İhlas Haber Ajansı'nın haberine göre Çanakkale Boğazı'nda yapımına başlanan 1915 Çanakkale Köprüsü'nde yaklaşık 2 ay içerisinde hem kule hem tabliye testlerinin birlikte yapılacağını belirten Bakan Arslan, şöyle konuştu:
'18 Mart tarihinde Çanakkale Deniz Zaferi'ni anarken, Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın katılımıyla hem köprü ayaklarının oturacağı yerlerdeki kazıkları çakmaya başladık hem de yine kazıkların üzerine oturacak köprü ayaklarının altındaki taban vazifesini görecek keson betonlarında temelini attık ki; 66 bin tonluk bir beton bloktan bahsediyoruz. Küçük bir rakam değil. Yani her bir tırın 22 ton yük taşıdığını var sayarsanız, 3 bin tır yükü kadar bir beton bloktan bahsediyoruz. Bu beton blokların imalatları başladı. Daha önce köprünün testlerini yapmıştık. Kule testini yaptık, tabliye testini yaptık. Yaklaşık 2 ay içerisinde hem kule hem de tabliye testlerini birlikte yapacağız. Çünkü 1915 Çanakkale Köprüsü, diğer köprülere göre hem ayak açılığı çok fazla ki; bu dünyada bir rekoru içeriyor. 1915 Çanakkale Köprüsü, Japonya'daki Akashi Köprüsü'nden sonra rekoru alacak. 2 bin 23 metre ayak açıklığı olan ve 318 metre kule yüksekliği olan bir köprü olacak. Hem bu anlamda zor bir köprü hem de Çanakkale Boğazı çok rüzgar alıyor. Hakim rüzgarların olduğu bir yerde köprü yaparken de o köprünün testleri yine çok önemliydi. Dolayısıyla kule ve tabliyenin birlikte inşallah 2 ay içinde testini yapacağız. Böylece inşaatı hızlı bir şekilde devam edecek.''
KANAL İSTANBUL'DA NELER OLUYOR?
Kanal İstanbul'dan çıkacak hafriyat 3'üncü Havalimanı'nın yanındaki arazide yeşillendirme çalışmalarında kullanılacak
Kanal İstanbul çalışmalarına değinen Bakan Arslan, ''Kanal İstanbul'un birinci fonksiyonu; Boğaz üzerindeki tehlikeyi azaltarak Kanal İstanbul'a çekmekti. İkinci fonksiyonu; o bölgedeki belli bir kuşak içinde kentsel dönüşüm yaparak daha konforlu ve standarttı yüksek yaşam kazandırmış olmak. O bölgedeki insanların böyle bir şansı olacak. Daha akılı şehirler marifeti ile insanların o bölgede yaşam şansı olacak. Boğazı görmek için dünyadan bir çok turist geliyor, aynı şekilde Kanal İstanbul'u ve Kanal İstanbul'un etrafındaki yeniden yapılanmayı görmeye gelen bir çok misafiri ağırlayacağız. Kanal İstanbul ile ilgi birçok alternatif çalışıldı ama sonra 5 güzergaha düşürüldü. 5 güzergah üzerinde epeyce çalıştıktan sonra bir güzergahı açıkladık. Artık herkes hangi güzergah olduğunu biliyor" dedi.
Kanal için yaklaşık 45 km.'lik Küçükçekmece, Sazlıdere ve Durusu güzergahının belirlendiğini, söyleyen Arslan buradan yaklaşık 1,5 milyar küp malzeme çıkacağını sözlerine ekledi. Arslan bu malzemelerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da çok istediği 3. Havalimanı'nın yanındaki arazinin yeşillendirilmesi çalışmalarında kullanılacağını dile getirdi.
Arslan, "Bu çıkan malzemenin bir kısmını 3'üncü Havalimanı'nın yan tarafında bulunan kömür ocaklarından kaynaklı çukur ve bataklıklar var, oralara doldurarak ve yeşillendirerek değerlendirmeyi hedefliyoruz. Bu Cumhurbaşkanımızın çok istediği bir durumdu. Üst tabakada yine tarıma elverişli bir toprak çıkacaktır, o toprağı da tarım arazilerinde kullanmak üzere sevk edeceğiz. Ancak yine çok büyük bir topraktan ve çok büyük hafriyattan bahsediyoruz. Bunun dışında kaya ve moloz çıkacaktır. Bunlarla biz adalar oluşturmayı hedefledik. Marmara Denizi yani Küçükçekmece tarafında adalar oluşturacağız. O adaların kendisi de bir cazibe merkezi haline gelecek. Onlara da eminiz ki günün sonunda çok sayıda turist gelecek. Sonradan yapılmış olan adaları görmeye gelecekler o adalar üzerindeki yaşam alanlarını göremeye gelecekler" ifadelerini kullandı.
Çıkan malzemeyle Karadeniz tarafında da bir dolgu yapılacağını söyleyen Arslan, "Turizm boyutuyla adalarda önemli. İlk etapta en az iki ada olmasını öngörüyoruz. Bunun dışında da Karadeniz tarafında da çıkan malzemeden dolgu yaparak serbest bölge lojistik merkezi yağmayı planlıyoruz ki Karadeniz'den gelen gemilerin getirdiği yüklerin Kanal İstanbul'a girmeden önce elleşlenebilmesi hem yine o bölgedeki havalimanının avantajını da kullanarak bir lojistik merkezi alanı oluşturulması. Bunun bir kısmı gemilerle kanaldan geçebilir, bir kısmı raylı sistemle Avrupa istikametine ya da tam tersi Asya istikametine gidebilir. Bir kısmı da hava taşımacılığına uygun olabilir. Çıkan malzemeyi değerlendirerek Karadeniz tarafında da bir dolgu yapacağız" şeklinde konuştu.