük yanlışlar yapmasına engel olacağını ve Barzani yönetiminin geri adım atmak durumunda kalacağını düşünüyorum”