HDP'li bakanları kasteden Topçu "Benim bu kanaatim azledilmeleri noktasında gereğinin yapılması" değerlendirmesini yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, HDP'li bakanları kastederek, "Seçilmiş olmak demek, bölücü terörün yanında durmak, devletin ve milletin düşmanlarının yanında durmak ve bölücü terör üzerinden Türkiye'yi diz çökertmek isteyen güçlerin ve kuvvetlerin yanında durmayı mı gerektiriyormuş?" dedi.
Bakan Topçu'nun konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
"Seçilmiş olanlar devletin polisiyle, Mehmetçiğiyle yaka paça mı olması gerekiyor? Ne zaman molotof atanların karşısında görüyoruz? Ağzı maskeli, ayağı entarililerin karşısına hiç çıkıyorlar mı? Şehirlerimizi yakıp yıkanların karşısına çıkıp bunlara 'dur' diyorlar mı? Benim bu kanaatim azledilmeleri noktasında gereğinin yapılması."
"Seçilmiş olmak demek bölücü terörün yanında durmak, devletin ve milletin düşmanlarının yanında durmak ve bölücü terör üzerinden Türkiye'yi diz çökertmek isteyen güçlerin, kuvvetlerin yanında durmayı mı gerektiriyormuş? Seçilmiş olduğunu iddia edenler seçilmenin hukuku, hakkı, görevi neyse onu yapmak durumunda değiller mi?"
"(Milletvekili) Yeminde bölücü teröre desteklik var mı? Yaptıkları yeminde millete ihanet var mı?"
"Yaptıkları iş ne vatandaşlığa ne seçilmişliğe ne bakanlığa uygun değil. Madem bu kadar heveslisiniz bu tip olaylarda ve eylemlerde başrol oynamaya, o zaman soyunun sivil olarak gereğini yapın. Zaten sizin elinizi, kolunuzu tutan yok."
"(HDP'li bakan ve milletvekilleri) Şu anda yaptıkları bütün ülkenin gözü önünde bölücü terörü meşrulaştırıyorlar. Onların, sadece onlardan tek farkı var, ellerinde silah yok ve milletten aldıkları ücretle, maaşla, büyük büyük maaşlarla bölücü terör örgütünü meşrulaştırmak için onlara kol kanat gererek, onlara destek olmak için elden gelen her şeyi yapıyorlar. Ben Müslüman bir Türk evladıyım, bunu kabul etmem asla ve asla mümkün değil."
"Bu sistem zaman zaman Kürdü dövmüş, Aleviyi dövmüş, ülkücüyü dövmüş, devrimciyi dövmüş, bu sistemden zarar görmeyen, dönem dönem, konjoktürel olarak, sistemin başında olanların kanaatleri, kişilikleri, siyasi tavırları, duruşları yüzünden dövmedikleri kim kalmış? Bunun adı ülkücü sorunu mu olur, bunun adı devrimci sorunu mu olur, bunun adı dindar sorunu mu olmuş? Böyle olmayacağı gibi, bunun adı Kürt sorunu değil. Bunun adı bölücü terör örgütü sorunudur."
"Birbirine benzemez kesimler, hayat tarzları birbirine benzemez, anlayışları birbirine benzemez ama bakıyorsunuz ki bu terör örgütünün siyasi istikrarı bozma noktasında üzerinde antat kalınıyor. Bunun için Nişantaşı ile diyelim ki Hakkari'deki bilmem ne aynı noktada oran kullanıyor. Orada çıkan oranla burada çıkan oran arasında hiçbir fark yok. Bölücü terörün etkin olduğu bir yerdeki tehditle aldığı oy oranı neyse öbür tarafta da tamamen zıttında da viski içerken aynı fikirle örtüştüğünü hep beraber gördük."
"Bizim dostumuz olduğunu iddia eden ülkeler, medeniyet coğrafyamızda yaptıkları ameliyat neticesinde Türkiye'yi ekonomik, sosyal olarak diz çöktürmek istiyorlar. Bunun içinde bölücü terör örgütüne yeni ruh verdiler, yeni bir nefes verdiler, lojistik desteğinin tamamlattılar. Neticede, turizm gelirlerimize nasıl sekte vurulursa, o noktada faaliyetler yapıyorlar."
"Bu Çözüm Süreci'ni 13 yıllık iktidar yapmadı ki sadece. Siz bir odaya kapatılıp, o günkü koalisyon iktidarını hatırlayalım. Bölücü terör örgütünün başının idam edildiği bir odaya kapatıldınız. 7 saat konuştuktan sonra çıktınız dediniz ki, 'devletin hak ve menfaatleri için uygun değildir'. İşte o gün de bir çözüm süreciydi. Bugün de devletin ilgili birimleri oturdular dediler ki, 'bu terör örgütünün başını idam etmemiz devletimizin milli menfaatlerine uygun değildir."
"Dikkat ederseniz bölücü terörün yaptığı eylemlerin hiç biri, bir çatışma neticesi felan değil. Alçakça, haince ve kahpece zamanında ellerindeki imkanlarla yollara gömdükleri mayınlar patlatılıyor, tuzaklar kuruluyor."
Haber7