vrupa Birliği (AB) İçişleri Bakanları zirvesinde üye ülkeler, vize muafiyetini askıya alma mekanizmasına yönelik yeni düzenlemeyi onayladı.
"Acil durum el freni" olarak anılan mekanizma, vize muafiyetini askıya alma mekanizmasının kapsamını genişletirken, buna yönelik süreci de kısaltıp kolaylaştırıyor. Buna göre, vize muafiyeti verilen ülkelerin geri kabul anlaşmasını gerektiği şekilde uygulamaması, herhangi bir AB ülkesinin yoğun göç ve iltica başvurularıyla karşılaşması, vize muafiyeti verilen ülkelerin vatandaşlarının AB'de kalma süresini aşması durumunda vize serbestisi askıya alınabilecek. Karar şimdi Avrupa Parlamentosu'nun onayına sunulacak.
Son çare olmayacak
Batı Balkan ülkelerine vize serbestisi verilmesinin ardından AB, 2013 yılında söz konusu düzenlemeye 'vize güvenliği benti' eklemişti. Bu bent, herhangi bir AB üyesinin; düzensiz göç, iltica başvuruları ya da üçüncü bir ülkeye yaptığı geri kabul başvurularının reddinde büyük bir artış ile karşı karşıya kalması durumunda, Avrupa Komisyonu'na kısa bir süreliğine vize muafiyetinin askıya alması yetkisi vermişti. Gürcistan, Ukrayna, Kosova ve özellikle de Türkiye'nin vize muafiyeti süreçlerinin başlamasının ardından yeni bir el freni sistemi gündeme gelmişti. Dün kabul edilen yeni düzenleme ise bu süreci 'daha esnek' hale getirdi. Mevcut düzenleme, vize muafiyetini askıya alma mekanizmasına 'olağanüstü durumlarda son çare' olarak başvurulabileceğini öngörüyordu. Bu ifade yeni düzenlemede çıkarılıyor.
Altı ay yerine iki ay
Yeni mekanizma ile birlikte kriterlerin yerine getirilip getirilmeyeceğini AB Komisyonu gözlemleyecek. AB ülkeleri vize serbestisi tanınan ülke ile ilgili olarak sorun tespit etmeleri halinde, Komisyon'a bizzat başvuruda bulunabilecek. Komisyon söz konusu başvuruyu değerlendirerek, vize serbestisinin askıya alınıp alınmayacağı konusunda bir ay içinde karar vermek zorunda kalacak.
Mevcut düzenlemede bu süre üç aydı. Yeni düzenleme ayrıca, vize muafiyetini askıya almadan önce, iltica başvurularının artması ya da oturum süresinin ihlali gibi konularda artış olup olmadığına yönelik tespit süresi altı aydan iki aya indiriliyor. Rakamlardaki yükseliş için de bir önceki yılın aynı dönemi baz alınacak.
Mevcut düzenleme; düzensiz göç, iltica başvuruları ve geri kabul taleplerinin reddine yönelik sayılarda "ani ve önemli" bir artış olmasını şart koşuyordu. Yeni düzenmele ile 'önemli bir artış' yeterli olacak.