Soçi'deki basın toplantısında söz alan Cumhurbaşkanı, "Kimin neresi ağrıyorsa, onunla ilgili konuşur" Rus atasözünü hatırlatarak "Suriye'deki çatışmasızlık anlaşması önemli bir fırsat, bu fırsatın heba edilmemesi gerekir" dedi. Erdoğan, ABD lideri Trump'ın da çatışmasızlık bölgesi adımına destek verdiğini aktardı.
Putin ise, "Sayın Erdoğan'la hem fikiriz... İlan edilecek çatışmasızlık bölgeleriyle Suriye'nin toprak bütünlüğü korunacaktır. Bu bölgeler uçuşa kapalı olacak" ifadesini kullandı.
Söz konusu güvenli bölgeler önerisini dün ilk kez Al Jazeera duyurmuştu. Suriye'nin kuzey batısında, orta kesimlerinde, Şam'ın kırsalında ve güneyde güvenli bölgeler kurulması bugün Astana'da görüşülüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya lideri Vladimir Putin, Karadeniz kıyısında yer alan Soçi'deki zirveden sonra gazetecilerin karşısına çıktı.
Basın toplantısında ilk sözü alan Putin, "İlişkilerimizin normalleşme süreci tamamlanmıştır. Ticaretimizdeki düşüşü durdurduk" dedi. Akkuyu Nükleer Santrali için 22 milyar dolarlık bir yatırım yapılacağı bilgisini veren Putin, Türk Akımı projesinin de masaya yatırıldığını söyledi.
Son bir ayda Rusya dışına çıkan turistlerin üçte birinin Türkiye'ye gittiğini aktaran Putin, turistlerin güvenliğinin sağlanmasına vurgu yaptı.
Putin, "Sayın Erdoğan'la hem fikiriz, Suriye sorunu ancak diyalogla çözülecektir. İlan edilecek çatışmasızlık bölgeleriyle Suriye'nin toprak bütünlüğü korunacaktır. Bu bölgeler uçuşa kapalı olacak. Astana’da toplanan, çatışmanın tarafları bir karar vermesi gerekiyor. Çünkü ülkeleri için nihai kararı onlar verecek. Biz de bu mekanizmaların gelişmesi için elimizden geleni yapacağız" ifadesini kullandı.
Erdoğan, Rus atasözünü hatırlattı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Putin'le Ağustos 2016'dan bu yana beşinci kez bir araya geldiklerini hatırlatarak "Her iki tarafta da ilişkilerin daha ileriye götürülmesi için güçlü bir irade bulunuyor. İlişkilerimizde arzu edilen ivmeyi yakalıyoruz" dedi.
Suriye krizininin iki ülke için de altı yıldır kanayan bir yara olduğunu belirten Erdoğan, çok sevdiği bir Rus atasözünü aktardı: "Kimin neresi ağrıyorsa, onunla ilgili konuşur."
Erdoğan, "Türkiye, Rusya, İran garantörlüğünde uygulanan ateşkes veya yeni adıyla çatışmasızlık, siyasi çözüm çalışmalarının başarıya ulaşması için önemli bir fırsat penceresi oluşturmuştur. Bu altın fırsatın heba edilmemesi gerekir" ifadesini kullandı.
'Harita üzerinde müzakere ettik'
Erdoğan, gazetecilerin sorusunu üzerine, "Yeni açılım oldu. En başından itibaren her yerde güvenli bölge ifadesini kullandım, kullanıyorum, kullanacağız. Ağırlıklı olarak Rai, Cerablus arası ve güneye doğru olan yaklaşık 4 bin 5 bin metrekarelik bir alan. Ama şimdi bir çatışmasızlık bölgesi çıktı ki bu bölge de İdlib bölgesi. Bu İdlib bölgesinde şu anda ağırlıklı olarak Halep’ten kaçan insanların oradaki yaşam mücadelesi var. Bölgenin en büyük yerleşim merkezlerinden olan İdlib’te zaman zaman ciddi sıkıntılar oluyor. Şimdi oradaki bir yeşil hatla bir çatışmasızlık bölgesi ilan edildi. Temenni ederim ki bu çatışmasızlık bölgesi korunmaya devam eder. Başkanla onu yine harita üzerinde müzakere ettik ve Astana’daki önemli konulardan biri de bu ve bugün oradan da olumlu kararlar çıkmak suretiyle bu çatışmasızlığın karara bağlanması zaten şu anda Suriye’de önemli bir adımın atılmasına da vesile olur" açıklamasını yaptı.
'Saldırılar emekleri baltalıyor'
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dostum Putin de bu drama son vermeyi samimi şekilde arzu ediyor. Ateşkes rejiminin hayata geçirilmesinde kendisinin büyük emeği ve çabası olacağına inandım, inanıyorum. Ateşkesi bozmaya yönelik her saldırı, sahadaki durumu kötüleştirmenin yanı sıra garantör ülkelerin emeklerini de baltalıyor. Tüm bu konularda Rusya ile eş güdüm halinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz."
İdlib'deki kimyasal saldırının da masaya geldiğini aktaran Erdoğan, "Böyle bir saldırı kimsenin yanına kalmamalıdır. Sorumluların cezalandırılması için mutabık kaldık" dedi.
Bir tek domates
Ticari ilişkilere de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün domates dışında bütün konularda zaten gıdada, konfeksiyonda, tekstilde arkadaşlarımız mutabık kaldılar. Tabii Türk domatesinin Rusya pazarında olmasını arzu ederiz. Hem ucuz hem de lezzetli olması, bu bakımdan özellikle tavsiyemizdir ama şu anda bir geçiş süreci var. Bu arada belki ara formüller bulmak suretiyle bu süreci de inşallah belli bir zemine oturtacağız" diye konuştu.
Kaynak: Milliyet