Bakü/Trend/- Türkiye AB eski Bakanı Egemen Bağış seçimler öncesi gözlem heyeti ile Azerbaycan'a geldi. Trend Haber ajansına özel yaptığı röportajda Bağış, birçok konuda soruları yanıtladı.
Avrupa Parlamentosu'nun Azerbaycan ile ilgili aldığı kararı yorumlayan Bağış, Avrupa Parlamentosunda alınan kararın Ermenistan lehine çalışan lobbisinin desteği ile alınmış karar olduğunu bildirdi.
Bağış açıklamasında: ''Avrupa Patrlamento'su içinde konuya tam hakim olmadan, neyin ne olduğunu bilmeden hatta belki haritada Azerbaycan'ı göster dediğinde gösteremeyecek kişilerin verdiği oylarla alınan kararların Azerbaycan üzerinde çok büyük bir etki yaratmasını ben doğru bulmuyorum. Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi'nde ise Azerbaycan zaten üye ülkedir. Orada temsil edilmekltedir. Orada Azerbaycan'ı temsil edilen milletvekilleri gerçekten konularına hakim, çalışkan ve sevilen insanlardır .Onların orada yaptıkları çalışmaları ben her zaman taktir ile takip etmekteyim. Son dönemde orada da, yine başta Ermenistan milletvekilleri olmakla Azerbaycanla ilgili yalnış bir algı yaratmak isteyen kesimlerin cabaları neticesinde bir takım olumsuz kararların geçebildiğini gördük.'' dedi.
Bağış: ''Bizzat şahit oldum ki, bazen bir önergeyi 6 değişik şekilde kaleme alıp 6 kere oylatmanın sonucunda kabul ettirdiler. Yani ilk 5'inde aynı şeyi söyleyen cümle biraz değiştirildi, 5 kere redd edildi 6.'sında kabul edildi. Bu da karşımızdaki lobinin ne kadar kararlı, ne kadar azimli ve ne kadar inatçı olduğunun göstergesi. Bizim de bu konuda stratejik davranmamız, gerekli addımları atmamız gerekiyor. Ama ben seçimler öncesi gözlem heyeti üyesi olarak geldiğim Azerbaycan'da o bilinci gözlemledim. Görüştüğümüz bütün yetkililer uluslararası kurumlarla işbirliğine hazır olduklarını söylediler. Gerek Dışişleri Bakanı Elmar bey, gerek Meclis Başkanı Oktay bey , gerek muhalefet partileri, gerek sivil toplum örgütleri, Azerbaycanın ulusal çıkarlarında uzlaşma ve birleşme kararlığını sergilediler Bu da bir Azerbaycan dostu ve türk halkının temsilcisi olarak beni sadece mutlu etti.'' şeklinde konuştu.
Avrupa'nın göçmen sorunu karşısında aldığı tavrın doğru bulmanın mümkün olmandığını bildiren Egemen Bağış, düşüncelerini ''Avrupa'da yaşanan bu trejedi bu gün ekranlara yansıyan görüntüler, gerçekten azacık vicdanı olan hiç kimsenin kabul edeceği bir durum değil. Maalesef insanlık tarihin en büyük dramlarından biri yaşanıyor. Milyonlarca insan evini terketmek zorunda kaldı, 100 binlerce insan yaşamını kaybetti, sevdiklerini kaybetti, vatan olgusunu kaybetti. Bu çok ağır bir trajedi. Böyle bir ağır trajediye yıllardır göz yuman batılı zihniyyet ne bu trajedinin asıl sorumlusu olan Esed'ı herhangi bir şekilde cezalandırmak için ve yahut da uyarmak için herhangi bir adım attılar ne de evinden, yurdundan olan bu insanlara gösterilmesi gereken azami şevkati göstere bildiler. Türkiye çok şükür çok güçlü bir ülke 2 bucuk milyonun üzerindeki suriyeli kardeşimizi biz bağrımıza bastık onları en iyi şekilde barındırmaya , onaların ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz.'' şeklinde ifade etti.
