Azerbaycan/Bakü/Trend Haber Ajansı Türkiye Masası
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Suriye'de yürütülen 'Fırat Kalkanı' harekatıyla ilgili bir açıklama yaptı. Operasyonların başarılı bir şekilde sürdürüldüğünü söyleyen Işık, hedefin DAEŞ'i sınırdan tamamen temizlemek olduğunu söyledi.
Fikri Işık, "Fırat Kalkanı Harekatı'nda gelinen son durumu nedir?" sorusuna ilişkin, operasyonun başarılı şekilde devam ettiğine işaret ederek, "Türkiye'nin kendi sınırındaki DAEŞ'i temizlemesi, arkasından DAEŞ'in Türkiye'ye yönelik bir tehdit olmasından çıkarılması ve sonunda da DAEŞ'in bölgeden tamamen temizlenmesi hedefimizdir." dedi.
Bu açıdan koalisyon ortaklarıyla güçlü bir iş birlikleri bulunduğunu anlatan Işık, şöyle devam etti:
"Arzumuz, DAEŞ'in buradan temizlendikten sonra ülkemizde bulunan Suriyeli kardeşlerimizin kendi ülkelerine tekrar dönmesi ve onların gittiği yerlerde rahatlıkla kalabileceği yerleşim birimlerinin oluşması, kendilerini güven içinde hissetmeleri. Bununla ilgili Fırat Kalkanı operasyonu başarıyla sürdürülüyor. Zaman zaman şehitlerimiz oluyor, hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Büyük bir operasyon yürütüyoruz, inşallah daha fazla şehit vermeden temennimiz bu operasyonu sürdürmek ve gerektiğinde de bitirmek."
TSK destekli ÖSO güçlerinin Azez-Cerablus'ta kurdukları güvenlik koridoru derinleştiriliyor. Harekatın ikinci haftasında teröristlerden kurtarılan alan yaklaşık 680 kilometrekareyi buldu.
Fırat'ın batısındaki Münbiç'te kuzeye çıkışı kapanan PYD/PKK, ilçenin batısından da çıkış bulamayacak.
İlk aktör: DAEŞ
Birincisi Irak ve Suriye hattında uzanan coğrafyada ortaya çıkan ve kısa süre içerisinde 'devletleşme' söylemi üzerinden bir yapı inşa etmeye çalışan DAEŞ, bölgenin siyasal ve sosyal alt yapısını da tehdit ederek bölgesel bir güvenlik tehdidine dönüştü. Bölgede geçekleştirdiği saldırıların yanı sıra Irak-Suriye sınırlarının dışına çıkarak sözde 'cihad' söylemi üzerinden gerçekleştirdiği bombalı saldırılar ile başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye karşı tehdit oluşturdu.
İç savaştan beslenen ikinci aktör: PYD
İkinci aktör ise Suriye iç savaşından yararlanarak bölgeye yerleşen PKK'nın uzantısı PYD oldu. PYD karmaşıklaşan ve büyük bir otorite boşluğunun oluştuğu Suriye'nin kuzeyinde bir kanton yapı kurarak alanda hakimiyet sağladı. Özellikle Kobane olayları sonrası DAEŞ'in yok edilmesi için kullanışlı bir araca dönüşen PYD, Batının gözünde 'DAEŞ'e karşı savaşan 'seküler' ve 'Batı ile uyumlu' bir aktöre dönüştü. Batının ve özellikle ABD'nin desteğini sağlayan PYD, Türkiye'nin Suriye sınırı boyunca uzanan hatta bir koridor oluşturarak otonom bir yapı kurmak istedi.
Üçüncü aktör: Esed
Üçüncü aktör ve Türkiye için yer yer tehdit oluşturan unsur ise Esed rejimi oldu. Esed rejiminin bölgeyi istikrarsızlaştıran saldırıları Türkiye'nin güvenliğini de tehdit etme boyutuna vardı.
Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak için Cerablus'ta başlattığı Fırat Kalkanı operasyonu, DAEŞ'in bölgeden temizlenmesinin önünü açarken, PYD'nin koridor planını da çökertti. Fırat Kalkanı operasyonu Suriye krizinin çözümünde Türkiye'yi en önemli aktörlerden biri haline getirdi.