TREND Haber Ajansı Türkiye ve Ortadoğu Masası Yönetmeni Rufiz Hafızoğlu
Rusya'nın Suriye krizinde açık askeri oprasyonlara katılması, Moskova ve Ankara arasında ilşkilerin gerilmesine neden oldu.
Diğer tarafadan, Türkiye siyasi kulislertinde, Rusya'nın Türkiye'ye yakınlığı ile bilinden ılımlı Suriye muhaliflerini bombalaması sonrası, Ankara ve Moskova arasından ilişkilerin minimuma düşüreceği tartışılıyor.
Türkiye ile Rusya arasında ilişkilerin gerilmesinden ilk başta Rusya yatırımları zarar görebilir. Özellikle, Rusya ve Türkiye arasında yapılan anlaşma sonucu inşası yapılan Akkuyu Atom Enerji Santrali risk altında.
Dün, Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yaptığı açıklamada Akkuyu projesinin önemini vurgulayarak, projenin hiçbir risk altında olmadığını bildirdi.
Tabii ki, şimdiye kadar, Türkiye ve Rusya arasında ciddi görüş çatışmaaı olmadı. Nitekim, her iki taraf ilişkilerin kopmasının sonuçlarını anlıyor. Bu nedenle, gerginliğin, Rusya ve Türkiye arasında askeri çatışmalara kadar yükselmeyeceğini söyleyebiliriz.
Türkiye'nin sorunlarından birisi, ''Partiot'' hava savunma sisteminin artık Türkiye hava sahasını korumamasıdır.
Daha önce, ABD ve Almanya Suriye sınırlarında koğuşlandırılan, ''Patriot'' sistemlerini Türkiye'den çıkaracaklarını açıklamıştı. Onlar bunun nedenini, Türkiye'nin ''Patriot'' sistemini PKK ile savaşmak için kullandığını bildirmişti.
''Patriot'' hava savunma sistemleri, 2012 yılında Ankara'nın isteği üzerine, Suriye'den olası füze saldırılarından korunmak için Türkiye'ye yerleştirilmişti.
Türkiye'den ''Patriot'' sistemlerinin çıkartılması, Türkiye'nin yalnız bırakılması anlamına gelir. Bu nedenle, Rusya'nın Suriye'deki hava saldırıları fonunda, Türkiye siyasi arenada daha da güçten düşüyor.
Ankara bir kaç kez, Rusya'dan Suriye'deki ılımlı muhaliflerin mevkilerini bombalamamayı talep etti ama Moskova hiçbir şekilde bu taleplere karşılık vermedi. Rusya'nın IŞİD ve ılımlı muhalifler arasında pek fark koymadığı anlaşılıyor.
Türkiye için ılımlı muhalifler özel anlam taşıyor. Ankara için ılımlı muhalifler, Türkiye'nin Suriye politikasının sonucu olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle, Suriye'de ılımlı muhalifetin mahfedilmesi, Türkiye'nin dış politikasında kırılma olarak görülüyor.
Türkiye'de erken genel seçimlere 3 hafta kalması nedeni ile, böylesine bir kırılmanın seçim sonuçlarını da etkileyeceğini söyleyebiliriz.
AK Parti'nin Suriye politikasını, diğer partiler özellikle de CGP her zaman eleştirdi. Suriye'de ılımlı muhalifetin mahfedilmesi ve çoğunluğu AK Parti mensubu olan seçim hükumetinin sesiz kalması, AK Parti'nin oy kaybına neden olabilir.
1 Kasım seçim sonuçlarına ilişkin tahmin yapılması daha çok erken ama, bu seçimlerin de AK Partiye önceki seçimler gibi suprizler yapabileceği düşünülüyor.
Hiç şüphe yok ki, eğer AK Parti seçimleri kaybederse veya koalisyon kurmak zorunda kalırsa, Ankara Suriye siyasetini değişmek zorunda kalacak.
