...

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemize yönelik tehditleri kaynağında yok etmek zorundayız

Türkiye Materials 5 Ocak 2017 16:42 (UTC +04:00)
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemize yönelik tehditleri kaynağında yok etmek zorundayız
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemize yönelik tehditleri kaynağında yok etmek zorundayız

Trend takip edin

Azerbaycan/Bakü/Trend Haber Ajansı Türkiye Masası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım Ankara Keçiören Metrosu açılışına katıldı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ortaköy Reina’daki terör saldırısı üzerinden başlayan tartışmalara ilişkin olarak, “Her fırsatta kimi zaman etnik, kimi zaman da meşrep farklılıkları üzerinden milletimizi kışkırtmaya çalışıyorlar. Ama başarılı olamadılar, Allah’ın izniyle olamayacaklar” dedi.

Keçiören Metrosu’nun açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Sevgili Keçiörenliler, aziz Ankaralılar, kıymetli kardeşlerim. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Açılışını yaptığımız Keçiören metrosu hattının ülkemize, şehrimize, ilçemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu metro hattını başkentimize kazandırılmasında emeği geçen sayın Başbakan’a, bakan arkadaşlarımız, bürokrat arkadaşlarımız, büyükşehir belediyemizi, herkese teşekkür ediyorum.

11 yıl Keçiören’de ikamet eden bir kardeşiniz olarak yaşadığınız sıkıntıları biliyorum, sabrın sonu selamettir. Hem biraz geç hem biraz güç olan bu metronun bitimini en az sizin kadar sevinçle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Keçiörenlilerden haklarını helal etmelerini diliyorum. Esenboğa havalimanı istikametine yapılacak banliyö hattının Kuyubaşı istasyonuna bağlanmasıyla Keçiören metrosu tüm duraklara ulaşacak.

Değerli kardeşlerim, Keçiören’in hikayesi bir yönüyle de Türkiye’nin hikayesidir. İlçemizin hemen yanıbaşında bulunan Solfasol köyü, Hacı Bayram Veli hazretlerinin köyüdür. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin tüm yükünü çeken Ankara, sorumluluğunun mükafatını almıştır. Bu dönem Keçiören bağları ve bahçeleriyle Ankara’nın en güzide yerlerinden biridir. İkinci Dünya savaşı sonrası yaşanan göçlerde Ankara yine sorumluluk üstlenmiştir. Bu dönemin en büyük problemi olan çarpık kentleşme maalesef Keçiören’de de oldu. Geçtiğimiz dönem plansız yapılaşmadan kurtulduğu bir dönem oldu. Bugün Keçiören hem modern konutlara sahip, he de geleneksel mahalle hayatının devam edebildiği ender yerlerimizden biridir. Ulaşım meselesinin çözümü konusunda çok önemli bir adım atılıyor. İnşallah Keçiörenli olmak çok önemli bir ayrıcalık haline gelecektir.

Türkiye’de son dönemde tahrik edilmeye çalışılan farklılıklarımızın çatışma unsuru haline dönüştürme çabalarının karşılıksız bulduğu bir yer olacaktır. Keçiören şehitler verdi, Keçiören gaziler verdi. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kardeşlerim burada, Keçiören’de Yozgat’tan, Çorum’dan, Çankırı’dan, Kırıkkale’den, Karadeniz’den gelmiş vatandaşlarımız yaşıyor. Biliyorum ki Keçiören’de kimse kimseye “Bu Türk mü, Kürt mü” diye bakmaz, biliyorum, kimse kimseye “Bu alevi mi, sünni mi” diye bakmaz. Burada herkes insandır, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır, dosttur, kardeştir.

Biz, hep, her yerde, her zaman “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” dediğimizde en gür cevabı Keçiören’den aldığımızı biliyoruz.

