Azerbaycan/Bakü/Trend Haber Ajansı Türkiye Masası
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “33. Mali ve Bütçesel Hükümler” faslın müzakerelere açılacağı Türkiye-AB Hükümetlerarası Katılım Konferansının 12. toplantısına katılmak üzere Brüksel’e geldi. Hükümetler Arası Katılım Konferans programında konuşan her iki Bakan da burada yaptıkları konuşmada teröre karşı takınılan iki yüzlü tavırı eleştirdi ve AB'nin reforma ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Bakan Çelik'in konuşmasından satır başları
"Uzun süredir durgunlukta olan AB-Türkiye ilişkilerinde son 6 ayda iki faslın açılmasıyla istenildiğinde neleri başarabileceğimizi ortaya koymuştur. Son dönemde göç krizindeki işbirliğimiz ve uygulamamız Türkiye ile AB arasındaki krizlerdeki kartı olmuştur. Göç alanındaki işbirliğinden burada övgü ile bahsedilmiştir.
AB'NİN GELECEĞİ İÇİN EN BÜYÜK TEHLİKE.
Bugün AB'nin geleceği için en büyük tehlike yabancı düşmanlığıdır. AB bütünleşmesi kendi içindeki sorunlara çözüm bulmadan uluslararası topluma yardımcı olamaz. Yeni reformlar şarttır. AB'nin yeniden inşası için ortak hareket etme zamanıdır.Tüm fasıllarda ilerleme kaydedilerek üyelik sürecinin tamamlanmasının önemi ortadadır.Brexit sonrası nasıl bir tablo ortaya çıkarsa çıksın Türkiye'nin olmadığı bir tablo eksik olacaktır. Türkiye, Avrupa'nın yeniden inşaasının güçlü bir aktörü olacaktır. AB reformu zorunludur, yeni bir başlangıca ihtiyaç vardır. "
Bakan Çavuşoğlu'nun konuşmasından satır başları
"İstanbul'da gerçekleşen hain terör saldırısı sonrası içimiz buruk. Çifte standartları artık bir kenara bırakmalı ve teröre karşı ortak hareket etmeliyiz. Bugün açılan 33. fasıl kararlılığımızın bir belirtisidir.
AB VERDİKLERİ SÖZLERİ TUTSUN
Türkiye-AB ilişkileri önemli bir süreçten geçiyor. Göç krizine yönelik önemli bir anlaşmayı hayata geçirdik. Ekim 2015'te günlük 7 bin olan düzensiz geçişler bugün 50'ye düştü. Vize kriterlerinde Türkiye olarak hemen hemen hepsini yerine getirdik. Kendi adımıza yükümlülüklerimizi yerine getirmek için kararlılığımız tamdır.AB'nin vize serbestisi konusunda verdiği sözleri tutmasını bekliyoruz. Breixt'in mutlaka dünyada etkileri olacaktır. AB'nin bir reform sürecine ihtiyacı var.
DAYANIŞMA YETMEZ
Türkiye'ye destek mesajlarının samimiyetine inanıyoruz ve inanmak istiyoruz. Terörle mücadelede sadece terör olayı yaşandığında dayanışma olmamalı. Genel olarak bu birlik ve beraberliği sağlamamız gerekiyor.DAEŞ terör örgütüne karşı mücadelede eksiklikler olduğu için DAEŞ örgütü bugün yayılmaya başladı. Türkiye, DAEŞ, DHKP-C, PKK ve YPG örgütleriyle mücadele sürdürüyor. PKK ve YPG bizim ideolojimize yakın diye destek veren siyasetçiler ve siyasi partiler var. PKK'yı terör listesinden çıkarmaya çalışan partiler ve vekililer var. Bu terör örgütleri Avrupa'nın merkezinde rahatlıkla kampanya yapabiliyorlar. En son bunu AB Parlamentosu'nun içinde de gördük. Bunu görünce terör örgütleri arasında bir ayrım yapıldığını görüyoruz. Bu hatalardan dönmemiz lazım ve mücadelede kararlı olmamız lazım. DAEŞ'e karşı koalisyonda 65 ülkeyiz. 25-30 bin kişilik terör örgütünü yenemiyoruz. Bu terör örgütü şimdi münferit olarak dünyanın bir çok yerinde saldırı düzenliyor.