Son zamanlar Avrupa'ya Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden yapılan büyük göçün ardından Almanya Schengen'i askıya aldı. Göçmen krizine çözüm bulunamayınca, Avusturya da Macaristan sınırına 2 bin 200 asker gönderdi ve konrolleri artıracağını açıkladı. Avusturya'nın ardından Çek Cumhuriyeti ve Polonya aynı uygulamayı yaptılar. Schengen anlaşmanın askıya alınması bir çok siyasiler tarafından, AB'nin temel felsefelerinden biri olan serbest dolaşımın engellediği için protesto edildi.
Schengen'in askıya alınması kararı, Avrupa'nın göçmenler nedeni ile yaşanacak krize karşı yapılan bir adım. Peki bu anlaşmanın askıya alınması, ulaşımın kontrole alınması, tren seferlerinin durdurulması ve sınırlara askerlerin inkal edilmesi kriz değil de nedir?
AB'nin göçmen politikası ülkeler arası siyasi kulise de taşındı. Doğu Avrupa ülkeleri bu bakımdan göçmenlere karşı milliyetçi tavır sergilerken diğer Avrupa ülkeleri de göçmen politikası üzerinde düşünmeğe başladı.
Göçmenlerin yerleştiği Almanya bölgelerinde, yetkililer tarafından düzenin kaybolduğu açıklandı. Savaştan kaçan göçmenlerin geldiği yerlere hemen uyum sağlamayacağı olağan hal. Fakat toplu bir göçün kendi ülkelerindeki sosyal geleneklerin Avrupa'ya getirilmesi, AB makamlarınca endişelenir bir durum.
Mültecilerin Avrupa'da yerel yasa ve sosyal kurallara adaptasyonu için gerekli adımalar atılmalı. Nitekim geldikleri ülkelerin yaşam şartlarına uygunlaşmaycak göçmenler Avrupa için gelecekte de sorunlar oluşturacak. Bu sorunlar Avrupa içi kalıcı bir kriz ile sonlanacağı bekleniliyor.
TREND/ Orhan Guluzade