2010 yılının başlarında Çin, “Bir kuşak bir yol” ismi verilen ve daha önce benzeri görülmemiş yeni uluslararası ekonomik işbirliği modeli önerdi. Uzmanlar, projeyi dünya ticaret hacminde büyük bir devrim yaratacak kutsal “mega proje” olarak nitelendirdi. Peki, yeni İpek Yolu'ndan beklentiler nelerdir? Acaba bu proje endişe için yeni bir neden mi yoksa Çinli şirketlerle uzun vadeli ortaklıklar kurmak için şans mı?
2013 sonbaharında Çin hükümeti, İpek Yolu'nun yenilenmesinin zamanının geldiğine karar verdi ve “Bir kuşak, bir yol” adı verilen yeni bir ekonomik işbirliği konsepti önerdi. Mevcut projeleri birleştiren bu konsept, kara ve deniz taşımacılığının altyapısının geliştirilmesi yoluyla ekonomik entegrasyon ve küreselleşme süreçlerinin güçlendirilmesi düşüncesine dayanmaktadır.
Kara taşımacılığının altyapısını geliştirmek için önerilen mekanizmalar, esas olarak Çin'den Avrupa'ya konteyner trenleriyle taşımacılık başlatılmasıyla ilgilidir. Yakın zamana kadar, nakliyatçılar taşımacılığın yüzde 90’ını geleneksel olarak teslimat için daha karlı bir seçenek olarak görülen deniz taşımacılığı ile gerçekleştiriyordu. Bugün ise konteyner trenleriyle yapılan taşımacılık lider pozisyonuna yükseliyor.
AsstrA-Associated Traffic AG demiryolu taşımacılığı uzmanı Dmitriy Pokhodenko şu açıklamalarda bulundu:
«İpek Yolu üzerindeki karayolu güzergâhlarının gelişiminin Çin'in devlet inisiyatifi olması, özellikle bu ülkenin merkezlileşmiş planlı ekonomisi bağlamında özel önem kazanıyor. Çin'den Avrupa'ya demiryolu taşımacılığındaki artış, özellikle Avrupa güzergahında faaliyet gösteren demiryolu işletmecilerinin sağladığı sübvanselerden kaynaklanmaktadır. Çin ayrıca İpek Yolu'nun geçtiği ülkelerin demiryolu altyapısının geliştirilmesine de yatırım yapıyor. Çin Devlet Konseyi, 2020 yılına kadar 5 bin yük treninin Avrupa'ya gitmesini bekliyor. Demiryolu taşımacılığı sistematik olarak daha iyi hale getiriliyor. AB ve BDT ülkelerine düzenli olarak mal gönderen Çin demiryolu istasyonlarının sayısı her geçen yıl artmaktadır. Bugün, Avrupa'nın 12 ülkesinde 35'ten fazla şehre düzenli tren seferleri yapılmaktadır».
“Bir kuşak, bir yol” projesi, sadece konteyner taşımacılığını değil, aynı zamanda yüksek hızlı trenlerin kullanımını da kapsamaktadır.
Pokhodenko, değerlendirmesine şöyle devam etti:
«Yükün istasyondan istasyona yüksek hızlı trenle teslim edilme süresi 12-16 gündür. Bir kargo gemisinden farklı olarak, tren aynı devletin toprakları içindeki istasyonlara ulaşır. Bu nedenle, lojistik sağlayıcı limanda kargo hizmeti için zaman harcamamaktadır ve genel teslimat süresi kısalmaktadır. Fakat Çinli ortaklarla ile iş yaparken orada tek bir fiyatın olmaması durumu da dikkate alınmalıdır. Şöyle ki Çin genelinde hareket eden yüksek hızlı trenlerin hem hareket çizelgeleri hem de gösterdikleri hizmetlerin tarifesi farklılık göstermektedir».
Hızlandırılmış trenlerin tüm yük göndericilerine uygun genel çözümler sunmadığına dikkat çeken Dmitriy Pokhodenko, hızlı trenlerin, yükünü kısa zamanda taşımak, gecikme ve bekleme gibi riskleri ortadan kaldırmak isteyen müşteriler için en uygun çözüm olduğunu vurguladı.
AsstrA Avrupa Birliği (AB) Bölge Yöneticisi Andjey İvanov-Kolovkovski ise şu değerlendirmelerde bulundu:
«Çin'in TIR Konvansiyonuna katılımından sonra, yabancı taşıyıcılar için Çin'e serbestçe mal teslimatı yapabilme ve transit taşımacılık organize etmenin önü açıldı. Bundan önce, yabancı nakliye şirketleri Çin'deki sınır depolarına mal gönderiyorlardı. Ardından ise taşımayı Çinli taşıyıcılar yapıyor ve kargoyu alıcılara ulaştırıyordu. TIR Konvansiyonuna katılım sayesinde Çin nakliye şirketleri de dış pazarlara erişim kazandı. Çin ile Avrupa arasında yeni bir ulaşım koridoru yaratmanın temel hedefi, Çin'e ve Çin'den yapılan sevkiyatların Yeni koridor, nakliye süresini kısaltacak, maliyetleri azaltacak ve ‘kapıdan kapıya’ karayolu taşımacılığı hizmetini geliştirecektir. Buna ek olarak, yeni güzergahların oluşturulması, Yeni İpek Yolu'nun geliştirilmesinde büyük bir adımdır».
"Bir kuşak, bir yol" projesi, Çin'in ihracatını olumlu yönde etkiledi. Çin'den mal ihracatı eskisinden daha da kârlı hale geldi. Mevcut durum dünya emtia cirosundaki halihazırda belirsiz olan dengesizliği şiddetlendirmektedir. Bu, küresel lojistik endüstrisinin kaderinin Çin'in elinde olduğu anlamına mı geliyor?
AsstrA-Associated Traffic AG - Merkezi ofisi Zürih'te (İsviçre) yerleşen, lojistik alanında kusursuz şöhrete ve 20 yılı aşkın deneyime sahip uluslararası şirketler grubudur. Şirket, BDT, Avrupa ve Asya'nın 18 ülkesinde kendi ofisleri ile hizmet vermektedir.
AsstrA, farklı taşımacılık yöntemleriyle uluslararası taşımacılık organizasyonları, ithalat ve ihracat desteği, kargonun sigortalanması ve proje lojistiğinin yanı sıra depolama ve gümrük hizmetlerini de kapsayan bir dizi hizmet sunmaktadır.
Geniş coğrafyaya yayılmış ofis ağı ve profesyonellerle yaptığı işbirliği sayesinde AsstrA, her bir iş ortağı ve müşterisinin taleplerini dikkate alarak, makul fiyatlara uygun lojistik çözümler öneriyor.
Uluslararası Nakliyeciler Dernekleri Federasyonu (FİATA) ile Uluslararası Karayolu Taşımacıları Birliği (ASMAP) üyesi olan AsstrA, ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001 sertifikalarına sahiptir.
İletişim için:
Email: [email protected],
Мob.: +99450 2450456
WhatsApp & Viber: +48 576147796
Website: http://www.asstra.com.tr/