...

15 Temmuz’u ayrıştırmaya çalışanlar

Türkiye Materials 25 Temmuz 2017 12:30 (UTC +04:00)
15 Temmuz’u ayrıştırmaya çalışanlar
15 Temmuz’u ayrıştırmaya çalışanlar

Trend takip edin

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu

FETÖ’ nün en önemli yeteneklerinden birinin fitne özelliği olduğunu sıkça vurgularız. Bugüne kadar kripto yeteneğiyle daha çok örtülü olarak sürdürdüğü fitne çabalarını bugün açığa çıkan tüm kadroları ve kripto niteliğini koruyan gri kadrolarıyla her zeminde sürdürmeye gayret ediyor.

Bu konuda her fırsatı değerlendirmeyi, mevcut siyasi iklimin ayrışmalarını derinleştirmeyi amaç ediniyor. Esasen 15 Temmuz gecesi arzulanan klasik bir darbe hamlesinden daha çok bir kaos planının devreye sokularak iç çatışmayı başlatmak ve yeni bir Suriye üretebilmekti. Bu şer ve kirli, karanlık hedeften, vazgeçmemişlerdir. Bu noktada ülkede birlik ruhu adına ne varsa, bütünleşme ortamına yönelik hangi adım atılıyorsa, ortak değerler adına tarihi birikim neleri muhafaza ettiyse tümü bu kirli, karanlık ve şer hedefin odağındadır.

Bunun için öncelikle 15 Temmuz sonrası oluşan Yenikapı ruhunun köreltilmesi istendi. Bu konuda rol üstelenenler oldu. “Kontrollü darbe” yakıştırmalarıyla başlayıp “20 Temmuz sivil darbesi” karalamasıyla devam edip, sonuçta 15 Temmuz bütünleşme ruhunu ortadan kaldırmaya dönük “iki 15 Temmuz var” nitelemesiyle 15 Temmuz’u dahi ayrıştırma çabası dikkat çekici hale dönüştü.

Bu yaklaşımın, FETÖ’nün çok arzuladığı 15 Temmuz’a yönelik örülmek istenen sis perdesinin bir uzantısı olduğu çok açık. “İki 15 Temmuz’dan biri, halk diğeri sarayın 15 Temmuz’u” diyerek “sarayın 15 Temmuz’u, halkın 15 Temmuz’unu kullanıp, OHAL’in ilan edildiği günde 20 Temmuz’ da sivil darbe yaptı” demek, FETÖ propagandası yapmak, 2019 için FETÖ’nün siyasi kulvarı olmaya talip olmak, bunu da FETÖ’ nün de efendileri durumundaki küresel baronların gücüne yaslanarak yapmaktır.

Her şey den önce hatırlatmak isteriz ki, 15 Temmuz gecesi sokağa dökülen geniş halk kitleleri bir lider arıyordu. Siyasi parti liderleri için; demokratik anlayışını, yerli ve milli karakterini, emperyalizme karşı durabilme direncini, halkı birlik içinde kucaklayabilme becerisini yaşatarak ve yaşatarak gösterebilme imkanı doğmuştu. Bu imkan aynı zamanda halkın gerçek lideri olma fırsatıydı. Ama bunun için; hiç düşünmeden, hesap- kitap yapmadan, ortaya çıkan durumdan bir fırsat elde edebilir miyim demeden, dar siyasi çıkarlardan ve iktidar ikbalinden arındırarak ortaya çıkmak, halkla hemhal olmak gerekiyordu.

O gece geniş halk kitlelerine hitap eden bir ses, küçük bir telefon ekranından kocaman bir ses duyuldu. Halkın gücünü hatırlatan onun üstünde bir güç tanımadığını söyleyen ve o gecenin her kesimden geniş halk kitlelerine liderlik yapan bir ses duyuldu ve millet şuuru devreye girdi. Büyük bir direnç, büyük bir inanç siper oldu, tunç oldu.

Şimdi bu gerçeği örtebilmek için; 15 Temmuz’u ayrıştırma unsuru kullanmak, o gecenin rengini yani halkın lideriyle bütünleşerek güçlü bir kararlılığa dönüştürdüğü hakikatini yok saymak FETÖ’ ye nefes olmak, elinden tutmak, ona siyasi kulvar açmaktır. Kim ne karanlık hesap yaparsa yapsın, artık mızrak çuvala sığmamaktadır. Maskeler şer odakları için yetersizdir. Bu millet büyük bir direnişten yeniden güçlü bir dirilişe yelken açmıştır. 15 Temmuz’un sene-i devriyesin de o gecenin tüm hassasiyetlerinin, direnme gücünün, bilinç düzeyinin, inanç birlikteliğinin, lider-halk bütünleşmesinin dipdiri olduğunu dosta, düşmana göstermiş, 15 Temmuz ruhunu, bilincini köreltmeye çalışanlara inat, bir kez daha ; “15 Temmuz’u unutursak kalbimiz kurusun” demiştir.

Kaynak : Aksam.com.tr

Etiketler:
Son Haberler

Son Haberler