...

Olası 3. dünya savaşı

Politika Materials 11 Ocak 2016 11:34 (UTC +04:00)
Olası 3. dünya savaşı
Olası 3. dünya savaşı

Trend takip edin

Trend Haber Ajansı Türkiye Masası

Yerel Havadis Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Sinan Ergün Trend Haber Ajansı'na açıklamada, olası 3. dünya savaşı durumunda "Doğu bloku" ülkelerinin askeri ve ekonomik güçlerini değerlendirdi.

Sinan Ergün

Son zamanlarda Dünya siyasetinde, yazılı ve görsel medyada tartışılan konulardan birisi de "Olası 3.Dünya savaşı" konusudur. Türkiye'nin angajman kuralları çerçevesinde Rus jetini düşürmesinin ardından konu hararetli bir şekilde tartışılmaya başlamıştır. Taraflara baktığımızda "Doğu bloku" olarak tabir edilen blokta yer alan ülkeler şunlardır; Rusya, İran, Çin ve Suriye'dir.

Ülkelerin jeopolitik durumu, nüfusu, askeri gücü ve ekonomik durumunu incelediğimizde bu ülkelerin köklü geleneklerinin olduğunu ve güçlü savunma sanayilerinin olduğunu bilmekteyiz. Olası savaş durumunda olacakları az çok tahmin etmekteyiz.

Ülkelerin tek tek analizini yaptığımızda Rusya Federasyonu'nun yeraltı kaynakları bakımından çok zengin olduğunu söyleyebiliriz. Petrol, altın, doğalgaz, elmas ve platin gibi çok sayıda madene sahip olan Rusya Federasyonu ekonomisinin büyük bir bölümü doğalgaz ve elmas oluşturuyor ve ürettiği doğalgazın 1/3 ünü Almanya, Fransa, Türkiye ve İtalya'ya ihraç etmektedir.

Rusya dünyanın en büyük üçüncü petrol ihracatçısıdır. nükleer ve hidrolik üretiminde dünyada 5. sırada yer almaktadır. Nüfusu yaklaşık 145 milyon olan Rusya'nın, Askeri Güç değerlendirmesinde kuşkusuz en önemli unsur ise Milli Güvenliğe ayrılan bütçedir.

Rusya hükümeti 2020 yılına kadar tamamlanması planlanan Ordunun modernizasyonu için yaklaşık 22 trilyon Ruble yani (730 milyar dolar) bütçe ayırdı.

Sovyetler Birliği ilk nükleer denemesini 29 Ağustos 1949 yılında Kazakistan'ın Semey kentinde gerçekleştirdi. Bugün yaklaşık 11 bin adet nükleer başlığı bulunuyor. Bunların 3 bini aktif değil önümüzdeki dönem imha edilmeyi bekliyor.

Müttefik Ülkelerden Çin Halk Cumhuriyetini incelediğimizde 2001 yılının Aralık ayında, Dünya Ticaret Örgütüyle 13 yıldır sürdürdüğü üyelik müzakerelerini tamamladı ve hükümet başta ticaret rejimi olmak üzere ekonomide çeşitli yapısal değişikliklere gideceği ve uluslararası ticaret kurallarına uyma sözü vermiştir.

Senelerdir beklenen yükselişini ticaret hacimlerinde rekorlar kırarak gerçekleştirmiştir. Yükselişinin ardından dünyada yatırımların en cazip çekim merkezi Çin Halk Cumhuriyeti olmuştur. İstikrarlı bir şekilde sürdürdüğü %10'a ulaşan kalkınma hızıyla ''Yüzyılın küresel gücü'' olarak anılmaya başlanmıştır.

2012 yılında Çin'in mali olmayan sektörlerdeki yurtdışı doğrudan yatırımları %28,6 artışla 77,22 milyar Dolara ulaşmıştır. Çin'in Rusya'daki yatırımları %117,8, ABD'deki yatırımları %66,4, Japonya'daki yatırımları %52 oranında artmıştır. Çin hükümeti 2012 yılı sonu itibariyle 400 milyar Dolara ulaşan yurtdışı doğrudan yatırımlarının 2015 yılında 560 milyar Dolara ulaşmasını beklemektedir.

Çin asker sayısı açısından dünyada birinci sıradadır Pentagon'a göre ÇHC ordusu 21. Yüzyılın en büyük tehlikesidir. 2007 yılında orduyu modernize etmek için 137 milyar dolar harcanmıştır. Ülkenin şu anda 240 adet nükleer başlığa sahip olduğu tahmin ediliyor.

Diğer müttefiklerden İran İslam Cumhuriyeti Enerji kaynakları ve Enerji kaynaklarının ulaşım yolları Dünya jeopolitik teorilerinde önemli bir yere sahiptir. İran petrol rezervi 90 Milyar varildir. Bu dünya petrol rezervlerinin %9 gibi önemli bir kısmına tekabül eder. Doğalgaz rezervlerine baktığımızda ise durum daha da ön plana çıkıyor. 26 trilyon m3 lük doğalgaz rezerviyle dünyada %18'lik kısmına sahip durumdadır. İran sadece doğal kaynaklarıyla bile dünyada önemli bir konumdadır.

İran fars milliyetçiliğini kullanarak etkisini ve ağırlığını artırmak istemektedir. Etkisini artırmak istediği bölgelerin başında Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya yer almaktadır. Bu bölgeler tüm dünyanın dikkatini çektiği bölgelerdir. Bu nedenlerle İran çeşitli sebeplerle uluslararası ilişkiler ortamında ön plana çıkmaktadır.

İran'ın ürettiği SHAP3 füzeleri hakkındaki bilgi verecek olursak İsrail İstihbarat servisiyle yakın olduğu söylenen ''Debka'' adlı internet sitesi İran'ın son tatbikatta denediği SHAP3 füzeleri İsrail ve ABD'nin Ortadoğu'daki askeri varlığı için ölümcül bir tehdit olduğunu arz ettiğini belirtti.

SHAP3 füzesi yere düşmeden önce patlıyor ve patladığı bölgede geniş bir alana yayılan 1400 civarında bomba bırakıyor.

Doğu Blokunun son müttefiki olan Suriye Çok güçlü bir durumda olduğundan o blokta yer almıyor Rusya Çin ve İran ABD'ye karşın Beşer Esad'ı desteklemektedirler. Suriye endüstri alanında daha çok etkilidir. Arap dünyasında Mısırdan sonra endüstride kalkınmış ikinci ülkedir.

Maden olarak petrol ve fosfat çıkartılır. Ayrıca Irak'tan Akdeniz'e aktarılan boru hatlarından da geliri vardır. Son yıllarda Suriye'nin dış ticareti daha çok Komünist ülkelere yöneliktir. İthalat ihracat yaptığı ülkelerin başında Küba ve Çin gelmektedir. Suriye'nin aktif asker sayısı ise 304 bin civarındadır. Suriye'nin en büyük kozu ise sayısı tam olarak bilinmeyen S-300 füzeleridir. S300 bir Rus yapımıdır.

Genel olarak baktığımızda, Doğu bloğu gerek yeraltı zenginlikleri, gerek askeri gücü ve ekonomik güç açısından zengindir. Bölge sıcak saatler yaşamaktadır, Planlar yapılmış, projeler çizilmiş, Taraflar belirlenmiş.

Etiketler:
Son Haberler

Son Haberler