Türkiye’yi ayakta tutan ruh işte budur. Bunun için her fırsatta kimi zaman etnik, kimi zaman da meşrep farklılıkları üzerinden milletimizi kışkırtmaya çalışıyorlar. Ama başarılı olamadılar, Allah’ın izniyle olamayacaklar. Kardeşliğimizi bozamadılar, bozamayacaklar. Milletimiz, terör örgütleri ve onların destekçileriyle istismar edilmeye çalışılan vatandaşlarımız arasındaki ayrımı her daim titizlikle yapmıştır.

Bakınız, yıllardır Kürt deyip, Kürt vatandaşlarımızın hayatlarını çukurla… (İdam isteriz sloganları) Bu konuda kanaatimi biliyorsunuz. Parlamentoya bu konu geldiğinde parlamento bunu müzakere eder. Bana gelmesi halinde onaylarım. Çünkü, benim bu konudaki inancım şudur; katili affetme yetkisi devletin değildir. Katili affetme yetkisi, varsa katilin varislerinindir, kendi birinci derece yakınlarıdır. Ha, devlete yönelik işlenmiş suçlar varsa eyvallah. Devletin bunları affetme yetkisi vardır. Yıllardır Kürt deyip Kürt vatandaşlarımızın hayatlarını çukurla, hendekle zehir edenleri milletimiz çok iyi gördü. Görüyor. Aynı şekilde Alevi deyip bu meşrepe mensup vatandaşlarımızı istismar edenleri çok iyi biliyor. İşte en son olarak hayat tarzı tartışması üzerinden toplumu tahrik etmek isteyenler yine ortada kaldılar. Milletimiz hangi kökenden, hangi inançtan olursa olsun şunu gayet iyi görüyor; Türkiye terör örgütlerinin ortak saldırısı altındadır ve diz çöktürülmeye çalışılmaktadır.

Evet, bu milleti tanımayanlar açsınlar Çanakkale’ye baksınlar, İstiklal Harbimize baksınlar. Bu milleti tanımayanlar bin yıldır nasıl vatan kıldığımıza baksınlar. Varsa aynı bedeli ödemeye hazır olanlar buyursun gelsin, hodri meydan diyoruz.

Bu millet, er meydanından hiçbir zaman kaçmamıştır. İşte görüyorsunuz, adam gibi karşımıza çıkamayanlar terör örgütleri aracılığıyla bizi arkadan hançerlemenin hesabı içindeler. Bizi “DEAŞ’la mücadele etmiyor” diye uluslararası alanda sıkıştıranların, bu örgütün tepesine bindiğimizde “Daha ileri gitmeyin” demeleri boşuna değildir. Onlar ne derse desin, biz kendi göbeğimizi kendimiz kestik. DEAŞ’a karşı başka bir terör örgütünü destekleyenlerin bahaneleri bozulmuştur. Görüldü ki bunların derdi bölgeyi temizlemek değil, bölgenin bitip tükenmeyen bir kan ve ateş denizine dönüştürülmesidir. Ha DEAŞ, ha PKK, he YPG bir de ilave ediyorum FETÖ, hiçbir farkı yok. Suriye’de, Irak’ta Arap, Türkmen ve diğer gruplar kolayca feda edilecek piyonlar olabilir, bu insanlar bizim için akrabalığımız olan, birbirimizden ayrı düşünemeyeceğimiz kardeşlerimizdir.

Şu gerçeğin farkındayız, şayet biz bu tehditleri oralarda karşılamazsak, oralardaki kardeşliğimizin refahını koruyamazsak kendimiz de güvende olamayız. Ülkemize yönelik tehditleri kaynağında yok etmek zorundayız. Türkiye’nin güvenliği Gaziantep’te değil, Halep’te, Mersin’de değil, Kıbrıs’ta, Kars’ta değil Nahçıvan’da , Trakya’da değil Balkanlarda başlar bunu böyle bilelim. Hatta biliyorsunuz Avrupa’da 5-6 milyon vatandaşımız yaşıyor, orası rahat olmazsa biz de rahat olamayız. Bizi kendi içimizde sıkıştırarak büyük oyunun dışına atma çabalarına rıza göstermeyeceğiz. Kendimizin ve kardeşlerimizin hukukunu sonuna kadar koruyacağız. Şimdi siz sıcaktasınız ama dışarıdaki kardeşlerimizi de düşünerek sizi daha fazla tutmak istemiyorum.