Dünya ülkelerinin de mesuliyyeti paylaşmasının vakti geldi
''Ümit ediyorum ki uluslararası güçler, öncelikle Suriye'de huzurun tesis edilmesi için gerekli adımı atarlar. Bu arada bu insanların kendi yurdunda kendi evlerinde huzur bulabilmeleri için gerekli adımları atabilirler. Ama o gün gelene kadar da bu insanları ortada bırakmak hiçkimsenin vicdanına sığmamalı. Hep beraber imkanlarımız ölcüsünde elimizden geleni yapmalıyız. Avrupa Birliğinde son alınan karar bazı ülkelerin istememesine rağmen belirli ölçüde göçmen almaya zorlayacak karar. Bu bir başlanğıçtır. Ama bahsedilen rakamlar, Türkiye'nin veya Ürdün'ün, Lübnan'ın almış olduğu insan sayısı ile kıyas edilemeyecek kadar da düşüktür. Bu tarih boyunca her sıkıntıya düşene, her yardım dileyene imkanlarını seferber etmiş türk milletinin azizliğini bir kere daha ortaya koymuştur. Görmek isteyen görür. Biz bundan 500 küsür sene evvel İspanya'dan kaçan musevilere nasıl kucak açtıysak, 2. dünya savaşında Avrupa'dan kaçanlara nasıl kucak açtıysak, Polonya'dan Türkiye'ye sığınanlara, İran'dan Türkiye'ye sığınanlara, Irak'tan, Saddam'dan kaçanlara nasıl kucak açtıysak bu gün komşumuz Suriye'den gelenlere tabii ki, insanlık görevimizi yerine getirmek durumundayız. Ama dünya ülkelerinin de mesuliyyeti paylaşmasının vakti geldi.''
Türkiye'nin seçim sonrası nasıl bir dış politika izleğeciği konusunda sorularımızı yanıtlayan AB eski Bakanı Bağış, Türkiye'nin ulusal çıkarları ile belirlenen dış politikasının seçimlerin sonuçuna bağlı olarak ciddi değişiklere uğramacağını ifade etti.
Bağış :''Türkiyenin dış politika önceliklerini ulusal çıkarları belirler.Türkiyenin bu güne kadar uygulamış olduğu dış politikada Türkiye'nin hem ulusal çıkarlarını hem de küresel insani değerlere verdiği önemi sergileyen bir politikadır. Bu çerçevede seçim sonrası tablo ne olursa olsun Türkiye'nin ulusal çıkarları değişemeyeceğine göre Türkiye'nın dış politikasının da çok büyük bir değişikliğe uğramasını beklemiyorum. Yani, nasıl bir tablo çıkacağını bilemiyorum. Hepimizin gönlünde bir farklı tablo olabilir ama seçimlerden oturulur, yeni kurulacak bir hükumet, stratejilerini belirler ama bu stratejileri belirlerken yine aynı verilerle yine aynı ulusal çıkarları gözeterek karar alacağı için çok fazla büyük ölçüde bir değişiklik ben beklemiyorum.'' dedi.
Azerbaycanı hiçbir zaman yalnız bırakmadık
''Ermenistan konusunda Türkiye'nin yaklaşması ola bilir mi? Ola bilir. Ama bunun şartları çok nettir. Önce Karabağ sorunu çozülecektir, Azerbaycan'la Ermenistan uzlaşacaktır anlaşacaktır. Ondan sonra biz bu konuda addım ata biliriz Biz bu güne kadar Azerbaycan'ı hiçbir zaman yarı yolda bırakmadık, yalnız bırakmadık.''
Türkiye üzerinde bulunan petrol doğalgaz boru hattlarının güvenliğine ilişkin soruları yanıtlayan Bağış, önlemlerin alındığını ifade etti.
Bağış enerji projeleri güvenlğine ilişikin: ''Enerji hattlarının yerinin belli olacağı için ona göre de önlemler alınacaktır. Türkiye'de inşası devam eden TANAP Türkiye'nin tek enerji projesi değildir. Bizim yine kardeş Azerbaycan ile birlikte rahmetli Haydar Aliyev'in başlattığı Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı kurulduğu günden bu yana hiç bir sorun olmadan faaliyetini sürdürmektedir. TANAP için de aynı hasasiyyet gözetilmektedir. Aynı şekilde o proje de Azerbaycan ve Türkiye'nin ulusal çıkarlarına hizmet edecek Avrupa'nın da enerji ihtiyacını giderecek ve başka enerjiye dayalı korkularını ortadan kaldıracak. PKK denilen örgüt malesef bir taşeron örgüt konumundadır . PKK kendisine dışardan ve yukarıdan gelen talimatlarla hareket eden yapıya kavuşmuştur. Bunun bir lojistik desteği, arka planı, üst akılı var. Bu üst akıl sahiplerinin kendi enerji ihtiyaçlarını karşılayacak olan projelere saldırtması, kendi hayatlarına sıkması anlamına gelecektir. Ama biz yine de temkinli olacağız, yine de her türlü önelemi alacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın''açıklamasında bulundu.
Orhan Guluzade