Azerbaycan/Bakü/Trend Haber Ajansı Türkiye Masası
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmadan satır başları:
"Türkiye Barolar Birliği'nin değerli başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, baro başkanları, sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Türkiye Barolar Birliği, FETÖ mensupları tarafından 15 Temmuz'da başlatılan darbe girişimi karşısında hukukun üstünlüğü yanında yer almıştır. Savaş uçaklarının bombalı saldırısına maruz kalan TBMM'yi, Özel Harekat Merkezini ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni ziyaret eden Türkiye Barolar Birliği yönetimine teşekkür ediyorum.
SORUŞTURMA HUKUK İÇERİSİNDE DEVAM EDİYOR
Baro başkanlarımız emin olsunlar, Türkiye bir hukuk devletidir, böyle kalmaya da devam edecektir. 15 Temmuz gecesi darbeciler karşılarında milletimiz ve emniyet güçlerimizle birlikte savcılarıyla, hakimleriyle adalet teşkilatımızı da bulmuştur. Soruşturmalar, tutuklamalar tamamen hukuk kuralları içinde sürmektedir.
O GECE BİR MİLLET AYAĞA KALKTI
OHAL, Anayasa'da belirtilen prosedür içinde hareket edilerek uygulamaya konulmuştur. Darbe gecesi yaşananları eleştirlerin amacı yaşananları gözden kaçırmaya çalışmaktır. O gece bir millet ayağa kalkmıştır. Vücudunu kurşunlara, bombalara siper etmiştir. Öyle zannediyorum ki, dünyada da bunun benzeri pek yoktur.
BU MİLLET ALNINDAN ÖPÜLESİ BİR MİLLET
79 milyonun tamamı tarihi bir sınavı alnının akıyla vermiştir. Darbeciler ne kadar vicdansız, ahlaksız, şuursuz ise milletimiz o derece asil, direyetli, cesur ve kararlı tavır içinde olunmuştur. Bu millete saygı duyulur, bu millet alnından öpülesi millettir.O gece meydanlara çıkanlar, bu yolun sonunun şahadete çıkabileceğini biliyordu. Kimi evinden çıkarken, kimi yolda aileleriyle helalleşirken hiçbirinde en küçük pişmanlık emaresi yoktu. Yazılacak birçok eserler olacak. O eserlerde bunlar en canlı şekilde yerini alacaktır.
TANKLARIN ÖNÜNE YATANLAR SEÇKİNLER DEĞİLDİ
Bugüne kadar pek çok şehit yakınımızla, gazilerimizle görüştüm, görüşmeye devam edeceğim. Bugün geriye dönüp baktığımızda Türkiye'nün yalanla, yıpratmayla, boş sözle ülkesine ve devletine sahip çıktığını iddia eden seçkinlerin istismarcılara rastlıyoruz. Tankların önünde yatanlar seçkinler değildi, bu ülkenin ortalama vatandaşıydı.