15 OCAK’A KADAR ÜCRETSİZ

Keçiören metrosu, bugünden itibaren, arkadaşlarım dediler ki “Siz her zamanki gibi bir müjde verirseniz isabetli olur”. Fiyatı 2.5 olarak belirlendi, ayın 15’ine kadar ücretsiz olarak hizmet verecek.

BAŞBAKAN: 270 MİLYON YOLCU TAŞIYACAK

Keçiören Metrosu’nun açılış töreninde Cumhurbaşkanı’ndan önce kürsüye çıkan Başbakan Binali Yıldırım, “9 kilometrenin üzerinde bir hattan bahsediyoruz, 50 bini bulacak, yılda 270 milyon yolcu taşıyacak kapasiteye ulaşacak” dedi.

Başbakan Yıldırım’ın açıklamaları şöyle:

Bugün nüfusu 1 milyonu bulan Keçiören’in heyecanla beklediği bir hizmeti, Keçiören metronun açılışını yapıyoruz. Bugün Ankara için çok önemli bir gün. Böyle mutlu bir günde sizin huzurlarınızda bu açılışı gerçekleştirmek bizim için mutluluk vesilesi.

Geçtiğimiz mayıs ayında Osmanlı çarşısının açılışını yaptık, Ağustos’ta Keçiören metrosunun test sürüşünü gerçekleştirdik. Şimdi de bu bölgenin trafik yükünü hafifletecek Keçiören’de, Ankara’da yaşayan vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak önemli bir eseri açıyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanım bu metro biraz uzadı, başlamasıyla bitmesi 13 yılı buldu. Sizin başbakanlığınız döneminde bu Ankara’nın üç hattının Kızılay-Sincan, Batıkent-Sincan ve Keçiören metrolarının büyükşehir belediyesinden Ulaştırma Bakanlığı’na devredilmesi konusunda bir talep vardı. Ulaştırma Bakanlığı’nın aslında bir görevi yoktu.

YILDA 270 MİLYON KİŞİ

İyi hatırlıyorum Elmadağ’daydık, siz büyükşehir belediye başkanımız. Cemil Bey, Ali Bey ve diğer Ankara milletvekilleri bu konuda sizi bilgilendirdiler ve siz de orada talimat verdiniz. Bunları devralalım ve yapalım diye. Sonra biz bunun için kanun çıkardık. Ondan sonra da bu çalışmalar başladı. İki hattı daha önce açtık, şimdi de Keçiören hattını açıyoruz. 9 kilometrenin üzerinde bir hattan bahsediyoruz, 50 bini bulacak, yılda 270 milyon yolcu taşıyacak kapasiteye ulaşacak.

Sistem buna göre dizayn edildi. Geçenlerde bunun test sürüşüne geldiğimizde birisi bana dedi ki; o zaman Ulaştırma Bakanlığı görevindeydim. Sayın Bakanım dedi, bizim buradaki Keçiören metrosu gençler arasında önemli bir söyleme dönüştü. “Aşkımız Keçiören metrosu gibi olsun, ama hiç bitmesin” Bundan doğrusu çok etkiledim, ama gençler için de tavsiyem var, “Aşkımız bitmesin devam etsin, ama Keçiören metrosu bitti”. Hayırlı olsun.

“GAZİNO DURAĞI ŞEHİTLER İSTASYONU OLDU”

Bu metronun başladığı yer, “Gazino” diye bir yer. Keçiörenlilerin, Ankaralıların 15 Temmuz’da gösterdikleri o kahramanlıkların bir karşılığı olarak Keçiören belediyemiz ve vatandaşlarımızın talebiyle Gazino durağının adı Şehitler İstasyonu oldu, meydanın adı Şehitler Meydanı oldu.

Sayın Cumhurbaşkanım, bu hattın hizmete girmesiyle birlikte raylı sistem 63 kilometreye ulaştı. Ankara için helali hoş olsun. Ankaralılar bunu hak ediyor. Sayın Cumhurbaşkanım, doğrusu sizin AK Parti hükümetleri göreve başladığından beri söylediğiniz bir şey vardır; su medeniyettir, yol medeniyettir. Medeniyetin gereğini yapmak lazım. Allah’a şükür yurdun her köşesini bölünmüş yollarla donattık. Yolları böldük, hayatları birleştirdik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Yolları böldük, milleti birleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanım, havayolunu halkın yolu haline getirdik. Bütün vatandaşlarımız, işçisi emeklisi uçakla seyahat etmenin konforunu yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Türkiye’nin hızlı tren özlemini de yine sizin döneminizde giderdik. Ankara merkezde hızlı tren hatları bir yandan İstanbul’a Eskişehir’e Konya’ya tamamlandı. Şimdi de Sivas’a, İzmir’e çalışmalar devam ediyor. 2019’da da inşallah bunları tamamlamış olacağız.

Hızlı trenle seyahat etmenin rahatlığını, konforunu, bu güzel trenlerle gerçekleştirmiş olacağız. Sayın Cumhurbaşkanım, her şehrimiz bizim göz bebeğimizdir. Ankara Anadolu medeniyetlerinin kavşağıdır. Başkenttir. siyasetin, devletin merkezidir. Başkenti turizmden sağlığa, ulaşımdan kentsel dönüşüme kadar hayata geçirdiğimiz projelerle yeniden ayağa kaldırıyoruz. Dünyanın tanıdığı bir mega kent haline getiriyoruz. Geçtiğimiz ekim ayında Ankara’ya Avrupa’nın üçüncü büyük hızlı tren garının da açılışını gerçekleştirdik. Ankaralılar artık dünyanın önemli başkentlerinden birinde yaşadıklarını çok daha iyi anlıyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanım, değerli Ankaralılar. Tarihimiz güçlü, kültürümüz zengin, potansiyelimiz büyük. Ülkemiz, şehirlerimiz, siz vatandaşlarımız her şeyin en iyisini, en güzelini hak ediyorsunuz. Biz bu hizmetleri neden yapıyoruz, vatandaşımızın yüzü gülsün, yaşam kalitesi daha da artsın… Zat-ı aliniz başta olmak üzere sizin ekibiniz olarak bizler 15 yıl boyunca gece-gündüz demeden çalışıyoruz ve bu hizmetleri vatandaşlarımıza kazandırıyoruz. Sadece çalışmadık sayın cumhurbaşkanım, ayrıca Türkiye’de demokrasiyi yok etmeye çalışan vesayet odaklarının da kafalarını eze eze geliyoruz. İnşallah bu yıl içerisinde en büyük değişimi de AK Parti iktidarında milletimizin desteğiyle gerçekleştireceğiz.

Anayasada yapacağımız değişikliklerle vesayet rejimi tarihin derinliklerinde kaybolup gidecek. Milletin iradesi, milletin kararı her daim geçerli olacak. Yeter artık söz milletindir, yeter artık karar milletindir. Milletin kararının üstünde başka hiçbir karar tanımıyoruz. Değerli cumhurbaşkanım, sevgili Ankaralılar, bu duygu ve düşüncelerle yeni bir hizmetin açılışında duyduğumuz heyecanı siz Ankaralılarla paylaşmanın mutluluğunu birlikte yaşıyoruz. Bu eserin bugünlere gelmesinde birçok kurumun, kişinin katkısı var, hizmeti var. En başta sizin talimatınız, bu işlerin bu hale gelmesinin önünü açtı. Bakanlığım döneminde özellikle Altyapılar Genel Müdürü ve arkadaşları gece-gündüz gayret ettiler.

Etiketler:
Son Haberler

Son Haberler